'Sınav Ve Stres Kaygısına Son' Konulu Seminer
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli tarafından, üniversite sınavına girecek öğrencilere 'Sınav ve stres kaygısına son' konulu seminer verildi.
Merkezi Hollanda'da bulunan Chviar Eğitim ve Danışmanlık Şirketi tarafından organize edilen ve Sahan Restoran sponsorluğunda Novotel'de düzenlenen seminere, Şehitkamil Kaymakamı Mehmet Aydın, İl Milli Eğitim Müdürü Abdullah Şenyüz, İl Çevre ve Orman Müdürü Mesut Niziplioğlu, Chviar Eğitim ve Danışmanlık Şirketi Yönetim Kurulu Başkanları Esengül Tercan ve Okan Karadeniz ile çok sayıda öğrenci katıldı. Seminer öncesinde Vali Muammer Güler İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencisi Serdem Soysal, İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını ezbere okuyarak, salonda bulunanlardan büyük alkış aldı. Chviar Eğitim ve Danışmanlık Şirketi Yönetim Kurulu Başkanlarından Okan Karadeniz, minik öğrenciye çeşitli hediyeler verdi.
Daha sonra Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli tarafından üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere çeşitli bilgiler verildi. Öğrencilerin, bu kaygılarını, nefes egzersizi, fiziksel egzersiz ve hayal kurma gibi gevşeme tekniklerini kullanarak azaltabileceklerini ifade eden Prof. Dr. Verimli, kaygının fiziksel belirtilerinin çarpıntı, terleme, el terlemesi, yutkunma, kızarma, boğulma hissi, titreme, mide ve bağırsak hareketlerinde artış, ateş basmaları, baş dönmesi ve ağız kuruluğu olduğunu vurguladı. Bu durumun tehlikeli olduğunu bildiren Prof. Dr. Verimli, öğrencilere bir uzmanla görüşmelerini önerdi.
Prof. Dr. Verimli, sınav kaygısını hafifletmek için yapılması gerekenlerle ilgili şu önerilerde bulundu:
"İyi bir nefes almak, iyi bir nefes vermekle başlar. Ağır, derin ve sessiz olun. Nefes egzersizine başlamadan önce, sağ elinizi göbeğinizin hemen altına koyun, sol elinizi göğsünüzün üzerine koyun ve gözlerinizi kapatın. Nefes almadan önce ciğerinizi iyice boşaltın. Yeni bir nefes almak için birkaç saniye bekleyin. Art arda iki derin nefes aldıktan sonra, kesinlikle 4-5 kez de normal nefes alın. Tüm bu işlemleri günde 40 kez yapın ve bunu alışkanlık haline getirin. Düzenli fiziksel egzersiz, öğrenmeyi kolaylaştırır. Yaptığınız ders tekrarları zihninize daha kolay yerleşir ve unutmanız zorlaşır, bilinç gelişir, beyin, uyaranlara daha kolay açılır, refleksler hızlanır, reaksiyon zamanı kısalır. Düzenli fiziksel egzersiz, ders çalışmak ve öğrenmek için son derece elverişli bir zihinsel ortam hazırlar. Sınavlara daha dinç ve verimli hazırlanabilirsiniz. Günün belli bir kısmında zihninizi boşaltarak mutlu bir gelecek hayal edin. Güzel bir üniversiteyi kazandığınızı, başarabildiğinizi hayal edin. Sınavda yanınızda glikoz ihtiva eden yumuşak ve renkli şekerlerden bulundurabilirsiniz. Bir başkasının tavsiyesiyle sınavdan önce daha rahat uyumak için sakinleştirici veya uyku getirici bir ilaç asla kullanmayın. Zeka arttırdığı iddia edilen yiyecekleri son bir hafta yemekle zeka artmaz. Dikkat açtığını öne sürdüğünüz ilaçları talep etmeyin. Bu yaklaşım, bağımlılığın ilk aşamasıdır. Sorunlarınızı ilaçla çözmeye çalışmayın, çok ihtiyacınız varsa mutlaka bir doktora danışın. İyi bir kahvaltı yapın. Başkalarına değil, sadece kendinize konsantre olun. Sınava giderken ses çıkaran kolye, bilezik, kemer takmayın, topuklu ayakkabı giyinmeyin, dikkat çekici giyinmeyin. Beli açık tişört giymeyin. Anneler ve babalar; okunmuş su, muska gibi mistik inanışları yapacak olsanız bile çocuklarınız bilmesin. Çocuğun obsesyonlarını tetiklemeyin."
