Türk İş Adamları Suriye'de Yatırım Atağında
Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Suriye'nin Türkiye açısından Arap dünyasına açılan önemli bir kapı olduğunu ifade ederek, iki ülke arasındaki ticaret hacmini de 5 milyar dolara çıkartmayı hedeflediklerini söyledi.
Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Suriye'nin Türkiye açısından Arap dünyasına açılan önemli bir kapı olduğunu ifade ederek, iki ülke arasındaki ticaret hacmini de 5 milyar dolara çıkartmayı hedeflediklerini söyledi. Özak, Türkiye ile Suriye arasında özellikle bankacılık sektöründe önemli adımlar atılabileceğini, bunun yanında Suriye'deki kamu ihalelerinin en kısa sürede sonuçlanmasının iki tarafın da menfaatine olacağını vurguladı.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından Suriye'nin başkenti Şam'da organize edilen 'Mersin Tanıtım Günleri' etkinliği başladı. Dedeman Damascus Otel'de gerçekleştirilen etkinliğe Suriyeli iş adamları da yoğun ilgi gösterdi. Burada konuşan Bakan Özak, Türkiye ile Suriye arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkilerin bugün gelmiş olduğu noktanın, aynı zamanda da bir 'başarı öyküsü' olduğunu vurguladı. Özak, yıllardır 3 tarafı denizlerle, 4 tarafıysa düşmanlarla çevrili bir Türkiye portresi ortaya konulduğunu ancak bu tabloyu tersine çevirerek Türkiye'nin dört bir tarafını da dostlarla çevirmeyi başardıklarını anlattı. Bu durumun iç ve dış ilişkilerin yanı sıra ekonomide, ticarette, siyasette, eğitim ve sağlık alanında da geçerli olduğunun altını çizen Özak, Türkiye-Suriye ilişkilerinin gelişmesinin dünyanın da çıkarına olduğunu savundu. Bakan Özak, "Suriye'yi sadece 21 milyon kardeşimizin yaşadığı bir ülke olarak değil, aynı zamanda da Arap dünyasına açılan çok önemli bir kapı olarak görüyoruz. Bu kapıyı aralayanlara da çok şey borçluyuz" dedi.
"SURİYE'YE OLAN İHRACATIMZI 5 MİLYAR DOLARA TAŞIMALIYIZ"
Türkiye ile Suriye arasında hayata geçirilen ikili anlaşmaların yanı sıra iki ülkenin ortaklaşa yapmış olduğu çalışmaları da ele alan Bakan Özak, bu noktada da Türkiye'nin Suriye'ye olan toplam ihracatını 5 milyar dolara çıkartmasının hedeflendiğini hatırlattı. Suriye ile olan ticaret hacminin bugün istenilen düzeyde olmadığını ifade eden Özak, önümüzdeki dönemde başta ulaştırma olmak üzere duble yol, rafineri, altyapı ve toplu konut gibi alanlarda uzman olan Türk müteahhitlerinin gereken hamleleri yaparak Suriye'de yatırım yapacaklarına inandığını dile getirdi. Dünyanın en önemli 225 müteahhitlik firmasının 25'inin Türk firmaları olduğuna işaret eden Özak, söz konusu şirketlerin toplam ticaret hacmininse 30 milyar dolara ulaştığını, bu işletmelerin yine dünya genelinde 50 ülkede de müşavir firmaları bulunduğu bilgisini verdi.
Türk bankacılık sektörünün oldukça başarılı bir süreci yaşadığını savunan Özak, dünya ölçeğinde yaşanan ekonomik krizden Türkiye'nin de nasibini aldığını, dünyada bankalar zor günler geçirirken Türk bankalarınınsa dimdik ayakta durduğunu anlattı. Bu noktadan hareketle Türkiye ile Suriye arasında özellikle bankacılık sektöründe oldukça önemli adımlar atılabileceğini savunan Özak, Suriye'deki kamu ihalelerinin çok kısa bir zaman diliminde sonuçlandırılmasının her iki tarafın da menfaatine olacağını söyledi. Türkiye'de 72,5 milyon insan yaşadığına dikkat çeken Özak, bunun 36 milyonunun genç nüfus olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'de olduğu gibi Suriye'de de genç nüfus oldukça fazla. Bizim bu konuda mutlaka birliktelik sağlamalıyız. Bu birlikteliği de özellikle eğitim ve spor alanında ortaya koymamız gerekiyor. Artık ülkemizde Suriyeli gençleri daha fazla görmek istiyoruz."
