Başkentte Ab Eğitim Projelerine Seçilen Okullar Bilgilendirildi
Avrupa Birliği (AB) Eğitim ve Gençlik Programları çerçevesinde proje başvurusu yapmaları için seçilen pilot okulların proje sorumluları, Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE Birimi tarafından bilgilendirildi
Avrupa Birliği (AB) Eğitim ve Gençlik Programları çerçevesinde proje başvurusu yapmaları için seçilen pilot okulların proje sorumluları, Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE Birimi tarafından bilgilendirildi.
Başkent Öğretmenevi Konferans Salonu'nda düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, Türkiye'nin 2004'ten bu yana AB projeleri içerisinde yer aldığını ve bunun pratik ve estetik isteyen bir çalışma olduğunu söyledi. Projelerde var olmak için önce başvuru yapmak gerektiğini kaydeden Aydoğan, 2008 yılı itibarıyla 100 bin kişinin projeler yoluyla yurt dışına gittiğini belirtti. Ankara'nın şu ana kadar 6 milyon euroluk hibeden yararlandığını ifade eden Aydoğan,
geçen yıl okullardan 250 başvuru yapıldığını ve 6 yılda kabul edilen proje sayısının 300 civarında olduğunu söyledi. Aydoğan, sivil toplum örgütlerinden şimdiye dek proje önerisi gelmediğine değinerek, çocuklar, engelliler, göç edenler ve kadınların eğitimine ilişkin projelerin çok daha fazla kabul göreceğini kaydetti. Aydoğan, Türkiye'nin AB adayı ülkeler içerisinde olup AB fonları için belirli bir ücret ödediğine ancak şimdiye dek henüz yatırmış olduğu ücreti dahi alamadığına işaret ederek, "Dünyayı
tanımak istemiyorsanız okulunuzda müdürlük yapamazsınız. Okulunuzun standardını yükseltmek ve dışarıya açmak hedefiniz olmalıdır. Dışarıya açılmayı başka okullara, başka ilçelere, başka illere açılmak diye anlamalıyız. Ürettiğiniz projelerle herkesi masrafsız yurt dışında görebilirsiniz. Ankara'da bin 582 okulumuz var. Eğitim sistemimizde işin odağı okuldur. Bunu önemsemelisiniz, çünkü iş okulunuzdan çıkacaktır. Dışarıya açılmayı sağlamalıyız. Eğer okulda yüksek standartlı bir demokrasiye katkı vermek
gibi bir misyonunuz varsa başka şeylerle uğraşacak zamanınız kalmayacaktır. Bugün bir takım çalışmalarda yer almayan müdürler, yarınlarda müdür olamayacaktır. Günümüzde iş birliğine açık, sorun çözen, birlikte çalışma gücü olan ve tartışabilen müdürler ön plana çıkmaktadır. Kurumunuzdaki farklılıkları önemsememeniz, hoş görmemeniz doğru değildir. 2010 yılı müdür profiline uygun değilseniz görevi yapamazsınız demektir" dedi.
Aydoğan, geleceğe kalacak idareci perspektifini de hoşgörülü, toleranslı ve kararlı olmak, dünyada geçerli protokol kurallarını bilmek ve kadın, çocuk ve engellileri öne çıkarıp onlara yardımcı olmak şeklinde ifade etti.
"KURUMUNUZDA TARİH YAZMALISINIZ"
Kadın ve çocukların yükselen değer olduğunu vurgulayan Kamil Aydoğan, müdürlerin kadın, veli ve kız çocuklarına yönelik projeler geliştirilmesine öncülük edebileceğini ve yüksek nitelikli demokrasiyi geliştirmek için farklı düşünen insanlar arasındaki ilişkileri geliştirebileceğini dile getirerek, "Yönettiklerinize nezaket kuralları içerisinde davranmalı, vatandaşın talebine en uygun şekilde karşılık vermelisiniz. Uyumlu, yönettikleri ve üstleri ile barışık, kararlı denildiği zaman siz akla gelmelisiniz.
Yaptığınız işlerin doğruluğuna inanıyorsanız kararlı olmalısınız ama bunu yaparken çevrenizdeki insanların vicdanını köreltmemelisiniz. Müşfik ve toleranslı olmalı, kurumunuzu yükseltip şekillendirmeli, kurumunuzda tarih yazmalısınız. Yarını gören, dünyayı ve Türkiye'yi iyi okuyan liderler kalıcı olacaktır. İstediğim huzurlu, üretken ve hitap ettiği kitlenin lideri olabilenlerin kalıcı olmasıdır" diye konuştu.
Toplantıda AB projeleri hakkında bilgi veren AR-GE yetkilisi Barış Özçelik, okulların en çok Leonardo da Vinci ve Comenius projelerine başvuru yaptığını söyledi. Özçelik, Avrupa Birliği Eğitim Projeleri kapsamında AR-GE'nin Avrupa Birliği Projeler Birimi koordinasyonunda Ankara'ya bağlı ilçelerden 372 pilot okul belirlendiğini ve bu okullardan en az bir öğretmenin proje sorumlusu olarak görevlendirildiğini aktardı. Bu öğretmenlerin 30 saatlik proje döngüsü eğitiminden geçirildiğini ifade eden Özçelik,
çalışmanın amaçlarını AB fonlarından mümkün olduğunca faydalanmak, AB projeleri yoluyla okullar arası iş birliği yapmayan okul kalmamasını sağlamak olarak belirtti. Özçelik ayrıca, bu amaçlar doğrultusunda İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı tüm ilçe milli eğitim müdürlüklerinde ulusal projelerle AB projeleri konusunda uzman kişilerden ilçe milli eğitim müdürlüklerinde görev alan AR-GE ekipleri oluşturulduğunu ve ekiplerin projelere dahil okullara danışmanlık yaptığını söyledi.
