Savunma Birliği

PKK lideri Öcalan, avukatları aracılığıyla Gülen cemaatine işbirliği teklif etmiş... İmralı çalışıyor! Sü...


PKK lideri Öcalan, avukatları aracılığıyla Gülen cemaatine işbirliği teklif etmiş... İmralı çalışıyor! Sürekli yeni politikalar üretiyor!
Demokratik Toplum Kongresi de Apo'nun direktifleri doğrultusunda Güneydoğu'da "Öz savunma birliği" oluşturulması için faaliyeti sürdürüyor. 
Siz bir dernek kurmaya kalkışsanız polisten, savcıdan, muhtardan oradan buradan kırk tane belge almak zorunda kalırsınız.
Adamlar devlet içinde devlet kuruyor...
İktidardan ses seda yok.
CHP mi? AKP'den de sessiz...
CHP Parti Meclisi üyesi, Kürt meselesinde uzman meslektaşımız Mehmet Faraç'a soruyoruz:
- CHP Kürt raporu için bir komite kurmuştu. Siz de o komitedeydiniz. Ne durumda çalışmalar?
- 6 kişilik bir komite kurulmuştu. Haluk Koç, Ensar Öğüt, Umut Oran, Tekin Bingöl gibi arkadaşlarla birlikte çalışıyorduk. Ama çalışmalar 1.5 ay önce durdu. Komite dağıldı...
Komiteyi oluşturan isimler Abdullah Öcalan'ın isteklerine yüz vermeyen, CHP ile Kürt seçmeni buluşturmaya önem veren kişilerdi.
Genel Başkan ise malum "İmralı ile görüşülebilir", "Genel Af", "Ana dilde eğitim" gibi mesajlarla farklı bir çizgi çiziyor...
Parti şimdilerde Sezgin Tanrıkulu gibi PKK'ya pek de uzak olmayan kişilerin peşine düşmüş durumda. Peki CHP, PKK'ya yakın mesaj ve politikalarla Doğu'dan ve Güneydoğu'dan oy toplayabilir mi? Mümkün mü? Ya ne olur? Mehmet Faraç'ın düşüncesi:
- Ulusal duyarlığı olan kitlelerle birlikte Batı'da büyük kentlerde CHP'ye oy veren milyonlarca Kürt seçmeni de kaybeder...

 

Fitilleme tamam!
- Abi, şunu indiremez misin?
- İndirince n'oluyo?
- Hapis kalkıyo, ceza erteleniyo.
- Şu anda bu maddeyle ilgili bana gelen 140 dosya var milletvekillerinin... 60'a yakını neredeyse bu.
-Abi, onların listesini bana bi çıkartsana. Ben onları bi fitilleyeyim.
-Tamam, gönderirim.
* * *
Bir yıl önce "internete düşen" yukarıdaki telefon görüşmesinin tarafları Melih Gökçek ve Burhan Kuzu muratlarına erdiler... "Görevi suiistimal" ve "Görevi ihmal" suçlarına verilen cezaların tavanını indiren... Cezayı paraya çevirmeye imkân veren... Böylece söz konusu suçları işleyenlerin hapse girmelerini önleyen yasa değişikliği önceki gece Meclis'ten geçti. CHP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli'ye soruyoruz:
- Yapılan yasa değişikliği özetle ne getiriyor?
- Başta belediye başkanları olmak üzere görevi suiistimal suçu işleyen kamu görevlilerine cezaevi yolu kapatıldı. Ama bu, buzdağının görünen kısmı.
- Görünmeyen kısmı hangisi?
- 657 Sayılı Memurlar Yasası'na göre affa uğramış olsalar dahi zimmet, rüşvet, görevi ihmal, görevi kötüye kullanma gibi suçlardan mahkûm olanlar memuriyetten çıkarılır. Ama önceki gece yapılan değişiklik, "hükmün ertelenmesi" imkânı getirdiği için ortada mahkûmiyet olmayacak. Olmayınca da örneğin ihalelerde, özelleştirmelerde görevi kötüye kullanarak devleti ve milleti trilyonluk zarara uğratan bürokratlar görevlerine devam edebilecekler.
Dikkat buyurun.. Çalıp çırpanlar ve bu tür eylemlere omuz veren bürokratlarla ilgili sürekli af yasası çıkıyor.. Bir yandan alabildiğine yolsuzluk, vurgun, öte yanda düzene muhalefet edenlere hapis, cop, dayak... İşte dönemin özeti...

 

Samsun
Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğretim üyesi ve Samsun Akademik Elemanlar Derneği Başkanı Profesör Süleyman Çelik rektörlere sesleniyor:
"Sayın Rektörler,
1. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başkenti Ankara'dır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı resmi işlerini Ankara'dan yürütür. Üniversite rektörleriyle toplantı yapacağı zaman, bilime saygı gereği, onları ayağına çağırmaz. Toplantı ya Ankara'daki üniversitelerden birinde (tercihen en eskisinde), ya da YÖK'te yapılır, Sayın Başbakan oraya teşrif buyurur. Sayın rektörler, sizin İstanbul'da, Dolmabahçe Sarayı'nda ne işiniz var? Sizler Türkiye Cumhuriyeti'nin üniversitelerinin rektörleri misiniz, Osmanlı'nın medreselerinin eminleri mi?
2. Dışarıda öğrencileriniz, yani Türk halkının size emanet ettiği çocukları cop, tekme, gaz bombası vd. yöntemlerle öldüresiye dövülür, dahası cinsel tacize maruz kalırken, sizler içeride bu olayların baş sorumlusuyla birlikte olmaktan hicap duymadınız mı?
Ben sizlerden hicap duydum ve sizleri kınıyorum..."

 

ABD Dışişleri Sözcüsü Philip Crowley, Wikileaks belgeleriyle ilgili, "diplomatlarımız samimi ve dürüst" demiş.
Bizimkiler de sizinkilere o yüzden kızıyor zaten!
Fahrettin Fidan

 

Sarı
Artık espriler yumurtalı...
İşte interneti dolaşan son haber:
"Üniversitelerdeki yumurtalı protestolardan rahatsız olan AKP, üniversitelerin çevresinde bulunan kümeslere baskınlar düzenleyip tavukları gözaltına almaya başladı. Yapılan baskınlarda çift sarılı ve tek sarılı birçok mühimmat ele geçirildi..."
"Unakıtan ailesinin paraya dönüştürdüğü yumurta korkulu silah oldu."
"İktidar mensupları artık sokağa şemsiye ile çıkıyor."
Çocuklar "Parasız eğitim istiyoruz" diye pankart açtılar.
15 yıl hapis istemiyle yargılanıyorlar.
Slogan attılar...
Her birine 15 ay hapis cezası verildi.
Yürümeye kalkıştılar...
Tekme, cop, gaz yediler...
Siz söyleyin kendilerini nasıl anlatsınlar?
Şu öneri de Gülhan Elmas'tan:
"Yumurta atmak AKP'lilerin söylediği kadar caydırıcı bir eylem ise bundan sonra polis de eylemcilere 'tekme, cop, gaz bombası' değil, 'yumurta' atsın..."

 

Vatandaşa "Öğrencilerin siyasetçilere yumurta atmasına ne diyorsunuz?" diye sormuşlar, "Nohudun, bulgurun, makarnanın siyasi malzeme olduğu memlekette yumurtanın da devreye girmesini normal karşılıyorum"  demiş...
Haldun Ertem