"EĞİTİM VE SPOR ALANINDA İŞ BİRLİKLERİ GELİŞTİRİLMELİ"
Spor alanında Türkiye'nin oldukça önemli çalışmalar ortaya koyarak, büyük organizasyonlar gerçekleştirdiğini belirten Faruk Nafiz Özak, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapabilmek için adaylık başvurusunda bulunduğunu hatırlattı ve bu konuda Suriye'nin de desteğini istedi. Asıl hedeflerininse 2020 yılında olimpiyatların Türkiye'de yapılması olduğunu dile getiren Özak, Olimpiyatların bir gelişmişlik göstergesi olduğunu ve söz konusu organizasyonu Türkiye ile Suriye'nin ortaklaşa gerçekleştirebileceğini, tüm bu taleplerin de sadece Türkiye'nin değil Suriye, Irak, İran, Özbekistan, Azerbaycan gibi ülkelerin de talebi olduğunu ve çok geniş bir coğrafyayı temsil ettiklerinin de bilincinde olduklarını sözlerine ekledi. İkili ilişkilerin geliştirilmesi ve daha iyi bir noktaya taşınmasından yana olduklarının altını çizen Özak, Türkiye'nin Avrupa'nın 6., dünyanınsa 17. büyük ekonomisi olmasında iş adamlarının önemli katkısı olduğunu, iki ülke arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkileri yine iş adamlarının yukarıya taşıyacağını savundu.
Türkiye-Suriye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve aynı zamanda da MHP Grup Başkanvekili olan Mehmet Şandır ise iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerin ortaklığa dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayarak, "Unutmayınız bundan 90 yıl önce aynı devletin vatandaşlarıydık. İlahi kader çizgisi budur. Dolayısıyla bu çalışmalar, bu gayretler, ticaret adamlarımızın bu gayretleri bu anlamda tarihe not düşecek bir sorumluluğun yerine getirilmesi, tarihi bir görev olacak" dedi. Türkiye ile Suriye arasındaki ticaret hacminin 5 milyar dolara taşınması gerektiğine işaret eden Şandır, bu noktada her iki ülkede de önemli çalışmalar yapılmasına karşın asıl sorumluluğun iş adamlarına düştüğünün altını çizdi.
"2 MİLYAR DOLAR BİZİ KESMEZ. ÇOK DAHA İYİ RAKAMLARA ULAŞMALIYIZ"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen ise Türkiye ile Suriye arasında ticaret için gerekli altyapının hazır olduğunu, bu iki ülkenin, en zor günlerinde birbirlerinin yanında olmayı başardığını, aralarında akrabalık ve kardeşlik bağı olduğunu söyledi. Kürşad Tüzmen, "Serbest Ticaret Anlaşmaları yapılması zordur. Onu gerçekleştirdikten sonra görüyorsunuz ki 100 milyon dolarlardan başlayan ticaret rakamları artık 4 haneli, 5 haneli rakamlara doğru gidiyor. 2 milyar dolar bugün dünya ölçeğinde önemli bir rakamdır. Suriye'den ne kadar fazla kardeşimizi Mersin'de görürsek, o kadar yüreğimiz açılıyor, diyoruz ki biz doğru yoldayız, çalışmalarımızı devam ettireceğiz" dedi. Tüzmen, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Aramızda bu kadar ortak payda varken bizim bundan yararlanmamamız düşünülemez. Son dönemde komşu ve çevre ülke stratejilerini ortaya koyduktan sonra yaptığımız açılımlarla gerçekten dünyada yaşanan krizin de etkilerini en aza indirerek yolumuza devam etmeyi sağladık. Türkiye Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olarak hem Avrupa'ya hem de bütün bölgeye Suriye başta olmak üzere, bütün bu ülkelerin ticari hacmini, yatırım hacmini artırmaya aday bir ülke. Beraber ortak yatırımlar yapağız. Bundan sonrası stratejik yatırımlar dediğimiz, karşılıklı ürün paylaşımı metodlarının geliştirilmesidir. Yapılacak ikili görüşmeler ve iş forumlarıyla bunlar çok daha hızlı bir şekilde pekiştirilecektir. Dün geçmişte kaldı, çok güzel çalışmalar yapıldı. Suriye ile 51 tane anlaşma imzalandı. Şimdi bakıyorum nerelerden nerelere gelmişiz. 2 milyar dolar ticaret hacmi bizi kesmez, bu rakam bizim için küçük bir rakamdır. Ancak bunun çok daha iyi bir seviyeye gelmesi sizlerin katkılarıyla olacaktır. İş adamlarına bırakacağız platformları. Onlar aralarında inanıyoruz ki gayet güzel birliktelikler sağlayacaklar. Bu ilişkiler köklü ilişkilerdir. Yüzlerce yıllık bir tarihin ve daha sonrasında karşılıklı samimiyetin kardeşliğin ürünüdür. O yüzden kardeşliğin temeli sağlam atılmıştır. Bu atılan temeller üzerine daha sonra cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın karşılıklı ziyaretleri işte bugünkü serbest ve rahat platformu sizlere sağlamıştır. Top artık iş adamlarında."
