İhd Ödülleri Diyarbakır'da Sahiplerini Buldu
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi tarafından düzenlenen 2009 İnsan Hakları Ödülü törenle sahibine verildi.
hükümetin bu gidişe bir an önce dur demesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Türkdoğan'ın konuşmasının ardından Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan İHD Genel Başkan yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Av. Muharrem Erbey'in cezaevinden gönderdiği mektup okundu. Erbey mektubunda insan hakları mücadelesinin önemine vurgu yaparak, bu ödüle layık görülen Rıdvan Kızgın'ı kutladı. Erbey'in mesajının yanı sıra geçen yıl aynı ödüle layık görülen ancak kent dışında olduğu için törene katılamayan Leyla Zana'ın gönderdiği mesaj okundu. Mesajların ardından İHD MYK üyesi ve
Diyarbakır Şube Yöneticisi Av. Rehşan Bataray, Rıdvan Kızgın'ın gözaltı, sürgün, yargılama ve tutuklamalarla geçen hayatını anlattı. Kızgın'ın hayat hikayesinin anlatıldığı sırada salonda duygulu anlar yaşandı. Törende daha önce İHD şube başkanlığı da yapmış olan ve insan hakları mücadelesinde uzun yıllar çalışan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de bir konuşma yaptı. Ödülü alan Rıdvan Kızgın'ın, birçok insan hak ihlalini cesurca ortaya çıkardığını ifade eden Baydemir, "1993'lerde
Şırnak'ta İHD Şubesi açmak ne anlama geliyorsa, 2000'li yıllarda Bingöl'de İHD Şubesi açmak da o anlama geliyordu. Rıdvan ağabey ile birlikte birçok zorlu süreci birlikte atlattık. Kendisi çok sayıda hak ihlalinin ortaya çıkmasında büyük emekler harcamıştır. Hatta birlikte kaç kere kıl payı kurtardık. Solhan'da 'Yeşil' denen adamdan birkaç kez kıl payı kurtulduk. Az daha bizi de götürüyorlardı. Bir kaç kez de karakola çektiler. Bunun canlı tanıkları da şu an aramızdalar" dedi. İnsan hakları mücadelesinde verilen çaba ve uğraşların boşa gitmediğini bildiren Baydemir, "Bütün bu bedeller bir hafıza oluşturdu, bir bellek oluşturdu. Ve inancım odur ki bu bellek, bu çaba mutlaka insan hakları kültürünü bu ülkede de yaşamsal kılacaktır" ifadelerini kullandı.
Baydemir, Türkiye tarihinin en büyük legal sivil siyaset darbesinin yapıldığını ileri sürerek, 12 Eylül darbesinde bile bu kadar sivil, üst düzey Kürt kökenli siyasetçinin gözaltına alınıp cezaevine konulmadığına dikkat çekti.
Baydemir, şöyle devam etti; "Bir yılda 4 bin 500 gözaltı, 2 binlere varan tutuklu oldu. Bildiğim kadarıyla Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir zaman çocuk yaşta bu kadar insan gözaltına alınıp tutuklanmamıştır. Yargı hiç bu kadar politize olmamıştı. Ve dünya bu kadar sessiz olmamıştı. Türkiye'nin Batı yakası bu kadar sessiz olmamıştı. Dolayısıyla bu sessizliği, bu kefeni yırtacak olan yine sizlersiniz. Yine insan hakları savunucularıdır. Yine bizleriz."
Baydemir konuşmasının ardından Kızgın'a bir demet çiçekle birlikte İnsan Hakları Ödülü'nü verdi. İnsan hakları aktivisti Reyhan Yalçındağ da, Kızgın'ın ve Baydemir'in yıllar önce birlikte çalıştıkları bir dönemde çekilmiş ve çerçevelenmiş büyük bir fotoğrafını hediye etti.
İnsan Hakları Ödülü'nü Baydemir'in elinden alan Rıdvan Kızgın, ödülü almaktan büyük bir mutluluk duyduğunu, ancak binlerce Kürt kökenli siyasetçinin, Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey'in ve çocukların tutuklu bulunmasından dolayı buruk bir mutluluk yaşadığını söyledi. Kızgın, uzun yıllar beraber çalıştığı Baydemir'den kendisinden 20 yaş küçük olmasına rağmen çok şey öğrendiğini ifade ederek, "Şartlar ne olursa olsun insan hakları mücadelesi içindeki mücadelem sürecek. Çünkü bu mücadele onurlu olma, insan olma mücadelesidir. Umarım tüm arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşur. Ülkemizde, bölgemizde ve tüm renklerimizle yaşayacağımız günlerde bir arda oluruz" diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından insan hakları savunucuları ve aktivistleri Rıdvan Kızgın ile birlikte toplu halde hatıra fotoğrafı çektirdi.