Türkiye'de Yüzde 15 Enerji Kaçağı Var
Makina Mühendisleri Odası (MMO) Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan, Türkiye'nin enerji politikalarındaki kurgunun yanlış olduğunu belirterek, "Yüzde 15 kayıp kaçak var, önce fire ve kayıp önlenmeli" dedi
Makina Mühendisleri Odası (MMO) Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan, Türkiye'nin enerji politikalarındaki kurgunun yanlış olduğunu belirterek, "Yüzde 15 kayıp kaçak var, önce fire ve kayıp önlenmeli" dedi.
MMO Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan, oda binasında basın mensupları ile bir araya geldi. Gürkan, odanın çalışmaları hakkında bilgi verdi. MMO Samsun Şubesi'nin 10. dönem 10 aylık çalışması hakkında sunum yapan MMO Şube Sekreteri Mehmet Mutlu, odanın 10 aylık süre içerisinde yaptığı çalışmaları anlattı.
"TIBBİ CİHAZLARA UYGULANAN TEŞVİK ARTIRILMALI"
Sunumun ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kadir Gürkan, MMO Samsun Şube olarak tıbbi cihaz sektöründe önce şehrin, sonra da ülkenin planlarını yapması gerektiğini, katkı koyanların görüşlerinin alınması ve ortak bir politika oluşturulması gerektiğini söyledi. Samsun'daki tıbbi cihaz üreticilerinin kol kola giremediklerini belirten Kadir Gürkan, "Ankara'da bakanlıklar üzerinde yaptığımız çalışmalarda çok pozitif enerji alıyoruz, ama o enerjiyi burada göremiyorum. Yeni bir tıbbi cihaz organize sanayisi için yer oluşturabilmek Samsun'da gerçekten çok zor. Kavak, Bafra Organize Sanayilerinin dolmadan yeni bir sanayi bölgesi oluşturulması sıkıntılı görülüyor. Ancak bunu yapmazsak elimizdeki bu potansiyeli kümelenmede ciddi çalışma yapan OSTİM'e kaptırırız. Eğer biz bu potansiyeli büyütürsek, OSTİM'deki firma da Gaziantep'teki bir iki tıbbi cihaz firması da, Antalya Serbest Bölge'deki firma da buraya gelecek. Tıbbi cihaz konusunda sahipsizliğin sebebi, firmaların kendi aralarında kol kola girmemeleri. Kendilerini rakip olarak görüyorlar. 500 bin çeşit ürün içerisinde birbirleri ile büyüyebileceklerini görmeleri lazım. Halkın seçtiği kentin temsilcileri bu sektörün derinliğini okuyamıyorlar. Bu ülkede burası bir kümelenme merkeziyse tıbbi cihazlarda uygulanan teşvikler artırılmalı, önü açılmalı. Artık bir şuur oluşmaya başladı, fakat çok ağır gidiyor" diye konuştu.
"TRENDİ İYİ YAKALAMAK LAZIM"
Bir gemi yapında 300 iş kolunun faydalandığını açıklayan Kadir Gürkan, "Samsun'da tersanenin yapılmasını her zaman istiyoruz, ama gemi yapım tersanesi. Birileri bu şehre ihanet yapacaktı, gemi sökümünü telaffuz ettiler, şiddetle karşı çıktık. Türkiye'deki gemileri sökecek kapasitede Aliağa'da bizim söküm yerimiz var. Hem çevresel kirlilik oluşturuyor hem çalışan insanların hayatlarıyla oynuyor. En riskli iş gurubudur gemi söküm tersanesi. Trendi iyi yakalamak lazım. Bir gemide Pelitköy Toplu Konutları'ndan daha çok kablo kullanılıyor. Bir gemi yapımı 300 civarında iş koluna iş sağlıyor. Biz bunun için istiyoruz. Bugün geldiğimiz noktada tersanecilik ivme kaybetti, dünyada gemi talebi çok düştü" şeklinde konuştu.
