Yök Başkanı Özcan'dan Katsayı Değerlendirmesi
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Danıştay'ın katsayı meselesini çok iyi noktaya getirdiklerini söyledi.
Özcan, YÖK Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Muhittin Şimşek, Prof. Dr. Durmuş Günay ve Prof. Dr. Berrak Kurtuluş ile Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer'i ziyaret etti. Özcan, ziyarette yaptığı açıklamada, "Benim buraya gelmemin ana nedeni mesleki ve teknik eğitim konusunda sizden yardım istemek. Türkiye'de çok uzun zamandan beri neredeyse kemikleşen katsayı problemi var. Mesleki ve teknik eğitimdeki meseleler gelip katsayıya kilitlenir özellikler kazandı. Biz bu durumu kırmak istiyoruz. Biz
halkımıza bu katsayı meselesi ile uğraşırken çok önemli olan mesleki ve teknik eğitimle ilgili değişiklikleri unuttuğumuzu ve onları yapamadığımızı anlatmak istiyoruz. Danıştay'ın son kararı ile ilerleme kaydetmiş gibi görülüyor. Bir mutabakat yakalamak üzereyiz. Buna katkısı olan herkese de çok teşekkür ediyorum. İnşallah yapacağımız düzenleme ile böyle bir sorunla karşılaşmayacağız. Mesleki ve teknik eğitimde istediğimiz yere geleceğiz" dedi.
Mesleki ve teknik eğitimin yeniden yapılandırılması çerçevesinde meslek yüksek okullarında ciddi değişiklikler yaptıklarını kaydeden Özcan, şunları söyledi:
"Bunlardan en önemlisi diğerlerini saymayacağım; her bir meslek yüksek okulunun her bir programı için bir danışma kurulu oluşturulması. Bu danışma kurulunda görmek istediğimiz insanlar, o iş kolunda imalat yapan, iş yapan, servisini yapan herhangi bir şekilde o iş kolunda iş yapan işadamlarımızdır. Bu işadamlarımızdan beklediğimiz şudur; bu işadamlarımız 4-5 kişi olabilir. Her sene biri, iki defa okul idarecileri ile toplanacaklar, müfredata bakacaklar, bu müfredatın kendi istedikleri nitelikte,
öğrenciler üretip üretmediği bakacaklar. Eğer üretmiyorsa, tavsiyede bulunacaklar. Sanayicilerimiz, bazen bizim okulun kullandığı malzemelerden daha iyisini kullanıyorlar. Oralara üyeler göndermenizi istiyorum. Bu okulların, sizin istediğiniz nitelikte öğrencilerin yetişmesi için teşvik etmenizdir."
Özcan, Amerika'daki gelişmelerin bir tanesinin de teknoloji transferlerinin çok iyi bir şekilde çalıştırılması olduğuna dikkat çekerek, "Mesleki ve teknik okullardaki öğrencilerimize devlet tarafından sigorta yapılması hususundan bahsettiniz. Bizimde yaptığımız düzenlemelerden en önemlisinin bir tanesi aynen teknik liselerdeki öğrencilere verildiği gibi asgari ücretin bir miktarının verilmesi ve sigortalarının yapılmasıdır. Eğer bu olmazsa çok başarılı olacağımızı sanmıyorum. Siz devletin bunu ödemesini
istiyorsunuz. Bizim için önemli değil, bir kaynak bulacağımızı düşünüyoruz ama, muhakkak böyle bir sistemi getirmeliyiz. Hem öğrencilerimizin sigortaları ödenmeli hem de asgari ücretin bir miktarının verilmesi, başarıyı sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
Bazen çok iyi niyetle bazen farklı nedenlerle üniversitelerle sanayi işbirliğinin arzu edildiğini dile getiren Özcan, "Bunu bizde istiyoruz. Bu istek ve niyetlerle halledilemez. İşbirliğini mümkün kılacak yapısal değişiklikleri düşünmek ve gerçekleştirmemiz gerekiyor. En önemlisi hocaların sanayiye katılmasıdır. Tam Gün Yasası ile geçen kanunda düzenleme oldu. 100 liralık bir iş yapıldığında bunun 15 lirası devlet tarafından alınacak ama, yüzde 85'i öğretim üyesine verilecek. Bundan yüzde 10 gibi
vergiyi de düşerseniz yüzde 75 gibi bir miktarın öğretim üyesinin eline geçmesi söz konusu. Bu değişiklikten sonra öğretim üyeleri sanayi ile işbirliği yapmak için adeta can atacaklar" diye konuştu.
