Suriye'den siyonizme Karşı Müslüman Ve Hristiyan İşbirliği Çağrısı Şam
Suriye'nin başkenti Şam, dünyanın 31 ülkesinden yaklaşık 3 bin din adamının katıldığı Müslüman-Hristiyan Kardeşliği Zirvesi'ne ev sahipliği yaptı.
Suriye'nin başkenti Şam, dünyanın 31 ülkesinden yaklaşık 3 bin din adamının katıldığı Müslüman-Hristiyan Kardeşliği Zirvesi'ne ev sahipliği yaptı.
Suriye Vakıflar Bakanlığı ve Suriye'deki Hristiyan Kiliselerinin işbirliği ile gerçekleştirilen organizasyonda, Müslüman ve Hristiyan toplumlarının birbirlerine bakışları, dini temelli saldırganlığın önlenmesinde din adamlarının rolü ve iki dinin özellikle Ortadoğu'da yapabileceği işbirlikleri değerlendirildi.
Ortadoğu'daki Müslüman ve Hristiyan din otoritelerinin yanı sıra Vatikan, Almanya, Yunanistan ve Rusya gibi ülkelerden gelen din adamlarının da yer aldığı zirvede bir konuşma yapan Suriye Vakıflar Bakanı Abdulsettar Es Seyid, iki dinin ortak değerlerine vurgu yaptı.
Es Seyid Kuran ve İncil'in inanlarına duyurduğu sosyal, siyasal ve adalet anlayışlarının aynı olduğunu vurgulayarak, "Siyonizmin saldırganlığına karşı Müslüman ve Hristiyanların birlikte karşı koyma" çağrısında bulundu.
Suriye Müftüsü Bedreddin Hassun ise İslamiyet sözlüğünden 'öteki' kelimesinin bin yıl önce silindiğini belirterek, "Çünkü biz inandık ki bütün inananlar kardeştir. Nereli olursak olalım hepimiz kardeşiz, çünkü hepimiz Adem'den geliyoruz, Adem ise topraktan. Allah'ın yanında en iyi olan ona en çok inanandır" dedi.
ABD ve İsrail'in bölgedeki politikalarını eleştiren Hassun Irak, Filistin ve Afganistan gibi ülkelerde yaşanan olayları örnek göstererek, "Ey doğulu kardeşim, eskiden biz elimizde nuru ve aydınlığı taşıyorduk. Şimdi neden ateşi taşıyoruz? Bizim mescitlerimizi nasıl yıkabilirler?" diye konuştu.
-"SURİYE'NİN DİĞER ÜLKELERE ÖRNEK OLMASINI İSTERİZ"-
Toplantıyı AA'ya değerlendiren Suriye Hristiyan Kiliseleri birliği üyesi Talianus Nec, Suriye'de Müslüman ve Hristiyanların eşit haklara sahip topluluklar olarak yaşadığını hatırlatarak, "Biz, İslamiyet ve Hristiyanlığın yardımlaşmasının örneği açısından ülkemizin (Suriye'nin) diğer ülkelere örnek olmasını isteriz" dedi.
Şam Ermeni Gregoryan Cemaati Dini Lideri Armaş Nalbantyan, geçen ay Vatikan'da Ortadoğu'daki kilise temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda kendi cemaatini temsil ettiğini hatırlatarak, "O toplantıda, bu coğrafyada Müslüman ve Hristiyanların birlikte yaşamasını, inancımızı ve sorunlarımızı konuştuk. Orada aldığımız kararları burada tartışma imkanı bulduk" diye konuştu.
Suriye'de "dinlerarası diyalog değil, iki inancın birleşik hayatının olduğunu" hatırlatan Nalbantyan, Suriye'nin iki dinin birlikte yaşamasına çok iyi bir model olduğunu söyledi.
-"DİNSEL FANATİZME KARŞI DURABİLMEK İÇİN BİRARAYA GELMELİYİZ"-
Süryani Katolik Kilisesi Patriği Mar İgnatius Yusuf 3, Müslüman ve Hristiyan din adamlarının sık sık biraraya gelmesi ve birbirine açılması gerektiğini belirterek, "Dinsel körlüğe ve dinsel fanatizme karşı durabilmek için bunu yapmalıyız" dedi.
Her iki dine karşı yapılan ayrıştırma girişimlerini reddediklerini ifade eden Yusuf 3, Avrupa'da herhangi bir dine ya da mezhebe dinsel nedenlerle hakaret eden kişilerin cezalandırılması gerektiğini kaydetti.
"El Kaide gibi terörist grupların saldırılarının gerçek İslam dini ile ilişkisi olmadığını anlatacak ortak bir duruş bulunmadığına" dikkati çeken Yusuf 3, "Yeldeğirmenleri ile savaşmak yerine gerçek çözümleri konuşmalıyız. Öncelikle kendi vatanlarımızı güçlendirmeliyiz. Ondan sonra nereden gelirse gelsin, bütün meydan okumalara karşı durabiliriz" diye konuştu.
Fransa'daki Ortodoks Yunan Metropolitanlığı Başpsikoposu Emmanuel Adamakis ise Ortadoğu'da dinlerarası işbirliğine vurgu yapılması gerektiğini belirterek, Suriye'de gerçekleştirilen zirvenin çok önemli olduğunu ifade etti.