"ENERJİDE YÜZDE 15 KAYIP KAÇAK VAR"
Türkiye'de en çok enerji kaçağının İstanbul'da olduğunu, konutlarda yapılacak enerji tasarrufu ve kaçak kullanımın önlenmesi durumunda Türkiye'nin 2025 yılına kadar enerjiye ihtiyacı olmayacağını ifade eden Gürkan, şöyle konuştu: "En büyük kayıp kaçak oranı İstanbul'da. Nasıl önlenemiyor, kimlerin cebine gidiyor bu paralar? Konutlarımızda yüzde 25 tasarruf yapma imkanımız var. Konutlar, sanayideki, ulaşımdaki enerji verimliliğini iyi çalışalım, yüzde 30 tasarruf yaptığımız da 2025'e kadar enerjiye ihtiyacımız yok. Samsun'da enerjinin büyük bir bölümü konutlarda, endüstride çok az. Doğal gazda tam tersi. Konutta, sanayide, ulaşımda akılcı bir enerji verimliliği uygularsak, kayıp kaçak oranlarını yüzde 15'ten yüzde 5'lere çekersek 2025'e kadar enerji sıkıntımız olmaz. Bu kayıp kaçağı bizler ödüyoruz. Elektrik faturalarını elinize aldığınızda yuvarlatma rakamları oradan geliyor. Vatandaşın mağduriyeti de söz konusu. Bunları çözdüğümüzde dışa bağımlı ve halkımızın istemediği yatırımlara gerek yok. Enerji bizim hayatımızın her alanında var, dışa bağımlı enerji politikasıyla biz nasıl özgür ve bağımsızı diyebiliriz? Biz özgür ve bağımsız değiliz. Biz hidroelektrik santralleri, yenilenebilir enerji santrallerine, ayrıca çevre ile barışık, Türk mühendisi tarafından planlanmış, üretimi Türk firmaları tarafından yapılmış, yakıt olarak ta Türkiye sınırları içerisindeki kömür havzalarının kömürlerinden üretilen enerjiyi destekliyoruz. Ancak, bölge halkının istemediği yatırımlarda da ısrarcı olunmasını kabullenemiyoruz. Bir ülkeyi enerjide dışa bağladığınızda o ülkede özgürlükten bahsedemezsiniz. Kayıp kaçaklarımızı azaltalım, elektrik maliyetlerindeki baskıyı azaltalım. Bugün yapılan enerji santralleri Türkiye'nin enerji ihtiyacını çözmek için mi yapılıyor, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını artırmak için mi yapılıyor? Bunu sorgulayalım sonuç ortaya kendiliğinden çıkıyor. Türkiye'de geliştirilen politikalar halkın çıkarları doğrultusunda yapılmadığı müddetçe biz bunları yaşayacağız."
MMO Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan, oda binasında basın mensupları ile bir araya geldi. Gürkan, odanın çalışmaları hakkında bilgi verdi. MMO Samsun Şubesi'nin 10. dönem 10 aylık çalışması hakkında sunum yapan MMO Şube Sekreteri Mehmet Mutlu, odanın 10 aylık süre içerisinde yaptığı çalışmaları anlattı.
"TIBBİ CİHAZLARA UYGULANAN TEŞVİK ARTIRILMALI"
Sunumun ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kadir Gürkan, MMO Samsun Şube olarak tıbbi cihaz sektöründe önce şehrin, sonra da ülkenin planlarını yapması gerektiğini, katkı koyanların görüşlerinin alınması ve ortak bir politika oluşturulması gerektiğini söyledi. Samsun'daki tıbbi cihaz üreticilerinin kol kola giremediklerini belirten Kadir Gürkan, "Ankara'da bakanlıklar üzerinde yaptığımız çalışmalarda çok pozitif enerji alıyoruz, ama o enerjiyi burada göremiyorum. Yeni bir tıbbi cihaz organize sanayisi için yer oluşturabilmek Samsun'da gerçekten çok zor. Kavak, Bafra Organize Sanayilerinin dolmadan yeni bir sanayi bölgesi oluşturulması sıkıntılı görülüyor. Ancak bunu yapmazsak elimizdeki bu potansiyeli kümelenmede ciddi çalışma yapan OSTİM'e kaptırırız. Eğer biz bu potansiyeli büyütürsek, OSTİM'deki firma da Gaziantep'teki bir iki tıbbi cihaz firması da, Antalya Serbest Bölge'deki firma da buraya gelecek. Tıbbi cihaz konusunda sahipsizliğin sebebi, firmaların kendi aralarında kol kola girmemeleri. Kendilerini rakip olarak görüyorlar. 500 bin çeşit ürün içerisinde birbirleri ile büyüyebileceklerini görmeleri lazım. Halkın seçtiği kentin temsilcileri bu sektörün derinliğini okuyamıyorlar. Bu ülkede burası bir kümelenme merkeziyse tıbbi cihazlarda uygulanan teşvikler artırılmalı, önü açılmalı. Artık bir şuur oluşmaya başladı, fakat çok ağır gidiyor" diye konuştu.
