Diyarbakır'da İzinsiz Gösteriye Polis Müdahalesi Diyarbakır
Diyarbakır'da, 19 Aralık 2000 tarihinde cezaevlerine yönelik düzenlenen 'Hayata Dönüş Operasyonu'nun yıl dönümünü bahane eden gruplarca izinsiz gösteri düzenlendi.
Diyarbakır'da, 19 Aralık 2000 tarihinde cezaevlerine yönelik düzenlenen 'Hayata Dönüş Operasyonu'nun yıl dönümünü bahane eden gruplarca izinsiz gösteri düzenlendi. Polis, havai fişek, molotofkokteyli ve taşla saldıran göstericilere, tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti.
'Cezaevlerinde meydana gelen olayları protesto etmek ve cezaevlerinde bulunan hasta tutuklu ve hükümlülerin durumunun iyileştirilmesi amacıyla' basın açıklaması yapmak istediklerini söyleyen tutuklu aileleri ve bir grup BDP'li, BDP Diyarbakır il Başkanlığı önünde toplanarak, Diyarbakır E Tipi Cezaevi önüne kadar yürümek istedi.
Polisin güzergahı değiştirmek istemesi üzerine yüzleri kapalı bazı göstericiler, polise taş, molotofkokteyli ve havai fişeklerle saldırdı. Polis, gruba basınçlı su ve biber gazı ile müdahale etti. Olaylar sırasında bazı göstericiler ile polis memurları hafif yaralandı.
İzinsiz gösteri sırasında kaçan bazı partili ve göstericiler BDP İl Başkanlığı binasına girdi. Bu sırada bazı göstericiler, parti binasının içerisinden molotofkokteyli attı.
Parti binasına gelen polis, içeri girmek istedi. Partililer buna izin vermedi. İl binası çevresinde geniş güvenlik önemli alındı. Bunun üzerine BDP İl Başkanı Nejat Yaruk, kentte bulunan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı telefonla arayarak durumu bildirdi.
Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran, olay yerine gelerek bilgi aldı.
Baydemir'in bilgi aldığı Diyarbakır Emniyet Müdür Yardımcısı İlyas Burunak, olayı şöyle anlattı:
'Gençlerin hali ne olacak başkanım? 2 saat boyunca havai fişek, molotof, taş attılar. Çok uğraştık, memur arkadaşlardan yaralananlar var. Yürüyüş sırasında İl Başkanı ve diğer yetkililer vardı. Onların yanında bulunan o zaptedilmeyen o gençlerin yaptıkları ile inan çözüm olmaz. Demokratik şekilde basın açıklaması yapsalardı ne olacaktı? İnan bir şey olmazdı.'
Daha sonra parti binasında gazetecilere açıklama yapan Demirtaş, '19 Aralık cezaevi katliamı operasyonları' nedeniyle Tutuklu Aileleri Derneğinin bir yürüyüş gerçekleştirmek istediğini, bazı partililer ve yöneticilerinin de yürüyüşe destek vermek isteyerek katıldıklarını söyledi.
Bu yürüyüşte polisin müdahalesi ile arbede çıktığını ifade eden Demirtaş, şöyle dedi:
'Çatışma çıkmış. Gaz bombaları ve polisin müdahalesi sonucu, özellikle yaşlı kadınlar ve çocuklar partimizin Diyarbakır il binasına sığınmışlar. Bunun üzerine Diyarbakır emniyeti, parti binamızı kuşatmış ve ille de parti binası içerisine girip arama yapacağını, kadınları ve çocukları alacağını belirtmesi üzerine, biz de partimize geldik. Böyle bir şeye asla müsaade edilmeyeceğini belirttik. Burası bir partinin il binasıdır. Müdahaleden sonra partimize sığınmış kişileri sırf yürüyüş yaptıkları için polise teslim etmek ne hukuka, ne vicdana, ne ahlaka uygun olur. Burada suç işlemiş, cinayet işlemiş kimse yok. Burada tutuklu aileleri var, partililerimiz var. Bu nedenle doğru bulmadığımızı belirttik. Herhalde bu konuda ısrarcı da olmayacaklar. Umut ediyorum ki, bir daha böyle şeyler yaşanmaz. Şüphesiz ki yürüyüş demokratik bir haktır. Parti binası içerisinde gazdan dolayı konuşmakta bile güçlük çekiyoruz. Böylesi bir yaklaşımın demokrasi ile alakası olamaz. Gönül isterdi ki bu tür yürüyüşler demokratik bir şekilde gelişsin, insanlar tepkilerini ortaya koysun. Parti binasına savcılık ve mahkemeden bir girişimleri olmuş ama artık sanırım öyle bir ısrarları yok.'
