Şeb-i Arus geleneği bozdurdu

Siyasetin zirvesi Şeb-i Arus töreninde bir araya geldi. Törende karşılaşan Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tokalaştı...

Şeb-i Arus geleneği bozdurdu
737. Şeb-i Arus Töreni Mevlana Kültür Merkezi'nde Ahmet Özhan'ın konresi ile başladı.

Mevlana Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen törene katılan Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, törenin başında tokalaştı.

Mevlana Merkezi'ne önce Başbakan Erdoğan geldi. Daha sonra Mevlana Merkezi'ne gelen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile tokalaştı. Törenlere Kültür ve Turizm Bakan Ertuğrul Günay ile birlikte çok sayıda sanatçı da katıldı.

Basın mensuplarının görüntü almasından sonra tören Ahmet Özhan'ın konseri ile başladı.

Ahmet Özhan'dan sonra Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek kısa bir konuşma yaptı. Daha sonra kürsüye gelen Konya Valisi Aydın Nezih Doğan konuştu. Vali Doğan da konuşmasını kısa tuttu. Kürsüye daha sonra Kültür ve Turizm Bakanı Günay çıktı.

Törene katılan CHP lideri yaptığı konuşmada 'Şayet Mevlana öğretisindeki yüksek öğreti ve değerler tüm dünya tarafından kabul görseydi yaşanan vahşetler savaşlar asla olmazdı. Mevlana dünyanın geçiciliğine ve çekiciliğine aldanmamıştır. Zengin fakir ayrımı yapmadan herkese eşit davranmıştır. Mevlana bugün olduğu gibi geçmişte de çok değişik dil ve düşünce adamlarını kendine hayran bırakmıştır. Dünya her an yenileniyor ama bundan bizim haberimiz yok. Mevlana yöneticilerin halka yakın olmasını ve onlardan biri gibi olmasını arzu eder.

Mevlana kendi dergahının umutsuzluk dergahı olmadığını açıklar. Kadına insan olarak yer verir. Bir elmanın iki yarısı kadın ve erkektir. Mevlana'ya göre sevgi ve hoşgörü ile aşılamayacak kapı yoktur. O yüce insanı dünyalar dolusu sevgi ile, şükranla anıyor sözümü kendisinin yedi öğüdü ile bitiriyorum.

*Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol

*Şevkat ve merhamette güneş gibi ol

*Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol

*Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol

*Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol

* Hoşgörürlükte deniz gibi ol

* Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol

Mevlana aşkı ile hepinizi selamlıyorum' dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardından kürsüye çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sözlerine 'Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla' diyerek başladı.ihlassondakika.com

İşte Erdoğan'ın konuşması;

Allah'a hamd olsun ki baştan başa hazinelerle dolu bir medeniyetin evlatlarıyız. Sahip olduğumuz mirasın şuurunda olarak şuanda buradayız. Hazreti Mevlana'nın 'Gel' çağrısına uyarak dünyanın dört bir köşesinden her yıl yüzbinlerce insan geliyor, buradan feyz alıyor, ruhunu dinlendiriyor, vahdet denizine dalıyor. Bize tutunmamız gereken dalı gösteren o büyük Allah dostunun yanıbaşında olduğumuz ve sesine kulak verdiğmiz için ne kadar mutlu olsak azdır.

Şeb-i Arus yani kavuşma gecesi sadece burada Konya'da sadece TürkiyE'de değil, doğudan batıya dünyanın her bir köşesinde giderek artarak idrak ediliyor. Ben buradan Konya Büyükşehir Belediyemiz adına şahsım ve milletim adına ayrıca teşekkür ediyorum.ihlassondakika.com

Mesnevi'yi şuana kadar 20 dile tercüme ettirdiler. Şimdi 21. dil Yunanca olarak baskıda. Bu nedir dünyaya Mevlana ve eserlerini ulaştırmak. Dünya Mevlana ile insanlığa baksın. bizler de bu mana etrafında yüreklerimizi biraraya getirmekte bütün insanlığa aşkın muhabbetin mesajını ulaştırmış oluyoruz. Burası Allah dostlarının otağıdır. Bu Şeb-i Arus'ta bütün dünyaya selam olsun. Ortak paydalarımız var ve bize kimlik kazandıran büyüklerimiz var. Hacı Bektaş-ı Veli'nin, Akşemseddin'in, İbrahim Hakkı'ın, Yunus Emre'nin diyarından bütün yaradılmışlara selam olsun.

Gecenin karanlığında yüzyıllarca yolumuzu aydınlatan parlak bbir aydır Hazreti Mevlana. Bu aşk yolunda yürüyenler dün olduğu gibi bugün de Yunus'un ifadesi ile yaradılanı yaradandan ötürü severler. 72 millete bir göz ile bakarlar. Binlerce hikmetin gizlendiği Divan Edebiyatı'mız, şiirlerimiz, şarkılarımız, masallarımız, manilerimiz hep bu hakikati anlatır.