"ARTIK İÇİMİZDE UYUYAN DEVİ UYANDIRMANIN ZAMANI GELDİ"
Mersin'in yatırımlarla daha iyi bir konuma geleceğini savunan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, bu noktada da 'Mersin Tanıtım Günleri'nin önemli bir misyon üstleneceğini, organizasyonla birlikte iş adamlarının karşılıklı yatırım yapabilmeleri ardına etkinliği önemsediklerini dile getirdi. Vali Aksoy, Türkiye'den Suriye'ye gerçekleştirilen ihracatın 2003 yılında 750 milyon dolarken bu rakamın 2009 yılında 2 milyar dolara ulaştığını, önümüzdeki dönem için belirlenen rakamınsa 5 milyar doları aşıp 10 milyar dolara ulaşması gerektiğini, bunun için de gerekli ortamın hazırlandığını vurguladı. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut da şu görüşleri dile getirdi: "Artık içimizde uyuyan devi uyandırmanın zamanı gelmiştir. Ne Suriye'nin ne de Türkiye'nin kaybedecek zamanı var. Mersin, tüm fırsatlarıyla, tüm sektörleriyle Suriye'nin yanındadır. Her türlü iş birliğine hazırdır. Yatırımcılarımız daha fazla bir araya gelmelidir. İki ülke birbirini tanıdıkça daha iyi işler yapacak ve bölgeye örnek olacaktır. Atılacak her imza, yapılan her anlaşma, kaldırılan her bürokratik engel, hedeflerimize biraz daha yaklaşmak demektir."
Konuşmaların ardından kokteyle geçilirken, Türk ve Suriyeli iş adamları gerçekleştirilen ikili görüşmelerle karşılıklı olarak yatırım imkanlarını masaya yatırdılar.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından Suriye'nin başkenti Şam'da organize edilen 'Mersin Tanıtım Günleri' etkinliği başladı. Dedeman Damascus Otel'de gerçekleştirilen etkinliğe Suriyeli iş adamları da yoğun ilgi gösterdi. Burada konuşan Bakan Özak, Türkiye ile Suriye arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkilerin bugün gelmiş olduğu noktanın, aynı zamanda da bir 'başarı öyküsü' olduğunu vurguladı. Özak, yıllardır 3 tarafı denizlerle, 4 tarafıysa düşmanlarla çevrili bir Türkiye portresi ortaya konulduğunu ancak bu tabloyu tersine çevirerek Türkiye'nin dört bir tarafını da dostlarla çevirmeyi başardıklarını anlattı. Bu durumun iç ve dış ilişkilerin yanı sıra ekonomide, ticarette, siyasette, eğitim ve sağlık alanında da geçerli olduğunun altını çizen Özak, Türkiye-Suriye ilişkilerinin gelişmesinin dünyanın da çıkarına olduğunu savundu. Bakan Özak, "Suriye'yi sadece 21 milyon kardeşimizin yaşadığı bir ülke olarak değil, aynı zamanda da Arap dünyasına açılan çok önemli bir kapı olarak görüyoruz. Bu kapıyı aralayanlara da çok şey borçluyuz" dedi.
