Obama verdiğini geri topluyor

ABD hükümeti bütçe açığını kapatmak ve yüksek işsizlik oranı ile mücadele etmek için verdiği likiditeyi geri toplamak için çeşitli çalışmalar başlattı.

Obama verdiğini geri topluyor
ABD hükümeti, özellikle finansal sistemin toparlanması için verdiği likiditeyi geri toplamak için çeşitli çalışmalar yapıyor. Bundaki en temel sebep; ağır bütçe açığını kapatmak ve yüksek işsizlik oranı ile mücadele için piyasaya destek çıkmak.
OBAMA'NIN PLANLARI
Özellikle “Bankacılık Reformu” ile piyasa tarafından okları ciddi şekilde üzerine toplayan ABD Devlet Başkanı Barrack Obama; bu plan ile 10 yılda toplam 90 milyar dolar toplamayı hedefliyor. Uygulanacak bu yeni vergi, bankaları (küçük bankalar hariç), holding şirketlerini, sigorta şirketlerini ve varlığı 50 milyar dolar fazla olan borsa aracı kurumlarını kapsayacak.

Ayrıca; Sorunlu Varlıkları Kurtarma Fonu'ndan (TARP) almış olduğu parayı ödemiş olan finansal şirketlerde vergi kapsamında olacak. Fon'dan yararlanan otomotiv şirketleri ve hükümet kontrolünde bulunan Mortgage kuruluşları Fannie Mae ve Freddie Mac söz konusu vergiye tabi olmayacak.
Bunun dışında Obama; finansal sistemin zarar görmemesi için, iflasına izin verilmeyen bankaların gereksiz riskler almaması için uyarıda bulundu ve önerisine göre, bankaların aşırı büyümesine (başka bankaları satın almak gibi) izin verilmeyecek. Ayrıca; mevduat kabul eden bankalar, hedge fon veya özel sermaye fonu işlemi yapamayacak ve “proprietary trade” olarak bilinen, iskli işlemleri de gerçekleştiremeyecek (Örneğin petrolde yakın gelecekte oluşabilecek fiyat değişimlerini tahmin etmeye çalışarak, yüksek risk almak).
Bütçe açığını toparlamaya yönelik Obama'nın bir diğer planı da; 3 yıl süreyle güvenlikle ilgili olmayan tüm ihtiyari harcamaların dondurulmasını kapsıyor. Bu durum bazı kurumlarda ödeneklerin artırılması, bazılarında ise ödeneklerde kesintiye gidilerek dengelenmeye çalışılacak. Buna göre plandan; Ticaret, İçişleri, Adalet, ve Çalışma Bakanlıkları ile Çevre Koruma İdaresinin etkilenmesi bekleniyor.

Ancak; Savunma Bakanlığı Pentagon, İç Güvenlik bakanlığı, Gazi İşleri Bakanlığı, bazı dış yardım programları, yoksul ve emeklilerin sağlık hizmetlerine ayrılan harcamaları, sosyal sigorta ve dev boyuttaki ekonomik canlandırma alanlarını bu plan içinde olmayacak. Bu programla 2011 yılında mali bütçe açığının 10 -15 milyar dolar azaltılabileceğini, 2020 yılına kadarda 250 milyar dolar tasarruf edilmesinin hedeflendiği bildirildi.
Obama, istihdamı desteklemek amacıyla küçük şirketleri işe alımlara ve maaşları arttırmaya teşvik etmek için 33 milyar dolar değerinde bir vergi kredisi önerecek. Bu plana göre; 2010'da işe alınan her kişi için 5 bin dolar vergi kredisi verilecek, ödenecek miktarın üst limiti şirket başına 500 bin dolar olacak.
Obama'nın planları daha öncede değindiğim üzere bütçe açığı ve istihdam için faydalı olması amacıyla düzenlenmiş olsa da uzmanlar; reform planının bankaların gelirlerini olumsuz etkileyeceği konusunda birleşiyorlar.
FED'DE OBAMAYI DESTEKLİYOR
Obama'nın planlarının yanı sıra Amerikan Merkez Bankası FED'in politikaları da aynı amaçlar doğrultusunda ilerliyor. Öyle ki; Obama'nın desteğini de alarak bir dönem daha seçilen Bernanke başkanlığında ki FED, 01 Şubat'ta Varlık Destekli ticari Kağıt Para Piyasaları Ortak Fonu Likidite Kolaylığını, Ticari Kağıt Fonlama Kolaylığını, Dönemsel Menkul Kıymetler Kredi Kolaylığını ve Piyasa Yapıcı Kredi Kolaylığını sonlandıracak. Ayrıca; toplam 1.25 trilyon dolar değerinde Mortgage Destekli Ajans Menkul Kıymeti ve 175 milyar dolar değerinde Ajans Tahvil Alımını mart ayı sonu itibari ile tamamlayacak. Ardından iki katına çıkan bilançosunu yarı yarıya indirecek likiditeyi çekecek. FED likiditeyi çekmek için ters repo operasyonları ve doğrudan tahvil satımı gibi aksiyonlar alması gerekecektir.
Bu planların temelinde daha önce değindiğim gibi, ne kadar bütçe açığını azaltmak ve yüksek işsizlik oranını düşürmek için istihdamın teşvik edilmesi olsa da güç alınan nokta ABD'de bazı verilerin düzelmesi olarak gösterilebilir. Bunu da en son açıklanan bilançolar ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GDP) verisi destekler nitelikte. Bilanço sezonunda 500 şirket bilanço açıkladı ve bunun yüzde73'ü beklentilerin üzerine çıktı. Ayrıca; son 6 yılın en büyük büyümesini yaşayan ABD GSYH mevsimsel olarak ayarlanmış yıllık yüzde 5.7 büyüdü. Önceki çeyrekte bu oran yüzde 2.2 idi ve bu çeyrek için beklenti yüzde 4.5'ti. Ancak; 2009 yılı genelinde yüzde 2.4 oranında küçüldü.
DOLAR GÜÇLENİRKEN, EMTİA VE HİSSE SENEDİ PİYASASI GERİLİYOR

Obama'nın reform planları, FED'in sıkılaştırma politikaları ve özellikle piyasalarda FED'in faizleri daha kısa sürede artıracağı beklentilerinin (FED'in faizleri uzun süre düşük tutacağı açıklamalarına rağmen) doların güçlenmesine sebep oldu. Ancak; FED faiz artırımı için istihdamda kalıcı düşüş bekliyor. Ayrıca; Çin'in kredi sıkılaştırmaları, Avrupa'da, özellikle İspanya ve Yunanistan’da yaşanan mali dengesizlik ve düşen rekabetle ilgili kaygılar, Japonya'nın borç miktarı ve deflasyonun geri dönmesi doların yükselişinin önümüzdeki günlerde de devam edeceğini gösteriyor. Cuma günü EUR/USD paritesi doların değer kazanmasıyla 1.3862 seviyesinden kapandı.
Yaklaşık 2 haftadır düşüş trendi içinde olan hisse senedi piyasası doları tetikleyen sebeplerin sıkıntılarını yaşıyor. Cuma günü (29.01.2010) beklenenin üzerinde ABD'de GSYH açıklansa da hisse senedi piyasasına olumlu etkisi hayli kısa sürdü ve Dow Jones endeksi 10067.33, S&P 500 endeksi 1073.87 kapandı. Avrupa 'da da Almanya DAX 30 5608.79, Fransa CAC 40 3739.46, İngiltere FTSE 100 5188.52 puanla kapadı.