Hazreti Mevlana bütün eserlerinin özeti olarak hamdım, yandım, piştim derken bize aslında aşk yolunun reçetesini gösteriyordu. Bu aşk yolunda dağları deleriz Ferhat gibi. Mesele Ferhat olmak ve Şirine kavuşmak.

Bugün bütün dünyada hkikatin sesi daha çok duyuluyor. Bütün dünyanın var gücü ile üstümüze geldiği zamanlarda bile ruhlarımızı kimse esir almaya muktedir olamyıor. İnşallah, daima istikamet üzere olacağız, daima hak ve hakikatin yanında olmaya devam edceğiz. Bu üstad gecesinin bu büyük kavuşmanın törenlerden bir tören olarak görülmemesi gerekiyor. Bu gece gecelerden bir gece değildir. Hayat, ölüm ve ebedi hayat üzerine düşünerek değerlendirmek zorunda olduğmuuz, hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çekmemiz gereken bir gecedir.

O bizzat ben Kur'an'ın kölesiyim, Hazreti Muhammed (SAV) yolunun tozuyum demiştir. O yolun kılavuzu kainatın efendisi Efendimiz (SAV)'dir. Bu aziz memleketin bu güzel ülkenin ruh kökü bu mana ve irfan ilim ile mayalanmıştır. Sema da Semah'da bize bunları anlatmıştır. İnşallah sonsuza kadar da böyle olacaktır. Zira burada bütün renkler kokular birlik içinde erimiştir. Burada hakikati kendi tekelinde görmek, kendisi gibi düşünmeyenleri yok saymak, kendisini başkalarından üstün görmek asla kabul edilemez. Bu bir ideoloji değil, bu bir inançtır, medeniyettir.

Sadece şu iki temel prensiple bütün insanlığın yaralarının şifa bulmasına yeterdir.

1 - Topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın.

2 - Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.

İşte biz asırlar boyu bu temel ilkelere sahip çıktığımız içindir ki bu memleket bize sevginin, muhabbetin, kardeşliğin vatanı olmuştur. Allah'ın izniyle sonsuza kadar öyle olacaktır. Bu inançla bizler daima birbirimizin ellerinden tutacağız. Bizler daima kim düşerse onun elinden tutup kaldıracağız. Hiçbir güç bu büyük çınarın köklerine dokunamayacak. Hiç kimse bu kardeşliği bozmaya muktedir olamaycaktır. Israrla, azimle aşkla bu anlayışı temsil etmeye, yeryüzünün neresinde olursa olsun insain değerleri taşımaya takatimiz oranında hakkı tutup kaldırmaya devam edeceğiz.

İstiklal Marşı'mızda da öyle demiyor mu evet onun gereğini yapacağız. Bileceğiz ki topraktan geldik, yine toprak olacağız. Bizim gibi düşünmeyenleri hiçbir zaman bizim gibi düşünmeye zorlamayacağız. Kimsenin hukukunu çiğnemeyeceğimiz gibi hiçkimseye de kendi hukukumuzu çiğnetmeyeceğiz.

Asırlar önce dile dökülen, kaleme alınan mevlananın eserleri bugünde büyük sanatkarlara ilham kaynağı olmaya devam ediyor. İrfan, çok önemli. Asl olan irfan. Alim olabilirsin ama asl olan arif olmak. İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. İşte o kendini bilmektir Arif olmak. İnsanlığın sınavı eskisinden daha da zorlanmıştır.

Bugün yeni bir gün yeni şeyler ösyleemiz gerekiyor. Öyleyse kemikleşmiş önyargıları, kini sevgisizliği bir tarafa bırakalım, kimsenin ama kimsenin kalbini kırmayalım ve herkesin iyiliğini mutluluğunu dileyelim. Dün Aşure Günü'ydü İstanbul'da törenlere katıldım. Hazreti Mevlana'da bu geceyi Şeb-i Arus olarak nitelendirirken ilahi aşk karşısında mevkilerin, makamların ne kadar fani ve geçici olduğunu da anlattı. İster Cumhurbaşkanı ol, ister Başbakan, İster Bakan, ister Milletvekili ol. Sonunda gideceğin yer 2 metrelik bir mezar. Yani Hocaefendi cenaze namazını kıldırırken oraya geldiğinde Cumhurbaşkanı, Başbakan niyetine demeyecek, er kişi niyetine diyecek. Adalet burada! Kefeninden başka bir şey var mı orada yok. Eğer bu dünyada hoş bir sada bıraktıysan, amellerin orada seninle gelecek. Ne evlat var ne başka birşey. Hepsi seni bırakıp gidecekler. Bayramdan bayrama hatırlarsa öp başına koy. Bazıları hiç hatırlamaz. Hepinizi milletim ve hükümetim adına aşk ile selamlıyorum' dedi.

Kaynak: İHA