Kemal Türkler davası bakanı öfkelendirdi

26 yıl sürdükten sonra zaman aşımı gerekçesiyle düşen DİSK Genel Başkanlarından Kemal Türkler suikastı davasıyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'dan açıklama geldi. Günay, "davanın karara bağlanmaması hukuk adına yüz kızartıcı bir olaydır" dedi.

26 yıl sürdükten sonra zaman aşımı gerekçesiyle düşen DİSK Genel Başkanlarından Kemal Türkler suikastı davasıyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'dan açıklama geldi. Günay, "davanın karara bağlanmaması hukuk adına yüz kızartıcı bir olaydır" dedi. Bakan Günay, Uluslararası Film Festivali'nin kapanış gecesine katılmak üzere Malatya'ya geçmek üzere geldiği Elazığ Havaalanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Kürt şair ve ozanı Ahmed-i Hani'nin Mem-u Zin adlı kitabını Kültür ve Turizm Bakanlığı Kürtçe olarak yayımladınız ancak KCK Davası'ndaki sanıkların Kürtçe savunma yapmalarına izin verilmemesinde bir çelişki yok mu?" sorusu üzerine Günay, "Bu konuda basından da yorumlar okuyorum. Özellikle haberlerin altındaki yorumlarda bazı insafsız ya da bilgi eksikliğine dayalı değerlendirmeler var. Türkiye'de yasama, yürütme, yargı sistemleri ayrı" dedi.

Kendilerinin de zaman zaman yargı kararlarından dolayı mağdur olduklarını belirten Günay, "Yani yargı bizim hakkımızda da önceki yıl kapatma davası açtı. Ve bununla ilgili ciddi sorunlar ve sıkıntılar yaşadık. Yani Türkiye'de hükümetin her yaptığı yargı tarafından içselleştiriliyor veya yargının her yaptığı hükümetin tasarrufudur değerlendirmesi yaparsak kuvvetler ayrılığı sistemini bilmiyoruz demektir. Yargı evet bazı konularda adalet duygusunu pekiştirecek olan birtakım adımlar atıyor ama bu arada hayatın gerisinden geldiği toplumun gelişmesine ayak uyduramadığı birçok nokta da oluyor" dedi.

Eski DİSK Genel Başkanlarından Kemal Türkler'in öldürülmesiyle ilgili davanın düştüğünü anımsatan Günay, şunları söyledi: "Bu hukuk adına yüz kızartıcı bir olaydır. Kabul edilemez bir olaydır. Çünkü gerek Kemal Türkler cinayeti gerek buna benzer başka olaylar Türkiye'nin kanlı bir tuzağa çekilmesinin önemli karanlık adımlarıydı. Yargının görevi bunları ortaya çıkarmaktır.

Nasıl olur da Türkiye gibi bir ülkede her şeyin çok rahatlıkla bulunabileceği, öğrenebileceği bir şehir merkezinde, dünyanın tanıdığı bir insanın failini 30 yılda bir hükme bağlanamaz? Bir faille ilgili yargılama veya yargılanır sürekli yargıtayla mahkeme arasında top gibi atılır ve zaman aşımına uğratılır. Bu kabul edilemez bir şey. Yani böyle bir şeyi hükümet yapsa bunun vahim karşılığı olur."