İşte Başbakan'ı protestonun perde arkası
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 Kasım 2010 tarihinde rektörlerle Dolmabahçe'deki ofisinde bir araya geldiği sırada provokatif eylem hazırlığında olan bazı gruplar, harekete geçti… Olaylar çıktı… Erdoğan'a protesto yağmuru başladı… Peki ama olayın aslı neydi?
Polis ekipleri, ellerinde pankartlarla ofisin önüne doğru yürümeye başlayan bir grubun önünü kesti. Başbakanlık ofisine yumurta atmak isteyen öğrenciler ile polis arasında gerginlik yaşandı. Başbakanı protesto ettiği için hapis cezası alan öğrencilerin de aralarında bulunduğu grup yumurtalı saldırı isteğinde ısrar edince polis ekipleri öğrencilerin önüne barikat kurdu. Öğrenciler ofisin önüne gidemeyeceğini anlayınca yumurtayı yola fırlattı. AK Parti ve YÖK aleyhinde slogan atan grup daha sonra olay yerinden ayrıldı.
Başbakan Erdoğan'ın rektörlerle düzenlediği toplantıyı protesto eden öğrencilere uygulanan polis şiddeti sırasında 19 yaşındaki E.Ö. adlı dersane öğrencisinin 5 haftalık bebeğini düşürdüğü öne sürüldü.
-Yazılı ve görsel medya olayları bu şekilde duyurdu… Peki olayların aslı neydi?
-Beyaz Gazete, Başbakan Erdoğan’ın rektörlerle buluşması sırasında yaşanan olayların detaylarına ulaştı…
EYLEMLERİ KİMLER DÜZENLEDİ?
4 Kasım 2010 tarihinde düzenlenen gösteriyi Halkevleri güdümünde faaliyet gösteren Öğrenci Kolektifleri ve Liseli Genç Umut, "Büyük Öğrenci Yürüyüşü" adı altında düzenledi.
Türkiye’nin farklı coğrafyalarından gelen ( Adana, Antalya, Artvin, Samsun, Trabzon…) provokatif eylem hazırlığındaki farklı gruplar, ellerindeki taş- sopalarla polise saldırdı. Bu grupta yer alanların yine Başbakan’ın rektörlerle ilk buluşmasını provakate eden grupta olan kişiler oldukları da belirlendi.
Protestocu gruba, Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş Merkez kampusü önünde Sanatçı İlkay Akaya, Pınar Sağ, Cezmi Ersöz ve bazı akademisyenler de destek verdi. Bu konuda Öğrenci Kolektifleri imzalı duyuruların asıldığı da kayda geçti.
Bunun yanında Ankara ve Eskişehir’den gelen ve Başbakan Erdoğan’ı protesto için İstanbul’a ilerleyen araçlar, polis tarafından durdurularak ikaz edilip Ankara istikametine yönlendirildi… Burada da boş durmayan göstericiler, mola verdikleri bir benzin istasyonunda olay çıkardı. Sloganlar atan ve ellerindeki pet şişeleri sağa- sola fırlatarak vatandaşları tedirgin eden gruba, polis ekipleri gaz sıkarak orantılı bir şekilde müdahale etti.
Emniyet birimleri elde ettikleri istihbarat sonucunda valilik tarafından da kendilerine verilen izinle olayları durdurmaya çalıştı... Ancak düzenlenen ve aslında örgüt yapsısı içerisinde bulundukları istihbarat raporlarıyla da belirlenen bu provakatif grubun çıkardığı olaylar, yanlı olarak analiz edildi ve olayın sorumlusu polis ve hükümet olarak lanse edildi.
POLİS TEKMESİYLE BEBEĞİNİ DÜŞÜRDÜ HABERİ…
Başbakan Erdoğan’ı protesto eden grupta yer alan E. Ö isimli kadının polis tekmesiyle bebeğini düşürdüğü iddia edildi. Fırat Haber ajansı ve bazı yazılı- görsel basın da olayı bu şekilde duyurdu…
ANCAK;
E.Ö’nün; polise saldıran ilk grubun içerisinde yer aldığı, gözaltına alınanlar arasında olmadığı, polis darbına maruz kalmadığı, bunun da doktor raporuyla tescillendiği ve hatta hastaneye geldiğinde hamile olduğunu dahi bilmediği ortaya çıktı…
EMNİYET MÜDÜRÜ'NE SOPAYLA VURDU
Hastane muayenesinde darp ve cebir izine rastlanmadığı açıkça ifade edilen Ezgi Özen'in polisler tarafından dövülmediği gerçeğini ise emniyetteki kamera görüntüleri gösteriyor. Görüntüler, Ezgi Özen'in eylemde ilk sıralarında durduğunu ve Beyoğlu Emniyet Müdürü'ne sopayla vurarak arbedenin fitilini ateşleyen eylemcilerden biri olduğunu ortaya koyuyor. Emniyet Müdürü'nün darp edilmesinin ardından polis tarafından biber gazı sıkılan öğrencilerin kaçışarak olay yerinden uzaklaştığı ve herhangi bir darp olmadığı açıkça muşahade ediliyor.
Polis kamerasının kaydettiği görüntülere göre E.Ö., Kabataş'ta basın açıklaması sırasında kendilerine eylemin yasal sınırlarını anlatan polislere elindeki bayrağın sopasıyla vuruyor. Daha sonra diğer göstericilerle birlikte Taksim yönüne doğru kaçıyor.
İşte o görüntüler...