Herbalist İbrahim Hakkari'den Bal Açıklaması
Tıp biliminin tarihsel süreç içersinde gelişerek günümüze kadar gelmesinde İbn-i Sina ve Hipokrat gibi bilginlerin yapmış oldukları katkıların inkar edilemeyecek bir gerçek olduğunu söyleyen Herbalist İbrahim Hakkari, Balın her hastalığa şifa olmadığını söyledi
Tıp biliminin tarihsel süreç içersinde gelişerek günümüze kadar gelmesinde İbn-i Sina ve Hipokrat gibi bilginlerin yapmış oldukları katkıların inkar edilemeyecek bir gerçek olduğunu söyleyen Herbalist İbrahim Hakkari, Balın her hastalığa şifa olmadığını söyledi.
Herbalist İbrahim Hakkari eski tıp bilginlerinin tedaviye yönelik eserlerini incelediğinde her bir organ yapısının farklı oranlarda soğuk, sıcak, nemli ve kuru özelliklere sahip olduğunu, "sıcak tabiatlı özelliğe sahip organlara, soğuk tabiatlı ilaçlar", soğuk tabiatlı organa ise zıddı olan "Sıcak tabiatlı ilaçlar" ile dengeleme şeklinde tedavi metodu uyguladıklarını söyledi.
Herbalist İbrahim Hakkari, bu inceleme ışığından yola çıkarak her bir organın bütün insanlarda "soğuk veya sıcak" özelliklere sahip olduğunu ve bunu cerrahların el temasıyla bile karaciğerde sıcaklık ve akciğerde soğukluk hissedebileceklerini kaydetti. Hakkari, sıcak veya soğuk kavramların ilaç yapımında kullanılan bitkilerde de bulunduğunu ve günümüz tıbbında bu konunun dikkate alınmayarak tedavilerde kullanılan ilacın hasta organa uyduğunda bünyesi sağlam, uymadığın da ise bünyesi zayıf demelerinin
arkasında bu sebebin olduğunu belirtti.
Yaptığı araştırmalar içinde farklı bir bakış açısına daha değinen Herbalist İbrahim Hakkari, 700. asırda yaşamış hekim davut bin nasr el İsraillinin eczacılık rehberi kitabında, balın sıcak ve kuru bir özelliğe sahip olduğunu ve kaynatılarak köpüğü alındığında ise bu kuru özelliğin sıcak ve nemli bir şekle dönüşerek tabiatı soğuk ve kuru organlarımızdan kemikler, saçlar, kıllar, perde ve zarlara faydalı olacağını aksi takdirde tabiatı sıcak ve kuru olan safra, damarlar, sinirler ve dalak hastalıklarına
ise zararlı olduğunu kaydetti.
Herbalist İbrahim Hakkari, doğal balın kimyasal bileşiminde bulunan invert (şeker), fruktoz (meyve şekeri), dekstroz (üzüm şekeri), sakaroz (çay şekeri), dekstrin, protein, asit, nitrojen gibi vücuda hararet veren maddelerinden dolayı binlerce gıdada bulunan zararlı toksin maddesinin farklı oranlara göre tabiatı "sıcak ve kuru" olan balın içinde de bulunduğunu ve bu toksinlerin büyük oranda giderilmesi için balın kaynatılarak köpüğünün alınmasının daha faydalı olacağını söyledi.
Herbalist İbrahim Hakkari, bu söylemlerinden dolayı teknolojik olarak gelişen bilimsel tıbba karşı olmadığını sadece bilginlerin gösterdiği yöntemlerin üniversitelerde uygulanmadığını ve genel anlamda yüzyıllar öncesi uygulanan yöntemlerin günümüzde de başarılı olacağı yönünde önerilerde bulunduğunu belirtti.
Herbalist İbrahim Hakkari eski tıp bilginlerinin tedaviye yönelik eserlerini incelediğinde her bir organ yapısının farklı oranlarda soğuk, sıcak, nemli ve kuru özelliklere sahip olduğunu, "sıcak tabiatlı özelliğe sahip organlara, soğuk tabiatlı ilaçlar", soğuk tabiatlı organa ise zıddı olan "Sıcak tabiatlı ilaçlar" ile dengeleme şeklinde tedavi metodu uyguladıklarını söyledi.
Herbalist İbrahim Hakkari, bu inceleme ışığından yola çıkarak her bir organın bütün insanlarda "soğuk veya sıcak" özelliklere sahip olduğunu ve bunu cerrahların el temasıyla bile karaciğerde sıcaklık ve akciğerde soğukluk hissedebileceklerini kaydetti. Hakkari, sıcak veya soğuk kavramların ilaç yapımında kullanılan bitkilerde de bulunduğunu ve günümüz tıbbında bu konunun dikkate alınmayarak tedavilerde kullanılan ilacın hasta organa uyduğunda bünyesi sağlam, uymadığın da ise bünyesi zayıf demelerinin
arkasında bu sebebin olduğunu belirtti.
Yaptığı araştırmalar içinde farklı bir bakış açısına daha değinen Herbalist İbrahim Hakkari, 700. asırda yaşamış hekim davut bin nasr el İsraillinin eczacılık rehberi kitabında, balın sıcak ve kuru bir özelliğe sahip olduğunu ve kaynatılarak köpüğü alındığında ise bu kuru özelliğin sıcak ve nemli bir şekle dönüşerek tabiatı soğuk ve kuru organlarımızdan kemikler, saçlar, kıllar, perde ve zarlara faydalı olacağını aksi takdirde tabiatı sıcak ve kuru olan safra, damarlar, sinirler ve dalak hastalıklarına
ise zararlı olduğunu kaydetti.
Herbalist İbrahim Hakkari, doğal balın kimyasal bileşiminde bulunan invert (şeker), fruktoz (meyve şekeri), dekstroz (üzüm şekeri), sakaroz (çay şekeri), dekstrin, protein, asit, nitrojen gibi vücuda hararet veren maddelerinden dolayı binlerce gıdada bulunan zararlı toksin maddesinin farklı oranlara göre tabiatı "sıcak ve kuru" olan balın içinde de bulunduğunu ve bu toksinlerin büyük oranda giderilmesi için balın kaynatılarak köpüğünün alınmasının daha faydalı olacağını söyledi.
Herbalist İbrahim Hakkari, bu söylemlerinden dolayı teknolojik olarak gelişen bilimsel tıbba karşı olmadığını sadece bilginlerin gösterdiği yöntemlerin üniversitelerde uygulanmadığını ve genel anlamda yüzyıllar öncesi uygulanan yöntemlerin günümüzde de başarılı olacağı yönünde önerilerde bulunduğunu belirtti.