"TRENDİ İYİ YAKALAMAK LAZIM"
Bir gemi yapında 300 iş kolunun faydalandığını açıklayan Kadir Gürkan, "Samsun'da tersanenin yapılmasını her zaman istiyoruz, ama gemi yapım tersanesi. Birileri bu şehre ihanet yapacaktı, gemi sökümünü telaffuz ettiler, şiddetle karşı çıktık. Türkiye'deki gemileri sökecek kapasitede Aliağa'da bizim söküm yerimiz var. Hem çevresel kirlilik oluşturuyor hem çalışan insanların hayatlarıyla oynuyor. En riskli iş gurubudur gemi söküm tersanesi. Trendi iyi yakalamak lazım. Bir gemide Pelitköy Toplu Konutları'ndan daha çok kablo kullanılıyor. Bir gemi yapımı 300 civarında iş koluna iş sağlıyor. Biz bunun için istiyoruz. Bugün geldiğimiz noktada tersanecilik ivme kaybetti, dünyada gemi talebi çok düştü" şeklinde konuştu.
"ENERJİDE YÜZDE 15 KAYIP KAÇAK VAR"
Türkiye'de en çok enerji kaçağının İstanbul'da olduğunu, konutlarda yapılacak enerji tasarrufu ve kaçak kullanımın önlenmesi durumunda Türkiye'nin 2025 yılına kadar enerjiye ihtiyacı olmayacağını ifade eden Gürkan, şöyle konuştu: "En büyük kayıp kaçak oranı İstanbul'da. Nasıl önlenemiyor, kimlerin cebine gidiyor bu paralar? Konutlarımızda yüzde 25 tasarruf yapma imkanımız var. Konutlar, sanayideki, ulaşımdaki enerji verimliliğini iyi çalışalım, yüzde 30 tasarruf yaptığımız da 2025'e kadar enerjiye ihtiyacımız yok. Samsun'da enerjinin büyük bir bölümü konutlarda, endüstride çok az. Doğal gazda tam tersi. Konutta, sanayide, ulaşımda akılcı bir enerji verimliliği uygularsak, kayıp kaçak oranlarını yüzde 15'ten yüzde 5'lere çekersek 2025'e kadar enerji sıkıntımız olmaz. Bu kayıp kaçağı bizler ödüyoruz. Elektrik faturalarını elinize aldığınızda yuvarlatma rakamları oradan geliyor. Vatandaşın mağduriyeti de söz konusu. Bunları çözdüğümüzde dışa bağımlı ve halkımızın istemediği yatırımlara gerek yok. Enerji bizim hayatımızın her alanında var, dışa bağımlı enerji politikasıyla biz nasıl özgür ve bağımsızı diyebiliriz? Biz özgür ve bağımsız değiliz. Biz hidroelektrik santralleri, yenilenebilir enerji santrallerine, ayrıca çevre ile barışık, Türk mühendisi tarafından planlanmış, üretimi Türk firmaları tarafından yapılmış, yakıt olarak ta Türkiye sınırları içerisindeki kömür havzalarının kömürlerinden üretilen enerjiyi destekliyoruz. Ancak, bölge halkının istemediği yatırımlarda da ısrarcı olunmasını kabullenemiyoruz. Bir ülkeyi enerjide dışa bağladığınızda o ülkede özgürlükten bahsedemezsiniz. Kayıp kaçaklarımızı azaltalım, elektrik maliyetlerindeki baskıyı azaltalım. Bugün yapılan enerji santralleri Türkiye'nin enerji ihtiyacını çözmek için mi yapılıyor, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını artırmak için mi yapılıyor? Bunu sorgulayalım sonuç ortaya kendiliğinden çıkıyor. Türkiye'de geliştirilen politikalar halkın çıkarları doğrultusunda yapılmadığı müddetçe biz bunları yaşayacağız."