Side Anıtsal Çeşme'de 8 sütun ayağa kaldırıldı

Antalya'nın Manavgat ilçesi Side Antik Kent, Anıtsal Çeşme'de (NYMPHAEUM) sonbahar dönemi restorasyon çalışmaları 31 Aralık'ta sona erecek. 2011 yılı

Antalya'nın Manavgat ilçesi Side Antik Kent, Anıtsal Çeşme'de (NYMPHAEUM) sonbahar dönemi restorasyon çalışmaları 31 Aralık'ta sona erecek. 2011 yılı bahar dönemi restorasyon çalışmalarına nisan ayında başlanılacağı belirtildi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından ekim ayı ortalarında başlatılan restore çalışmalarına ilişkin bilgi veren Arkeolog Altan Algül, tarihi çeşmede alan yönetiminin Sayka İnşaat Mimarlık Mühendislik Müşavirlik Limited Şirketi tarafından Tarih Günışığına Çıkıyor (Hıstory Comes Back To Life) projesiyle uygulandığını söyledi.

Arkeolog Algül, Anadolu topraklarından ayakta kalan en görkemli tek Roma dönemi çeşmesinin Side Anıtsal Çeşme olduğunu söyledi. Orjinaline uygun hale getirmek için Anıtsal Çeşme'de kuyumcu hassasiyetiyle çalışma yaptıklarını belirten Algül, tarihi yapının tamamen ayağa kalkması çalışmasının 10 yıl sürebileceğini ifade etti. Algül, "Anıtsal Çeşme'de yılda 2 defa çalışma yapıyoruz. Bunlar bahar ve yaz dönemi. Side Antik Kent'te bulunan ve M.S. 2'nci yüzyıl ortalarında yapılan Anıtsal Çeşme Anadolu topraklarında bulunan ve ayakta kalan en görkemli yapıtı. İtalya Roma'da bulunan Anıtsal Çeşme'de M.S. 3'ncü yüz yılda inşa edilmiş ve model olarak Side örnek alınmıştır. NYMPHAEM'da 1 yıl içinde 8 tarihi sütunu ayağa kaldırdık. 2011 yılı bahar dönemi çalışmalarında 5 sütunu daha ayağa kaldıracağız. Taş döşeme çalışmalarına başladık. Tarihi çeşmede tarih büyük oranda gün yüzüne çıktı. Tarihi çeşme ayağa kalkınca dünyada ayakta kalan Roma döneminin en büyük çeşmesi olacak. Anıtsal Çeşme restorasyonu dünya kültür mirasını yeniden gün yüzüne çıkarma adına çok önemli çalışma" diye konuştu. Side Antik Kent'te ilk kazı çalışmasını 1947 yılında İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Ordinaryüs Prof. Dr. Arif Müfid Mansel başlattı. Ardından öğrencisi Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu ve Prof. Dr. Jale İnan 1965 yılına kadar sürdürdü.