Toplantıya, Strateji Geliştirme Bölümü Şube Müdürü İlhan Koç, çok sayıda okul müdürü ve öğretmen katıldı.
(DUY-CC-Y)
Başkent Öğretmenevi Konferans Salonu'nda düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, Türkiye'nin 2004'ten bu yana AB projeleri içerisinde yer aldığını ve bunun pratik ve estetik isteyen bir çalışma olduğunu söyledi. Projelerde var olmak için önce başvuru yapmak gerektiğini kaydeden Aydoğan, 2008 yılı itibarıyla 100 bin kişinin projeler yoluyla yurt dışına gittiğini belirtti. Ankara'nın şu ana kadar 6 milyon euroluk hibeden yararlandığını ifade eden Aydoğan,
geçen yıl okullardan 250 başvuru yapıldığını ve 6 yılda kabul edilen proje sayısının 300 civarında olduğunu söyledi. Aydoğan, sivil toplum örgütlerinden şimdiye dek proje önerisi gelmediğine değinerek, çocuklar, engelliler, göç edenler ve kadınların eğitimine ilişkin projelerin çok daha fazla kabul göreceğini kaydetti. Aydoğan, Türkiye'nin AB adayı ülkeler içerisinde olup AB fonları için belirli bir ücret ödediğine ancak şimdiye dek henüz yatırmış olduğu ücreti dahi alamadığına işaret ederek, "Dünyayı
tanımak istemiyorsanız okulunuzda müdürlük yapamazsınız. Okulunuzun standardını yükseltmek ve dışarıya açmak hedefiniz olmalıdır. Dışarıya açılmayı başka okullara, başka ilçelere, başka illere açılmak diye anlamalıyız. Ürettiğiniz projelerle herkesi masrafsız yurt dışında görebilirsiniz. Ankara'da bin 582 okulumuz var. Eğitim sistemimizde işin odağı okuldur. Bunu önemsemelisiniz, çünkü iş okulunuzdan çıkacaktır. Dışarıya açılmayı sağlamalıyız. Eğer okulda yüksek standartlı bir demokrasiye katkı vermek
gibi bir misyonunuz varsa başka şeylerle uğraşacak zamanınız kalmayacaktır. Bugün bir takım çalışmalarda yer almayan müdürler, yarınlarda müdür olamayacaktır. Günümüzde iş birliğine açık, sorun çözen, birlikte çalışma gücü olan ve tartışabilen müdürler ön plana çıkmaktadır. Kurumunuzdaki farklılıkları önemsememeniz, hoş görmemeniz doğru değildir. 2010 yılı müdür profiline uygun değilseniz görevi yapamazsınız demektir" dedi.
Aydoğan, geleceğe kalacak idareci perspektifini de hoşgörülü, toleranslı ve kararlı olmak, dünyada geçerli protokol kurallarını bilmek ve kadın, çocuk ve engellileri öne çıkarıp onlara yardımcı olmak şeklinde ifade etti.
"KURUMUNUZDA TARİH YAZMALISINIZ"
Kadın ve çocukların yükselen değer olduğunu vurgulayan Kamil Aydoğan, müdürlerin kadın, veli ve kız çocuklarına yönelik projeler geliştirilmesine öncülük edebileceğini ve yüksek nitelikli demokrasiyi geliştirmek için farklı düşünen insanlar arasındaki ilişkileri geliştirebileceğini dile getirerek, "Yönettiklerinize nezaket kuralları içerisinde davranmalı, vatandaşın talebine en uygun şekilde karşılık vermelisiniz. Uyumlu, yönettikleri ve üstleri ile barışık, kararlı denildiği zaman siz akla gelmelisiniz.
Yaptığınız işlerin doğruluğuna inanıyorsanız kararlı olmalısınız ama bunu yaparken çevrenizdeki insanların vicdanını köreltmemelisiniz. Müşfik ve toleranslı olmalı, kurumunuzu yükseltip şekillendirmeli, kurumunuzda tarih yazmalısınız. Yarını gören, dünyayı ve Türkiye'yi iyi okuyan liderler kalıcı olacaktır. İstediğim huzurlu, üretken ve hitap ettiği kitlenin lideri olabilenlerin kalıcı olmasıdır" diye konuştu.
Toplantıda AB projeleri hakkında bilgi veren AR-GE yetkilisi Barış Özçelik, okulların en çok Leonardo da Vinci ve Comenius projelerine başvuru yaptığını söyledi. Özçelik, Avrupa Birliği Eğitim Projeleri kapsamında AR-GE'nin Avrupa Birliği Projeler Birimi koordinasyonunda Ankara'ya bağlı ilçelerden 372 pilot okul belirlendiğini ve bu okullardan en az bir öğretmenin proje sorumlusu olarak görevlendirildiğini aktardı. Bu öğretmenlerin 30 saatlik proje döngüsü eğitiminden geçirildiğini ifade eden Özçelik,
çalışmanın amaçlarını AB fonlarından mümkün olduğunca faydalanmak, AB projeleri yoluyla okullar arası iş birliği yapmayan okul kalmamasını sağlamak olarak belirtti. Özçelik ayrıca, bu amaçlar doğrultusunda İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı tüm ilçe milli eğitim müdürlüklerinde ulusal projelerle AB projeleri konusunda uzman kişilerden ilçe milli eğitim müdürlüklerinde görev alan AR-GE ekipleri oluşturulduğunu ve ekiplerin projelere dahil okullara danışmanlık yaptığını söyledi.
Toplantıya, Strateji Geliştirme Bölümü Şube Müdürü İlhan Koç, çok sayıda okul müdürü ve öğretmen katıldı.
(DUY-CC-Y)