Meclis'te 'Yalancı' Tartışması

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin, Kayseri'deki yolsuzluk iddialarıyla ilgili ya bilerek yalan söylediğini, ya da yanlış bilgi verdiğini ifade etti. İnce ise, "Ben siyaseten hiç yalan söylemedim. Sen yalan söylüyorsun" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda İçişleri Bakanlığı'nın bütçesi üzerindeki görüşmeler sırasında bir konuşma yapan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye'nin her köşesinde 36 bin köyün bulunduğuna işaret ederek bu köylerde yaşayan vatandaşların, köylerinin isminin değişmesini istiyorsa kaymakamlığa başvurabileceğini, referandumda yüzde 50'den fazla oy çıkması halinde İçişleri Bakanlığı'na yapılacak başvuru üzerine İçişleri Bakanlığı'nın köy ismini değiştirebileceğini anlattı.
Son dönemde yaşanan öğrenci olaylarına değinen Atalay, "Öğrencimiz de polisimiz de kıymetli. Türkiye çağdaş bir gösteri ve yürüyüş yasasına sahip. Hükümetin amacı özgürlükleri arttırmaktır. Özgürlükleri genişletmek için hep uğraştık. Keşke getirip olayları ekranda sizlere seyrettirsem. Polis yöneticileriyle nasıl olması gerektiğini de çalıştık. O gün 6 grup var. 6'sı farklı yerde. 4 tanesi geliyor ve gidiyor. Polis onlara trafiği aksatmayın, çevreye zarar vermeyin diyor. İki grup dağılmıyor. Polis fiziki
engel oluşturuyor. Gözümle gördüm. Kimseyi aldatmayız biz. Polise bayrakla, sopayla saldırı öğrenciden geliyor. Öğrenciye polis müdahale etmeseydi, polis niye görevini yapmadı derdiniz. Özgürlükleri biz savunuyoruz. Bütün öğrenciler istediği yerde düşüncesini açıklar. Ama sopalarla polise saldırarak düşünce açıklanmaz" diye konuştu.
Hamile bir kız öğrencinin müdahale sırasında bebeğini kaybettiği haberlerine de değinen Atalay, "Bu kız öğrencinin görüntüsü var. Polise vuran o. Doktor raporu var. Darp olmamış. Diğer boyutları konuşmuyorum. Özel alanıdır. Polisin yaptığı bir şey yok. İstismar ediliyor. Biz bu konuda emin olun sonuna kadar açığız" dedi.
Kayseri'deki yolsuzluk iddialarıyla ilgili de konuşan Bakan Atalay, AK Parti hükümetinin hedeflerinden birinin yolsuzlukla mücadele olduğunu vurguladı. 2004'te 55 belediye başkanını görevden aldıklarını kaydeden Atalay, bunlardan 21'inin AK Partili, 9'unun CHP'li, 5'inin MHP'li olduğunu söyledi. Atalay şöyle konuştu:
"Bu konularda kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Kayseri'yle ilgili her şey web sitemizde de var. Haksız yere iftiraya uğrayanı savunuruz. Haksız yere iftiraya uğrayan belediye başkanını da savunuruz. CHP zor bir adım attı. Aymazlık diye bunun için dedim. Bütçe görüşmesinde genel başkan kırmızı dosyalarla çıkıyor. Altı boş çıkıyor. Dönemimizin en önemli projesi çetelerle mücadeledir. Ortalıkta mafya görüntüleri yoktur. Çete yoktur. Aralarında kamu görevlilerinin de olduğu pek çok kişi tutuklanmıştır. Biz
bunlara acımayız."
Atalay'ın ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Atalay'ın 'Polis öğrencileri değil öğrenciler polisi dövdü' dediğini ifade etti. İçişleri Bakanı Atalay'ın Kayseri'deki yolsuzluk iddialarıyla ilgili belgelere 'uydurma evrak' dediğini hatırlatarak, "Yarın Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile Sayın Erdoğan'ın dokunulmazlıklarının kaldırılmasını buraya getirirsiniz, biz evet oyu veririz. Siz ne yaparsınız bilmem. Yüreğiniz varsa bunu yaparsınız" diye konuştu.
AK Parti'nin isminin 'Aklayan Parti' olarak değiştirilmesini öneren İnce, AK Parti'nin kendisini ve belediyelerini akladığını öne sürdü.
İnce'nin eleştirilerine cevap veren İçişleri Bakanı Atalay, "Sayın Grup Başkanvekili ya bilerek yalan söylüyor, ya da yanlış bilgi veriyor. Rüşvetle ilgili iddia olursa idareden izin alınmaz. Savcılık işlem yapar. Kayseri savcılığı da bize gönderdiğini rüşvet suçlamasıyla göndermiyor. Sadece görevi ihmal ve kötüye kullanmayla ilgili İçişleri Bakanlığı'nın teftişi söz konusu" diye konuştu.
İnce ise kendisine 'yalancı' diyen İçişleri Bakanı Atalay'a cevap vermek için yeniden söz aldı. İnce, "Bir bakan konuşurken üslubuna dikkat edecek. Hele bu bakan İçişleri Bakanıysa. Ben siyaseten hiç yalan söylemedim. Ama Atatürk Orman Çiftliği'nde gece görüşüp bu görüşme ortaya çıkınca gariban güvenlik görevlisini işten atan bakanın söyledikleri beni hiç ilgilendirmiyor. Öğrencileri savunmak yerine onları coplayan polisleri savunuyorsunuz. Kim yalan söylüyor. Sen yalan söylüyorsun. Yalancı sensin"
şeklinde konuştu.
Tartışmanın uzaması üzerine oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Sadık Yakut birleşime ara verdi.