Kimsesiz Kanser Hastasının Dramı

Balıkesir'in Edremit ilçesinde, akciğer kanserine yakalanan kimsesiz adamın dramı yürek parçalıyor.

Kimsesiz Kanser Hastasının Dramı
Edremit Kaymakamı Osman Tunç'un yakın ilgisi ile Kızılay Huzurevi'ne yerleştirilen ve yaklaşık bir aylık ömrünün kaldığını söylenen 50 yaşındaki İrfan Ataç, kendisini hastanelerin kabul etmediğini ileri sürerek, "İnsanlık ölmüş! Ben yaşasam ne olur?" diyerek sitem etti.
Konuşmakta güçlük çeren Ataç başından geçenleri şöyle anlattı:
"Kurban bayramına kadar hiç bir şeyim yoktu. Kurban bayramında kollarımda kabarcıklar oluştu. Edremit'teki hastaneye gittim. Beni İzmir'e sevk ettiler. Burada tahlil ve filmler çekildi. Üç gün sonra gelmemi söylediler. 'Beni hastaneye yatırın' dedim, ancak yerleri olmadığını söylediler. Bunun üzerine Edremit'in Altınoluk beldesinde tek göz odalı evime geri geldim. Filmleri almak için yeniden İzmir'e gittim. Çıkan film ve tahlillere baktılar. 'Yapacak bir şey yok' diyerek Edremit'e gönderdiler. Edremit'teki hastane de yer olmadığı bahanesiyle beni geri çevirdi. Çaresizlik içinde Altınoluk'taki evime döndüm. Altınoluk Şahinderesi Mahallesi Muhtarı Neslihan Saklıca, sağlık ocağı doktoruyla evime geldi. Doktor filmlere baktı ve akciğer kanseri olduğumu söyledi. Muhtar hanım beni alıp Kaymakam Osman Tunç'a getirdi. Sahip çıkmaları gereken kurumlar başından savarken, Allah razı olsun kaymakam bey sahip çıktı ve beni huzur evine yatırdı".
Anne ve babasını küçük yaşta kaybettiğini belirten İrfan Ataç, "İki kardeşiz, bir ağabeyim var. Onunla da yıllardan beri konuşmuyoruz. Kısacası yalnız yaşayan, kendi yağıyla kavrulmaya çalışan biriyim. Şimdiye kadar kimseye el açmadım. Ne iş olursa çalıştım. Son olarak köy kahvesinde çalışıyordum. Çok para kazanmıyordum, ama kimseye de muhtaç olmuyordum. Haziran ayında gözümden rahatsızlandım. Gözümde tümör olduğunu söyleyerek sol gözümü aldılar ve protez göz taktılar. Ancak kimim kimsem olmadığı için hastalığım bu safhaya kadar geldi. Akciğer kanserinin kurtuluşu yok. Bir ağrı kesici, bir serum verseler ne kaybederler? Acı çekmek kolay değil. Ağrılarım bana azap veriyor" diye dert yandı.
Doktoru bulunmayan Edremit Huzurevi'ndeki görevliler, "Hastamız geldiğinde yanında hiç bir şeyi yoktu. Bizler her ne kadar destek olsak da hastanın doktor kontrolünde bulunması gerekiyor. Kendi başımıza ağrı kesici veya serum veremiyoruz. Burada bir hemşiremiz var, ilaçları uzman bir hekimin yazması gerekir" dedi.