AKP en çok onu sevdi
ABD-Türkiye iletişimini yeniden canlandıran Wilson'ın AKP iktidarı ile arası iyiydi. Jeffrey döneminde İsrail ve İran konuları öne çıktı.
ABD-Türkiye iletişimini yeniden canlandıran Wilson'ın AKP iktidarı ile arası iyiydi. Jeffrey döneminde İsrail ve İran konuları öne çıktı.
RADİKAL - WikiLeaks belgelerinin kapsadığı dönemde Türkiye’de ABD büyükelçiliği yapan üç isimden ikincisi olan Ross Wilson, Eric Edelman’ın aksine, AKP’ye daha olumlu bakıyor ve Washington’a da öyle sunuyordu.
Wilson 2 Aralık 2005-14 Kasım 2008 tarihleri arasında görev yaptı. Kariyeri boyunca personel işleri ve ticaret konularında görev aldığı için Ankara’ya gönderilen en düşük profilli büyükelçilerden biri olarak gösterilmişti.
Wilson’ın görev yaptığı dönem, 2004 seçimlerinden sonra gücünü artıran, ekonomideki gelişmelerle dışarıya açılan bir Türkiye imajı ortaya çıkmıştı. Wilson, mesaisinin önemli bir bölümünü Edelman döneminde yaşanan ‘iletişimsizliği’ gidermeye ayırdı ve Edelman’ın ‘dalkavuklar’ dediği danışmanlara da farklı yaklaştı.
Daha sonra bakan olan Egemen Bağış için ‘Amerikan dostu’ nitelemesi yaparken, AKP içinde pragmatist bir grup olduğunu, bu grubun İstanbul ve Ankara elitleriyle bağlantıları olduğu ve daha çok liberallerden oluştuğunu savundu. 27 Nisan 2007’deki e-muhtırası sonrasında da Ankara’da bulunan Wilson, Washington’a yaptığı değerlendirmelerde AKP’yi Atatürk’ün çizdiği temel ‘Batılılaşma’ rotasına bağlı bir İslamcı parti olarak gösteriyordu. Wilson, AKP iktidarının iyi geçindiği ve beğendiği bir diplomat olmuştu.
EN KARİZMATİK BÜYÜKELÇİ JEFFREY
James Jeffrey 30 Kasım 2008 - 30 Temmuz 2010 tarihleri arasında Ankara’da görev yaptı. Ankara’ya atanan en karizmatik büyükelçilerden biri olan Jeffrey, Türkiye’de yaşamayı seven, Müslümanları anlamaya çalışan, sokağa inen bir diplomattı.Jeffrey, daha önce bir süre Irak’ta çalışmış, ABD Dışişleri Bakanı’na Irak danışmanlığı yapmıştı. ABD’nin PKK’ya karşı Türkiye ile işbirliği yapması için büyük çaba harcayan Jeffrey, Türkiye’nin İran konusundaki tavrını zaman zaman Bakan Davutoğlu’nun İslamcı tutumuna bağlıyordu. İsrail’e katı tutumun ise Erdoğan’ın İsrail’e nefretinden kaynaklandığına inanıyordu.
RADİKAL - WikiLeaks belgelerinin kapsadığı dönemde Türkiye’de ABD büyükelçiliği yapan üç isimden ikincisi olan Ross Wilson, Eric Edelman’ın aksine, AKP’ye daha olumlu bakıyor ve Washington’a da öyle sunuyordu.
Wilson 2 Aralık 2005-14 Kasım 2008 tarihleri arasında görev yaptı. Kariyeri boyunca personel işleri ve ticaret konularında görev aldığı için Ankara’ya gönderilen en düşük profilli büyükelçilerden biri olarak gösterilmişti.
Wilson’ın görev yaptığı dönem, 2004 seçimlerinden sonra gücünü artıran, ekonomideki gelişmelerle dışarıya açılan bir Türkiye imajı ortaya çıkmıştı. Wilson, mesaisinin önemli bir bölümünü Edelman döneminde yaşanan ‘iletişimsizliği’ gidermeye ayırdı ve Edelman’ın ‘dalkavuklar’ dediği danışmanlara da farklı yaklaştı.
Daha sonra bakan olan Egemen Bağış için ‘Amerikan dostu’ nitelemesi yaparken, AKP içinde pragmatist bir grup olduğunu, bu grubun İstanbul ve Ankara elitleriyle bağlantıları olduğu ve daha çok liberallerden oluştuğunu savundu. 27 Nisan 2007’deki e-muhtırası sonrasında da Ankara’da bulunan Wilson, Washington’a yaptığı değerlendirmelerde AKP’yi Atatürk’ün çizdiği temel ‘Batılılaşma’ rotasına bağlı bir İslamcı parti olarak gösteriyordu. Wilson, AKP iktidarının iyi geçindiği ve beğendiği bir diplomat olmuştu.
EN KARİZMATİK BÜYÜKELÇİ JEFFREY
James Jeffrey 30 Kasım 2008 - 30 Temmuz 2010 tarihleri arasında Ankara’da görev yaptı. Ankara’ya atanan en karizmatik büyükelçilerden biri olan Jeffrey, Türkiye’de yaşamayı seven, Müslümanları anlamaya çalışan, sokağa inen bir diplomattı.Jeffrey, daha önce bir süre Irak’ta çalışmış, ABD Dışişleri Bakanı’na Irak danışmanlığı yapmıştı. ABD’nin PKK’ya karşı Türkiye ile işbirliği yapması için büyük çaba harcayan Jeffrey, Türkiye’nin İran konusundaki tavrını zaman zaman Bakan Davutoğlu’nun İslamcı tutumuna bağlıyordu. İsrail’e katı tutumun ise Erdoğan’ın İsrail’e nefretinden kaynaklandığına inanıyordu.