"SURİYE'YE OLAN İHRACATIMZI 5 MİLYAR DOLARA TAŞIMALIYIZ"
Türkiye ile Suriye arasında hayata geçirilen ikili anlaşmaların yanı sıra iki ülkenin ortaklaşa yapmış olduğu çalışmaları da ele alan Bakan Özak, bu noktada da Türkiye'nin Suriye'ye olan toplam ihracatını 5 milyar dolara çıkartmasının hedeflendiğini hatırlattı. Suriye ile olan ticaret hacminin bugün istenilen düzeyde olmadığını ifade eden Özak, önümüzdeki dönemde başta ulaştırma olmak üzere duble yol, rafineri, altyapı ve toplu konut gibi alanlarda uzman olan Türk müteahhitlerinin gereken hamleleri yaparak Suriye'de yatırım yapacaklarına inandığını dile getirdi. Dünyanın en önemli 225 müteahhitlik firmasının 25'inin Türk firmaları olduğuna işaret eden Özak, söz konusu şirketlerin toplam ticaret hacmininse 30 milyar dolara ulaştığını, bu işletmelerin yine dünya genelinde 50 ülkede de müşavir firmaları bulunduğu bilgisini verdi.
Türk bankacılık sektörünün oldukça başarılı bir süreci yaşadığını savunan Özak, dünya ölçeğinde yaşanan ekonomik krizden Türkiye'nin de nasibini aldığını, dünyada bankalar zor günler geçirirken Türk bankalarınınsa dimdik ayakta durduğunu anlattı. Bu noktadan hareketle Türkiye ile Suriye arasında özellikle bankacılık sektöründe oldukça önemli adımlar atılabileceğini savunan Özak, Suriye'deki kamu ihalelerinin çok kısa bir zaman diliminde sonuçlandırılmasının her iki tarafın da menfaatine olacağını söyledi. Türkiye'de 72,5 milyon insan yaşadığına dikkat çeken Özak, bunun 36 milyonunun genç nüfus olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'de olduğu gibi Suriye'de de genç nüfus oldukça fazla. Bizim bu konuda mutlaka birliktelik sağlamalıyız. Bu birlikteliği de özellikle eğitim ve spor alanında ortaya koymamız gerekiyor. Artık ülkemizde Suriyeli gençleri daha fazla görmek istiyoruz."
"EĞİTİM VE SPOR ALANINDA İŞ BİRLİKLERİ GELİŞTİRİLMELİ"
Spor alanında Türkiye'nin oldukça önemli çalışmalar ortaya koyarak, büyük organizasyonlar gerçekleştirdiğini belirten Faruk Nafiz Özak, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapabilmek için adaylık başvurusunda bulunduğunu hatırlattı ve bu konuda Suriye'nin de desteğini istedi. Asıl hedeflerininse 2020 yılında olimpiyatların Türkiye'de yapılması olduğunu dile getiren Özak, Olimpiyatların bir gelişmişlik göstergesi olduğunu ve söz konusu organizasyonu Türkiye ile Suriye'nin ortaklaşa gerçekleştirebileceğini, tüm bu taleplerin de sadece Türkiye'nin değil Suriye, Irak, İran, Özbekistan, Azerbaycan gibi ülkelerin de talebi olduğunu ve çok geniş bir coğrafyayı temsil ettiklerinin de bilincinde olduklarını sözlerine ekledi. İkili ilişkilerin geliştirilmesi ve daha iyi bir noktaya taşınmasından yana olduklarının altını çizen Özak, Türkiye'nin Avrupa'nın 6., dünyanınsa 17. büyük ekonomisi olmasında iş adamlarının önemli katkısı olduğunu, iki ülke arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkileri yine iş adamlarının yukarıya taşıyacağını savundu.
Türkiye-Suriye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve aynı zamanda da MHP Grup Başkanvekili olan Mehmet Şandır ise iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerin ortaklığa dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayarak, "Unutmayınız bundan 90 yıl önce aynı devletin vatandaşlarıydık. İlahi kader çizgisi budur. Dolayısıyla bu çalışmalar, bu gayretler, ticaret adamlarımızın bu gayretleri bu anlamda tarihe not düşecek bir sorumluluğun yerine getirilmesi, tarihi bir görev olacak" dedi. Türkiye ile Suriye arasındaki ticaret hacminin 5 milyar dolara taşınması gerektiğine işaret eden Şandır, bu noktada her iki ülkede de önemli çalışmalar yapılmasına karşın asıl sorumluluğun iş adamlarına düştüğünün altını çizdi.