Özcan, konuşmasının ardından soruları da yanıtladı. Bir soru üzerine YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Danıştay'ın son kararı ile ilgili gerekçeli raporunu almadıklarını belirterek, "Onun için burada bir şey söylemem hatalı olur. Ama oy oranına bakarsanız 15'e 14 gibi bir oy oranı ile reddedildi. Bu da çok tatmin edici. Bu demektir ki, 14 tane değerli üyemizi ikna ettik. Zannediyorum, biraz daha teknik bilgi ile karşılarına gelirsek hepsini ikna edebileceğimizi düşünüyorum" dedi.
HSYK'nın karanın kendilerini etkilemeyeceğini söyleyen Özcan, Danıştay'ın bu sefer meseleyi çok iyi noktaya getirdiğini kaydetti. Bir sonraki görüşmede sorunun çözüleceğine inandığını ifade eden Özcan, "Düzenlemeyle geldiğimizde zannediyorum kabul edilir" diye konuştu.
GSO BAŞKANI NEJAT KOÇER
GSO Başkanı Nejat Koçer de, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ve yürütme kurulu üyelerini ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu kaydetti. Koçer, Gaziantep'te üniversite-sanayi işbirliğinde örnek gösterilebilecek bir birliktelik olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Gaziantep'in bir üniversite şehri bir bilgi şehri olmasını çok önemsiyoruz. Bundan sonraki süreçte Gaziantep için destek istiyoruz. Türkiye'nin en önemli meselelerinin başında sanayimizin rekabet gücü geliyor. Rekabet gücünün arttırılması ve sürdürülebilir olması çok önemli. Tabi rekabet gücünün devamı da bilgi ve teknolojinin yanında yetişmiş insan gücünün üretimde yer alması ve bu gücün Türk sanayisinde hazır bulundurulmasının önemi ortaya çıkıyor. Buna rağmen biz kalifiye eleman bulmada zorluk
yaşıyoruz. Türkiye'de işsizlik yüksek seviyelerde ama bir o kadar da kalifiye eleman sorunu var. Bu sorunun çok ciddi anlamda incelenmesi ve masaya yatırılması gerekiyor."
Gaziantep'te Naci Topçuoğlu Meslek Yüksekokulu'nun, organize sanayi bölgesi içerisinde yer aldığını ve direkt olarak sanayi ve sanayiciyle iç içe olan örnek bir yatırım olduğunu kaydeden Koçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu meslek yüksekokulu Gaziantep'te üniversite-sanayi işbirliğinin en somut örneğini oluşturmaktadır. Bunun Gaziantep ve Türkiye'de çoğalması arzumuzdur.
Sanayimizin Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının daha etkili hale getirilebilmesi için üniversitelerimizin sanayimize katkılarının arttırılmasının gereğine inanıyoruz. Biz 4-5 yıldan bu yana yürüttüğümüz Ar-Ge, inovasyon, akıllı sanayi projelerimizin tamamında üniversitemizle birlikte hareket ediyor, bu projeleri birlikte yürütüyoruz. Ancak bu projelere gereken desteklerin arttırılması bu birlikteliğimizin Türkiye'ye bir model olmasını arzu ediyoruz. Gaziantep'te ortaya çıkan bu güzel birlikteliğin bu rol
modelin Türkiye tarafından bilinmesinin, Türkiye tarafından inovasyona Ar-Ge'ye farkındalık yaratmak, bilgicilik yaratmak için de bir model olduğunu düşünüyorum."
Türkiye'nin İstanbul'dan sonra en fazla nüfus artışı yaşayan ilinin Gaziantep olduğunu dikkat çeken Koçer, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eğitim alanında 3. üniversitemiz açıldı, fakat öğrenime başlamadı. Ama bu atılan adımları takdirle izliyoruz teşekkür ediyoruz. Ancak bu yüksek göçe, yüksek nüfusa karşı, Gaziantep'te üniversitelerdeki öğrenci sayısının istenilen ölçüde olmadığını, Gaziantep'teki öğrenim ve alt yapı imkanlarının daha hızlı gelişmesinin sağlanmasına inandığımız için bunu bir kez daha size yinelemek istiyorum. Gaziantepli sanayici elinden gelen her şeyi yapıyor. Sizin buraya vereceğiniz destekler Gaziantep'in bu yüksek
göçe karşı direncini arttıracaktır. Bu olayın hassasiyetini sizden özellikle rica ediyorum."