Daha sonra Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli tarafından üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere çeşitli bilgiler verildi. Öğrencilerin, bu kaygılarını, nefes egzersizi, fiziksel egzersiz ve hayal kurma gibi gevşeme tekniklerini kullanarak azaltabileceklerini ifade eden Prof. Dr. Verimli, kaygının fiziksel belirtilerinin çarpıntı, terleme, el terlemesi, yutkunma, kızarma, boğulma hissi, titreme, mide ve bağırsak hareketlerinde artış, ateş basmaları, baş dönmesi ve ağız kuruluğu olduğunu vurguladı. Bu durumun tehlikeli olduğunu bildiren Prof. Dr. Verimli, öğrencilere bir uzmanla görüşmelerini önerdi.
Prof. Dr. Verimli, sınav kaygısını hafifletmek için yapılması gerekenlerle ilgili şu önerilerde bulundu:
"İyi bir nefes almak, iyi bir nefes vermekle başlar. Ağır, derin ve sessiz olun. Nefes egzersizine başlamadan önce, sağ elinizi göbeğinizin hemen altına koyun, sol elinizi göğsünüzün üzerine koyun ve gözlerinizi kapatın. Nefes almadan önce ciğerinizi iyice boşaltın. Yeni bir nefes almak için birkaç saniye bekleyin. Art arda iki derin nefes aldıktan sonra, kesinlikle 4-5 kez de normal nefes alın. Tüm bu işlemleri günde 40 kez yapın ve bunu alışkanlık haline getirin. Düzenli fiziksel egzersiz, öğrenmeyi kolaylaştırır. Yaptığınız ders tekrarları zihninize daha kolay yerleşir ve unutmanız zorlaşır, bilinç gelişir, beyin, uyaranlara daha kolay açılır, refleksler hızlanır, reaksiyon zamanı kısalır. Düzenli fiziksel egzersiz, ders çalışmak ve öğrenmek için son derece elverişli bir zihinsel ortam hazırlar. Sınavlara daha dinç ve verimli hazırlanabilirsiniz. Günün belli bir kısmında zihninizi boşaltarak mutlu bir gelecek hayal edin. Güzel bir üniversiteyi kazandığınızı, başarabildiğinizi hayal edin. Sınavda yanınızda glikoz ihtiva eden yumuşak ve renkli şekerlerden bulundurabilirsiniz. Bir başkasının tavsiyesiyle sınavdan önce daha rahat uyumak için sakinleştirici veya uyku getirici bir ilaç asla kullanmayın. Zeka arttırdığı iddia edilen yiyecekleri son bir hafta yemekle zeka artmaz. Dikkat açtığını öne sürdüğünüz ilaçları talep etmeyin. Bu yaklaşım, bağımlılığın ilk aşamasıdır. Sorunlarınızı ilaçla çözmeye çalışmayın, çok ihtiyacınız varsa mutlaka bir doktora danışın. İyi bir kahvaltı yapın. Başkalarına değil, sadece kendinize konsantre olun. Sınava giderken ses çıkaran kolye, bilezik, kemer takmayın, topuklu ayakkabı giyinmeyin, dikkat çekici giyinmeyin. Beli açık tişört giymeyin. Anneler ve babalar; okunmuş su, muska gibi mistik inanışları yapacak olsanız bile çocuklarınız bilmesin. Çocuğun obsesyonlarını tetiklemeyin."