İç İşleri Bakanı Beşir Atalay, Özerklik Tartışmalarına Değindi

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, son günlerde yaşanan özerklik tartışmalarının şanssızlık olarak değerlendirdiğini belirterek sürecin baltalanmak istendiğini söyledi.

Bakan Atalay, Büyükşehir Belediyesi Çetin Emeç Salonu'nda yapılan 19. Mardinliler Çalışma Platformu'na katıldı. Burada katılımcılara seslenen Bakan Atalay, Türk Bayrağı'nın önemine değinerek, "Bu bayrağımız değerlidir. Barağımızın gölgesinde birbirimize olan saygıyı göstererek ve herkes kendi dinini, inancını özgürce yaşasın. Bu konularda hiçbir yerde sınırlama olmasın. Kendi ana dilini günlük hayatında istediği kadar kullansın. Ama bir çatı üniter yapımız devletimiz bu bayrağımız altında resmi dilimizle
ve huzurla yaşayalım. Bunu irdelemek bunu tartışmaya açmak sadece sıkıntıları artırır. Biraz daha milli birliği kardeşliği doğru gidelim diye yol ararken, vatandaşın arasında yeni tartışmaları getirir. Bunun için son günlerdeki doğrusu tartışmaları demokratik özerklik çerçevesinde yapılmasını şansızlık olarak görüyorum. Türkiye son yıllarda bu konularda demokratikleşme şemsiyesini sonuna kadar açmıştır" dedi.
Türkiye'de iyiye gidilen bazı süreçlerde birilerin bunu baltalamak için çeşitli yollara başvurduğuna da işaret eden Bakan Atalay, "Az önce Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ile tanıştık. Kendisi Kürdoloji enstitüsü nünde başkanı olduğunu söyledi. İşte bu. Bunlar yıllarca kurulmadı ve ihmal edildi. Dünyanın birçok ülkesinde bu gibi bölümler kurulmuş ama Türkiye bunu kurmamış. Kendi vatandaşımızın dilinin zenginliği. Bunları iki dil gibi farklı mecralara çekerseniz o zaman bu yürüyen sürece
sadece baltalamış olursunuz. Bu tür kurcalamalar yürüyen güzel süreçleri demokratikleşme sürecini provoke eder sabote eder. İnsanların kafasında tekrar tereddütler gelişir. Halbuki Türkiye'de hepimizin çok emek verdiği bir süreç yürüyor. Bu vatandaşlarımızın da kabul ettiği ve giderek daha çok benimsediği bir süreç. Yani terör bitsin, insanlar bütün zenginlikleriyle huzurla yaşasınlar. Az önce de dediğim gibi aynen o eski Mardin'de olduğu gibi yaşasınlar. Ama bu yeni tartışmaları hiç birimizin onaylaması
mümkün değildir. Bunları doğrusu Türkiye bazen bazı sorunlarını tam çözecek duruma geldiğinde birileri o sorunlar çözülmesin diye bir şeyler çıkarıyor tekrar. Ve o yürüyüşü durduruyor. Bunları biz o manada atılmış yanlış adımlar olarak görüyoruz. Bu konuda herkese iş düşüyor. Sivil toplum örgütleri, bugün burada katıldığımız bu platforma iş düşüyor" diye konuştu.