Talat, Rum Meclisi'nin Kıbrıs'ta Garantörülüğü Kabul Etmeyen Kararını Değerlendirdi
Lefkoşa'da Dikmen Belediyesi Spor Salonu'nun açılışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rum Meclisi'nin Kıbrıs'ta garantörülüğü kabul etmeyen kararını değerlendirdi
Lefkoşa'da Dikmen Belediyesi Spor Salonu'nun açılışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rum Meclisi'nin Kıbrıs'ta garantörülüğü kabul etmeyen kararını değerlendirdi.
Talat, "Görüşme sürecine sabotajdır, bir provokasyondur. Kabul edilebilecek bir yanı yoktur. Garantiler uluslararası bir anlaşmadır. Uluslararası bir anlaşmayı Rum Meclisi bir karar alarak etkileyemez. Esas niyet provokasyondur. Çünkü müzakerelerin konusudur bu konu ve halen görüşüyoruz. Bu konuyu görüştük, hiç görüşmedik değil. Taraflar pozisyonlarını ortaya koydu. Bu bir müzakere konusu. Müzakere konusu olduğu biline biline böyle bir karar alınıyor ve üstelik Kıbrıs Türk tarafının garantilerin devamındaki hassasiyetini de biliyorlar. Yani adeta parmağın kör gözüne dercesine bir hareket içine gidiyorlar. Tabii ki kınanması gereken bir olaydır" dedi. Rum Meclisi'nin kararına karşı Cumhuriyet Meclisi'nde de bir karar alma yönünde çalışma içine girildiğini belirten Cumhurbaşkanı Talat, "Rum tarafının kararına karşı bir karar alma girişimi mecliste var" dedi. Cumhurbaşkanı Talat, hem Rum lider Dimitris Hristofyas hem de anamuhalefet DİSİ Genel Başkanı Nikos Anastasiades'i, böylesi bir karar almaları durumunda bunun görüşme sürecine bir provokasyon olacağı konusunda uyardığını ancak her ikisinin de bu kararın bağlayıcı olmadığını tavsiye kararı olduğunu söyledi. Bu kararın tavsiye kararı olarak kalmayacağını, bir reaksiyon doğuracağını ve Cumhuriyet Meclisi'nin bağlayıcı bir karar alabileceğini Hristofyas ve Anastasides'e ilettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı, "'Bunu yapmayın' dedim. 'Bağlayıcı değil tamam ama doğuracağı reaksiyon önemlidir' dedim. Yine de dinlemediler bu kararı çıkardılar. Şimdi eğer Hristofyas AKEL ile olan ilişkisi nedeniyle, Anastasiades de DİSİ genel Başkanı olarak 'hayır' deselerdi, bu karar çıkmazdı. Dolayısıyla provokasyonu birlikte yaptılar. Yani EDEK'in provokasyonuna gelmiş olmaları onların affedilmesini gerektirmez. Bu ayıbı birlikte yaptılar ve birlikte süreci sabote etmeye yeltendiler" dedi.
Cumhurbaşkanı Talat, Rum basınında İngiltere'nin Yunanistan ve Türkiye ile 3'lü zirve önerisine Kıbrıs Türk tarafı ve Güney Kıbrıs'ın katılmamasını nasıl karşıladığının sorulması üzerine ise, "3 garantörün kendi arasında istişarede bulunması doğal bir şeydir, bu bağlamda konuda Kıbrıs Türk tarafı olarak itirazımız olmaz. 3 ülkenin bir araya gelmesiyle varılabilecek ne olabilir bilemem" dedi.Türk tarafının garantiler konusundaki tezinin net ve açık olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Talat, "Bizim için hayati derecede önemli olan garanti sisteminin devam etmesi ve varılacağımız anlaşmaya uyarlanması tezimiz bu olmaya devam ediyor ve bu son derece güçlü bir şekilde devam ediyor" dedi.
Talat, "Görüşme sürecine sabotajdır, bir provokasyondur. Kabul edilebilecek bir yanı yoktur. Garantiler uluslararası bir anlaşmadır. Uluslararası bir anlaşmayı Rum Meclisi bir karar alarak etkileyemez. Esas niyet provokasyondur. Çünkü müzakerelerin konusudur bu konu ve halen görüşüyoruz. Bu konuyu görüştük, hiç görüşmedik değil. Taraflar pozisyonlarını ortaya koydu. Bu bir müzakere konusu. Müzakere konusu olduğu biline biline böyle bir karar alınıyor ve üstelik Kıbrıs Türk tarafının garantilerin devamındaki hassasiyetini de biliyorlar. Yani adeta parmağın kör gözüne dercesine bir hareket içine gidiyorlar. Tabii ki kınanması gereken bir olaydır" dedi. Rum Meclisi'nin kararına karşı Cumhuriyet Meclisi'nde de bir karar alma yönünde çalışma içine girildiğini belirten Cumhurbaşkanı Talat, "Rum tarafının kararına karşı bir karar alma girişimi mecliste var" dedi. Cumhurbaşkanı Talat, hem Rum lider Dimitris Hristofyas hem de anamuhalefet DİSİ Genel Başkanı Nikos Anastasiades'i, böylesi bir karar almaları durumunda bunun görüşme sürecine bir provokasyon olacağı konusunda uyardığını ancak her ikisinin de bu kararın bağlayıcı olmadığını tavsiye kararı olduğunu söyledi. Bu kararın tavsiye kararı olarak kalmayacağını, bir reaksiyon doğuracağını ve Cumhuriyet Meclisi'nin bağlayıcı bir karar alabileceğini Hristofyas ve Anastasides'e ilettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı, "'Bunu yapmayın' dedim. 'Bağlayıcı değil tamam ama doğuracağı reaksiyon önemlidir' dedim. Yine de dinlemediler bu kararı çıkardılar. Şimdi eğer Hristofyas AKEL ile olan ilişkisi nedeniyle, Anastasiades de DİSİ genel Başkanı olarak 'hayır' deselerdi, bu karar çıkmazdı. Dolayısıyla provokasyonu birlikte yaptılar. Yani EDEK'in provokasyonuna gelmiş olmaları onların affedilmesini gerektirmez. Bu ayıbı birlikte yaptılar ve birlikte süreci sabote etmeye yeltendiler" dedi.
Cumhurbaşkanı Talat, Rum basınında İngiltere'nin Yunanistan ve Türkiye ile 3'lü zirve önerisine Kıbrıs Türk tarafı ve Güney Kıbrıs'ın katılmamasını nasıl karşıladığının sorulması üzerine ise, "3 garantörün kendi arasında istişarede bulunması doğal bir şeydir, bu bağlamda konuda Kıbrıs Türk tarafı olarak itirazımız olmaz. 3 ülkenin bir araya gelmesiyle varılabilecek ne olabilir bilemem" dedi.Türk tarafının garantiler konusundaki tezinin net ve açık olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Talat, "Bizim için hayati derecede önemli olan garanti sisteminin devam etmesi ve varılacağımız anlaşmaya uyarlanması tezimiz bu olmaya devam ediyor ve bu son derece güçlü bir şekilde devam ediyor" dedi.