Daha sonra polisin parti binasının etrafını boşaltması üzerine içeride bulunanlar, parti binasından ayrıldı.
19.12.2010 16:51:22
'Cezaevlerinde meydana gelen olayları protesto etmek ve cezaevlerinde bulunan hasta tutuklu ve hükümlülerin durumunun iyileştirilmesi amacıyla' basın açıklaması yapmak istediklerini söyleyen tutuklu aileleri ve bir grup BDP'li, BDP Diyarbakır il Başkanlığı önünde toplanarak, Diyarbakır E Tipi Cezaevi önüne kadar yürümek istedi.
Polisin güzergahı değiştirmek istemesi üzerine yüzleri kapalı bazı göstericiler, polise taş, molotofkokteyli ve havai fişeklerle saldırdı. Polis, gruba basınçlı su ve biber gazı ile müdahale etti. Olaylar sırasında bazı göstericiler ile polis memurları hafif yaralandı.
İzinsiz gösteri sırasında kaçan bazı partili ve göstericiler BDP İl Başkanlığı binasına girdi. Bu sırada bazı göstericiler, parti binasının içerisinden molotofkokteyli attı.
Parti binasına gelen polis, içeri girmek istedi. Partililer buna izin vermedi. İl binası çevresinde geniş güvenlik önemli alındı. Bunun üzerine BDP İl Başkanı Nejat Yaruk, kentte bulunan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı telefonla arayarak durumu bildirdi.
Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran, olay yerine gelerek bilgi aldı.
Baydemir'in bilgi aldığı Diyarbakır Emniyet Müdür Yardımcısı İlyas Burunak, olayı şöyle anlattı:
'Gençlerin hali ne olacak başkanım? 2 saat boyunca havai fişek, molotof, taş attılar. Çok uğraştık, memur arkadaşlardan yaralananlar var. Yürüyüş sırasında İl Başkanı ve diğer yetkililer vardı. Onların yanında bulunan o zaptedilmeyen o gençlerin yaptıkları ile inan çözüm olmaz. Demokratik şekilde basın açıklaması yapsalardı ne olacaktı? İnan bir şey olmazdı.'
Daha sonra parti binasında gazetecilere açıklama yapan Demirtaş, '19 Aralık cezaevi katliamı operasyonları' nedeniyle Tutuklu Aileleri Derneğinin bir yürüyüş gerçekleştirmek istediğini, bazı partililer ve yöneticilerinin de yürüyüşe destek vermek isteyerek katıldıklarını söyledi.
Bu yürüyüşte polisin müdahalesi ile arbede çıktığını ifade eden Demirtaş, şöyle dedi:
'Çatışma çıkmış. Gaz bombaları ve polisin müdahalesi sonucu, özellikle yaşlı kadınlar ve çocuklar partimizin Diyarbakır il binasına sığınmışlar. Bunun üzerine Diyarbakır emniyeti, parti binamızı kuşatmış ve ille de parti binası içerisine girip arama yapacağını, kadınları ve çocukları alacağını belirtmesi üzerine, biz de partimize geldik. Böyle bir şeye asla müsaade edilmeyeceğini belirttik. Burası bir partinin il binasıdır. Müdahaleden sonra partimize sığınmış kişileri sırf yürüyüş yaptıkları için polise teslim etmek ne hukuka, ne vicdana, ne ahlaka uygun olur. Burada suç işlemiş, cinayet işlemiş kimse yok. Burada tutuklu aileleri var, partililerimiz var. Bu nedenle doğru bulmadığımızı belirttik. Herhalde bu konuda ısrarcı da olmayacaklar. Umut ediyorum ki, bir daha böyle şeyler yaşanmaz. Şüphesiz ki yürüyüş demokratik bir haktır. Parti binası içerisinde gazdan dolayı konuşmakta bile güçlük çekiyoruz. Böylesi bir yaklaşımın demokrasi ile alakası olamaz. Gönül isterdi ki bu tür yürüyüşler demokratik bir şekilde gelişsin, insanlar tepkilerini ortaya koysun. Parti binasına savcılık ve mahkemeden bir girişimleri olmuş ama artık sanırım öyle bir ısrarları yok.'
Daha sonra polisin parti binasının etrafını boşaltması üzerine içeride bulunanlar, parti binasından ayrıldı.
19.12.2010 16:51:22