Adıyaman'da 'Kerbela Şehitlerini Anma Programı'

Adıyaman'da Alevi dernekleri tarafından düzenlenen 'Kerbela Şehitlerini Anma Programı'nda Kürtçe ve Türkçe barış mesajları verildi.

Cemevi'nde düzenlenen anma programına protokol üyeleri, kurum müdürleri, oda başkanları, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve farklı mezheplerden çok sayıda vatandaş katıldı. Anma programı, semah gösterileri ve Kerbela şehitleri için yapılan saygı duruşuyla başladı. İkram edilmek üzere aşure lokması hazırlayan Tekel'den emekli Zeliha Tepeli, Kürtçe; "Barış istiyorum. Zulüm bitsin. Hepimiz kardeşiz", Türkçe dilde ise; "Bu millete yazık. El ele tutuşsalım, kardeş olalım. Omuz omuza verelim. Kan dökülmesin"
dedi.
Anma programında söz alan Alevi derneklerinin yöneticileri, Kerbela'da yaşananlara değinirken, programa misafir olarak davet edilen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Eğitim ve Bilim Sekreteri Kemal Bülbül, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Bizim kültürümüz halen reddediliyor. Bizim inancımız hala kabul edilmiyor. Hala köylerimize cami yapılıyor. Hala madımak müze olmadı. 33 canımız yandı madımak hala müze olmadı. Türkler, Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Sünniler birlikte yaşıyor. Adını koyacağız artık. Ben Kürt Alevisiyim. Ne yapayım yani kimliğimi inkar mı edeyim? Farklılığımız zenginliğimizdir, farklılığımız gerçekliğimizdir. Anayasayı değiştireceğiz. Bütün kimlik ve kültürleri kapsayan, çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı bir Türkiye
olacak. Böyle olmaz ise bu sorunları yaşanmaya devam edecek."

"HERKES AKLINI BAŞINA TOPLASIN"
Bülbül, akan kanın durmasını istediğini belirterek, "Durdurun bu kanı, biz kardeş çatışması istemiyoruz diyeceğiz. Askerinde, Kürt gencinin de ölmesini istemiyoruz. Herkes aklını başına toplasın diyeceğiz. Yaşamımız boyunca serçenin dahi kanadını incitmemiş bizler nasıl olurda insan ölümüne seyirci kalırız. Nasıl olurda dizi dizi asker tabutlarının gelmesine seyirci kalırız?" diye konuştu.
Belediye Başkanı Necip Büyükaslan da, "Burada birçok konuşmalar yapıldı. Çok güzel sözler ifade edildi. Biz bütün konuşulanları saygıyla karşılıyoruz. Ev sahibi olmamız nedeniyle de bu konuşmalara tek tek cevap vermek istemiyoruz. Mezhebimiz, aşiretimiz ne olursa olsun biz kardeş gözüyle bakarız birbirimize. Cumhuriyet'ten bugüne kadar hiçbir dönemde mevcut hükümet kadar bu sorunlar dile getirilmemiş ve çözüm arayışlarına girilememiştir. Son yıllara kadar hiç kimse mensubu olduğu asabiyetini rahatlıkla
dile getirememiş, inancını yaşayamamıştır. Asırlardan beri gelen sıkıntıların birden bire çözülmesi de zordur" diye konuştu.

"BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE OLMALIYIZ"
Vali Ramazan Sodan da, Kerbela olayının ayrışma veya bölünme olarak tanımlanmama gerektiğini dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Hz. Ali'de (R.A) şehit olmadan önce vasiyetinde; sonu cennet olan hayatta kötülük olamaz, sonu ateş olan hayatında hiçbir kıymeti yoktur. İnsan ölünce acıyı bir daha duymaz ama cehennem ebedidir, demiştir. Müslümanlar olarak Kerbela faciasını bir bölünme ve ayrışma gibi görmemeliyiz. Birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Dinimiz sevgi ve barış dinidir. Kitabımız bir, Peygamberimiz birdir. Birlik içinde olursak huzuru yakalar, mutluluğa kavuşuruz. Bu topraklar üzerinde hepimiz biriz ve kardeşiz."
Öte yandan, 17 kazanda pişirilen aşureler konuşmaların ardından programa katılan yüzlerce kişiye ikram edildi.