Ninelerin Okuma-yazma Azmi

Tunceli'de okuma-yazma sertifikası alan ve yaşları 50'nin üzerinde olan 38 kadın, 'Artık hastanelere tek başımıza gidebiliyoruz, keşke daha önce okuma-yazma öğrenseydik' dedi.

Ninelerin Okuma-yazma Azmi
Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen'in eşi Betül Taşkesen'in koordinatörlüğünde, ilde okur-yazar olmayan hiç kimsenin kalmaması amacıyla, 'Ana kız okuldayız" projesi kapsamında Halk Eğitim Merkezi'nde açılan kursları başarıyla bitirip sertifika almaya hak kazananlara sertifikaları törenle verildi. Halk Eğitimi Merkezi Konferans Salonu'nda yapılan törene Vali Mustafa Taşkesen ve eşi Betül Taşkesen, Cumhuriyet Başsavcısı Hayati Keskin ve eşi Mihriban Keskin, Vali yardımcısı Halil Avşar, Emniyet Müdürü Metin Kalayoğlu ve eşi Emine Kalayoğlu, Milli Eğitim Müdürvekili Musa Dinç ve kursiyerler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, Vali Taşkesen'in eşi Betül Taşkesen kampanyayı tanıtan ve okuma-yazmanın önemini vurgulayan bir konuşma yaparak, "Kadın, eğer ulusun gerçek anası olmak istiyorsa erkeklerden daha aydın ve erdemli olmak zorundadır. Biz eğitim ordusu neferleri ilimizde ve yurdumuzda tek okuma-yazma bilmeyen kalmayıncaya kadar çalışmaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.

Betül Taşkesen, kurs pastasını, kursiyerlerle birlikte kesti. Daha sonra kursiyerler adına konuşan Cemile Korkmaz, okur-yazar olduktan sonra hayatın daha da kolaylaştığını söylerken, "Artık hastanede levhalardaki isimleri okuyabiliyoruz. Evlere gittiğimizde kapı numaralarını okuyabiliyoruz. Kimseye sorma ihtiyacı duymuyoruz. Bu nedenle bize bu kursu açanlara çok teşekkür ediyoruz'' diye konuştu.

Merkez Geyiksuyu köyünde ikamet eden dul ve 4 çocuk annesi Makbule Tekin ise, "Okuma-yazmayı söktüm. Bir yere, doktora gittiğimde derdimi rahat anlatabiliyorum. Hakkımı savunabiliyorum" ifadelerini kullandı.
Kursun kursiyerler için aynı zamanda bir rehabilitasyon gibi geldiğini belirten kurs öğretmeni Nurettin Çölçayırı, "Kursların süresinin daha uzun olması gerekiyor" görüşünü dile getirdi.
Okuma-yazma bilmeden önce hastanede sırasını beklerken numaratörü her değiştiğinde yanındakine sorarak rahatsız ettiğini söyleyen 68 yaşındaki Makbule Bozyiğit, "Şimdi artık numaraları kendim okuyabiliyorum, çok mutluyum. Keşke daha erken okuma-yazma öğrenseydim" dedi.

Törenin ardından kursiyerler ve misafirlerine pasta ve içecek ikramı yapıldı.