"2 MİLYAR DOLAR BİZİ KESMEZ. ÇOK DAHA İYİ RAKAMLARA ULAŞMALIYIZ"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen ise Türkiye ile Suriye arasında ticaret için gerekli altyapının hazır olduğunu, bu iki ülkenin, en zor günlerinde birbirlerinin yanında olmayı başardığını, aralarında akrabalık ve kardeşlik bağı olduğunu söyledi. Kürşad Tüzmen, "Serbest Ticaret Anlaşmaları yapılması zordur. Onu gerçekleştirdikten sonra görüyorsunuz ki 100 milyon dolarlardan başlayan ticaret rakamları artık 4 haneli, 5 haneli rakamlara doğru gidiyor. 2 milyar dolar bugün dünya ölçeğinde önemli bir rakamdır. Suriye'den ne kadar fazla kardeşimizi Mersin'de görürsek, o kadar yüreğimiz açılıyor, diyoruz ki biz doğru yoldayız, çalışmalarımızı devam ettireceğiz" dedi. Tüzmen, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Aramızda bu kadar ortak payda varken bizim bundan yararlanmamamız düşünülemez. Son dönemde komşu ve çevre ülke stratejilerini ortaya koyduktan sonra yaptığımız açılımlarla gerçekten dünyada yaşanan krizin de etkilerini en aza indirerek yolumuza devam etmeyi sağladık. Türkiye Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olarak hem Avrupa'ya hem de bütün bölgeye Suriye başta olmak üzere, bütün bu ülkelerin ticari hacmini, yatırım hacmini artırmaya aday bir ülke. Beraber ortak yatırımlar yapağız. Bundan sonrası stratejik yatırımlar dediğimiz, karşılıklı ürün paylaşımı metodlarının geliştirilmesidir. Yapılacak ikili görüşmeler ve iş forumlarıyla bunlar çok daha hızlı bir şekilde pekiştirilecektir. Dün geçmişte kaldı, çok güzel çalışmalar yapıldı. Suriye ile 51 tane anlaşma imzalandı. Şimdi bakıyorum nerelerden nerelere gelmişiz. 2 milyar dolar ticaret hacmi bizi kesmez, bu rakam bizim için küçük bir rakamdır. Ancak bunun çok daha iyi bir seviyeye gelmesi sizlerin katkılarıyla olacaktır. İş adamlarına bırakacağız platformları. Onlar aralarında inanıyoruz ki gayet güzel birliktelikler sağlayacaklar. Bu ilişkiler köklü ilişkilerdir. Yüzlerce yıllık bir tarihin ve daha sonrasında karşılıklı samimiyetin kardeşliğin ürünüdür. O yüzden kardeşliğin temeli sağlam atılmıştır. Bu atılan temeller üzerine daha sonra cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın karşılıklı ziyaretleri işte bugünkü serbest ve rahat platformu sizlere sağlamıştır. Top artık iş adamlarında."
"ARTIK İÇİMİZDE UYUYAN DEVİ UYANDIRMANIN ZAMANI GELDİ"
Mersin'in yatırımlarla daha iyi bir konuma geleceğini savunan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, bu noktada da 'Mersin Tanıtım Günleri'nin önemli bir misyon üstleneceğini, organizasyonla birlikte iş adamlarının karşılıklı yatırım yapabilmeleri ardına etkinliği önemsediklerini dile getirdi. Vali Aksoy, Türkiye'den Suriye'ye gerçekleştirilen ihracatın 2003 yılında 750 milyon dolarken bu rakamın 2009 yılında 2 milyar dolara ulaştığını, önümüzdeki dönem için belirlenen rakamınsa 5 milyar doları aşıp 10 milyar dolara ulaşması gerektiğini, bunun için de gerekli ortamın hazırlandığını vurguladı. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut da şu görüşleri dile getirdi: "Artık içimizde uyuyan devi uyandırmanın zamanı gelmiştir. Ne Suriye'nin ne de Türkiye'nin kaybedecek zamanı var. Mersin, tüm fırsatlarıyla, tüm sektörleriyle Suriye'nin yanındadır. Her türlü iş birliğine hazırdır. Yatırımcılarımız daha fazla bir araya gelmelidir. İki ülke birbirini tanıdıkça daha iyi işler yapacak ve bölgeye örnek olacaktır. Atılacak her imza, yapılan her anlaşma, kaldırılan her bürokratik engel, hedeflerimize biraz daha yaklaşmak demektir."
Konuşmaların ardından kokteyle geçilirken, Türk ve Suriyeli iş adamları gerçekleştirilen ikili görüşmelerle karşılıklı olarak yatırım imkanlarını masaya yatırdılar.