Konuşmaların ardından GSO Başkanı Nejat Koçer, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'a ziyaretin anısına bir plaket ve yöresel kahve fincanı hediye etti.
(OÇ-HE-Y)
halkımıza bu katsayı meselesi ile uğraşırken çok önemli olan mesleki ve teknik eğitimle ilgili değişiklikleri unuttuğumuzu ve onları yapamadığımızı anlatmak istiyoruz. Danıştay'ın son kararı ile ilerleme kaydetmiş gibi görülüyor. Bir mutabakat yakalamak üzereyiz. Buna katkısı olan herkese de çok teşekkür ediyorum. İnşallah yapacağımız düzenleme ile böyle bir sorunla karşılaşmayacağız. Mesleki ve teknik eğitimde istediğimiz yere geleceğiz" dedi.
Mesleki ve teknik eğitimin yeniden yapılandırılması çerçevesinde meslek yüksek okullarında ciddi değişiklikler yaptıklarını kaydeden Özcan, şunları söyledi:
"Bunlardan en önemlisi diğerlerini saymayacağım; her bir meslek yüksek okulunun her bir programı için bir danışma kurulu oluşturulması. Bu danışma kurulunda görmek istediğimiz insanlar, o iş kolunda imalat yapan, iş yapan, servisini yapan herhangi bir şekilde o iş kolunda iş yapan işadamlarımızdır. Bu işadamlarımızdan beklediğimiz şudur; bu işadamlarımız 4-5 kişi olabilir. Her sene biri, iki defa okul idarecileri ile toplanacaklar, müfredata bakacaklar, bu müfredatın kendi istedikleri nitelikte,
öğrenciler üretip üretmediği bakacaklar. Eğer üretmiyorsa, tavsiyede bulunacaklar. Sanayicilerimiz, bazen bizim okulun kullandığı malzemelerden daha iyisini kullanıyorlar. Oralara üyeler göndermenizi istiyorum. Bu okulların, sizin istediğiniz nitelikte öğrencilerin yetişmesi için teşvik etmenizdir."
Özcan, Amerika'daki gelişmelerin bir tanesinin de teknoloji transferlerinin çok iyi bir şekilde çalıştırılması olduğuna dikkat çekerek, "Mesleki ve teknik okullardaki öğrencilerimize devlet tarafından sigorta yapılması hususundan bahsettiniz. Bizimde yaptığımız düzenlemelerden en önemlisinin bir tanesi aynen teknik liselerdeki öğrencilere verildiği gibi asgari ücretin bir miktarının verilmesi ve sigortalarının yapılmasıdır. Eğer bu olmazsa çok başarılı olacağımızı sanmıyorum. Siz devletin bunu ödemesini
istiyorsunuz. Bizim için önemli değil, bir kaynak bulacağımızı düşünüyoruz ama, muhakkak böyle bir sistemi getirmeliyiz. Hem öğrencilerimizin sigortaları ödenmeli hem de asgari ücretin bir miktarının verilmesi, başarıyı sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
Bazen çok iyi niyetle bazen farklı nedenlerle üniversitelerle sanayi işbirliğinin arzu edildiğini dile getiren Özcan, "Bunu bizde istiyoruz. Bu istek ve niyetlerle halledilemez. İşbirliğini mümkün kılacak yapısal değişiklikleri düşünmek ve gerçekleştirmemiz gerekiyor. En önemlisi hocaların sanayiye katılmasıdır. Tam Gün Yasası ile geçen kanunda düzenleme oldu. 100 liralık bir iş yapıldığında bunun 15 lirası devlet tarafından alınacak ama, yüzde 85'i öğretim üyesine verilecek. Bundan yüzde 10 gibi
vergiyi de düşerseniz yüzde 75 gibi bir miktarın öğretim üyesinin eline geçmesi söz konusu. Bu değişiklikten sonra öğretim üyeleri sanayi ile işbirliği yapmak için adeta can atacaklar" diye konuştu.
Özcan, konuşmasının ardından soruları da yanıtladı. Bir soru üzerine YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Danıştay'ın son kararı ile ilgili gerekçeli raporunu almadıklarını belirterek, "Onun için burada bir şey söylemem hatalı olur. Ama oy oranına bakarsanız 15'e 14 gibi bir oy oranı ile reddedildi. Bu da çok tatmin edici. Bu demektir ki, 14 tane değerli üyemizi ikna ettik. Zannediyorum, biraz daha teknik bilgi ile karşılarına gelirsek hepsini ikna edebileceğimizi düşünüyorum" dedi.
HSYK'nın karanın kendilerini etkilemeyeceğini söyleyen Özcan, Danıştay'ın bu sefer meseleyi çok iyi noktaya getirdiğini kaydetti. Bir sonraki görüşmede sorunun çözüleceğine inandığını ifade eden Özcan, "Düzenlemeyle geldiğimizde zannediyorum kabul edilir" diye konuştu.
GSO BAŞKANI NEJAT KOÇER
GSO Başkanı Nejat Koçer de, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ve yürütme kurulu üyelerini ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu kaydetti. Koçer, Gaziantep'te üniversite-sanayi işbirliğinde örnek gösterilebilecek bir birliktelik olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Gaziantep'in bir üniversite şehri bir bilgi şehri olmasını çok önemsiyoruz. Bundan sonraki süreçte Gaziantep için destek istiyoruz. Türkiye'nin en önemli meselelerinin başında sanayimizin rekabet gücü geliyor. Rekabet gücünün arttırılması ve sürdürülebilir olması çok önemli. Tabi rekabet gücünün devamı da bilgi ve teknolojinin yanında yetişmiş insan gücünün üretimde yer alması ve bu gücün Türk sanayisinde hazır bulundurulmasının önemi ortaya çıkıyor. Buna rağmen biz kalifiye eleman bulmada zorluk
yaşıyoruz. Türkiye'de işsizlik yüksek seviyelerde ama bir o kadar da kalifiye eleman sorunu var. Bu sorunun çok ciddi anlamda incelenmesi ve masaya yatırılması gerekiyor."
Gaziantep'te Naci Topçuoğlu Meslek Yüksekokulu'nun, organize sanayi bölgesi içerisinde yer aldığını ve direkt olarak sanayi ve sanayiciyle iç içe olan örnek bir yatırım olduğunu kaydeden Koçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu meslek yüksekokulu Gaziantep'te üniversite-sanayi işbirliğinin en somut örneğini oluşturmaktadır. Bunun Gaziantep ve Türkiye'de çoğalması arzumuzdur.
Sanayimizin Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının daha etkili hale getirilebilmesi için üniversitelerimizin sanayimize katkılarının arttırılmasının gereğine inanıyoruz. Biz 4-5 yıldan bu yana yürüttüğümüz Ar-Ge, inovasyon, akıllı sanayi projelerimizin tamamında üniversitemizle birlikte hareket ediyor, bu projeleri birlikte yürütüyoruz. Ancak bu projelere gereken desteklerin arttırılması bu birlikteliğimizin Türkiye'ye bir model olmasını arzu ediyoruz. Gaziantep'te ortaya çıkan bu güzel birlikteliğin bu rol
modelin Türkiye tarafından bilinmesinin, Türkiye tarafından inovasyona Ar-Ge'ye farkındalık yaratmak, bilgicilik yaratmak için de bir model olduğunu düşünüyorum."
Türkiye'nin İstanbul'dan sonra en fazla nüfus artışı yaşayan ilinin Gaziantep olduğunu dikkat çeken Koçer, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eğitim alanında 3. üniversitemiz açıldı, fakat öğrenime başlamadı. Ama bu atılan adımları takdirle izliyoruz teşekkür ediyoruz. Ancak bu yüksek göçe, yüksek nüfusa karşı, Gaziantep'te üniversitelerdeki öğrenci sayısının istenilen ölçüde olmadığını, Gaziantep'teki öğrenim ve alt yapı imkanlarının daha hızlı gelişmesinin sağlanmasına inandığımız için bunu bir kez daha size yinelemek istiyorum. Gaziantepli sanayici elinden gelen her şeyi yapıyor. Sizin buraya vereceğiniz destekler Gaziantep'in bu yüksek
göçe karşı direncini arttıracaktır. Bu olayın hassasiyetini sizden özellikle rica ediyorum."
Konuşmaların ardından GSO Başkanı Nejat Koçer, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'a ziyaretin anısına bir plaket ve yöresel kahve fincanı hediye etti.
(OÇ-HE-Y)