Adamakis, iki din arasındaki sorunların ortadan kaldırılmasına ilişkin henüz yeni bir çözümün olmadığını hatırlatarak, "Bu, devam eden bir süreçtir. Hemen yarın uygulanabilecek yeni bir öneri yok. Ancak biz din adamları olarak kendi aramızda bu çözüm girişimlerinin sadece konuşulmasından değil halka yayılmasından da sorumluyuz" dedi.
-NOTLAR-
Müslüman-Hristiyan Kardeşliği Zirvesi, Kuran ve İncil'den bölümlerin okunması ile başladı. Kuran'dan Al-i İmran suresinden Hz. Meryem ve Hz.İsa'nın doğuşu ile Hz. İsa'nın peygamber olarak zuhurunu anlatan ayetler okundu.
Konuşmalarda Museviliğin semavi bir din olduğuna ve Müslümanlar tarafından kabul edildiğine vurgu yapılırken, bazı konuşmacılar "Siyonizme karşı Müslüman ve Hristiyanların birlikte hareket edebileceği" çağrısı yapıldı.
Zirveye, Antakya Kilisesinin de bağlı olduğu Doğu Ortodoks Süryanilerinin Patrik'i Zeki El Evvel Avass da katıldı.
16.12.2010 07:11:31
Suriye Vakıflar Bakanlığı ve Suriye'deki Hristiyan Kiliselerinin işbirliği ile gerçekleştirilen organizasyonda, Müslüman ve Hristiyan toplumlarının birbirlerine bakışları, dini temelli saldırganlığın önlenmesinde din adamlarının rolü ve iki dinin özellikle Ortadoğu'da yapabileceği işbirlikleri değerlendirildi.
Ortadoğu'daki Müslüman ve Hristiyan din otoritelerinin yanı sıra Vatikan, Almanya, Yunanistan ve Rusya gibi ülkelerden gelen din adamlarının da yer aldığı zirvede bir konuşma yapan Suriye Vakıflar Bakanı Abdulsettar Es Seyid, iki dinin ortak değerlerine vurgu yaptı.
Es Seyid Kuran ve İncil'in inanlarına duyurduğu sosyal, siyasal ve adalet anlayışlarının aynı olduğunu vurgulayarak, "Siyonizmin saldırganlığına karşı Müslüman ve Hristiyanların birlikte karşı koyma" çağrısında bulundu.
Suriye Müftüsü Bedreddin Hassun ise İslamiyet sözlüğünden 'öteki' kelimesinin bin yıl önce silindiğini belirterek, "Çünkü biz inandık ki bütün inananlar kardeştir. Nereli olursak olalım hepimiz kardeşiz, çünkü hepimiz Adem'den geliyoruz, Adem ise topraktan. Allah'ın yanında en iyi olan ona en çok inanandır" dedi.
ABD ve İsrail'in bölgedeki politikalarını eleştiren Hassun Irak, Filistin ve Afganistan gibi ülkelerde yaşanan olayları örnek göstererek, "Ey doğulu kardeşim, eskiden biz elimizde nuru ve aydınlığı taşıyorduk. Şimdi neden ateşi taşıyoruz? Bizim mescitlerimizi nasıl yıkabilirler?" diye konuştu.
-"SURİYE'NİN DİĞER ÜLKELERE ÖRNEK OLMASINI İSTERİZ"-
Toplantıyı AA'ya değerlendiren Suriye Hristiyan Kiliseleri birliği üyesi Talianus Nec, Suriye'de Müslüman ve Hristiyanların eşit haklara sahip topluluklar olarak yaşadığını hatırlatarak, "Biz, İslamiyet ve Hristiyanlığın yardımlaşmasının örneği açısından ülkemizin (Suriye'nin) diğer ülkelere örnek olmasını isteriz" dedi.
Şam Ermeni Gregoryan Cemaati Dini Lideri Armaş Nalbantyan, geçen ay Vatikan'da Ortadoğu'daki kilise temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda kendi cemaatini temsil ettiğini hatırlatarak, "O toplantıda, bu coğrafyada Müslüman ve Hristiyanların birlikte yaşamasını, inancımızı ve sorunlarımızı konuştuk. Orada aldığımız kararları burada tartışma imkanı bulduk" diye konuştu.
Suriye'de "dinlerarası diyalog değil, iki inancın birleşik hayatının olduğunu" hatırlatan Nalbantyan, Suriye'nin iki dinin birlikte yaşamasına çok iyi bir model olduğunu söyledi.
-"DİNSEL FANATİZME KARŞI DURABİLMEK İÇİN BİRARAYA GELMELİYİZ"-
Süryani Katolik Kilisesi Patriği Mar İgnatius Yusuf 3, Müslüman ve Hristiyan din adamlarının sık sık biraraya gelmesi ve birbirine açılması gerektiğini belirterek, "Dinsel körlüğe ve dinsel fanatizme karşı durabilmek için bunu yapmalıyız" dedi.
Her iki dine karşı yapılan ayrıştırma girişimlerini reddediklerini ifade eden Yusuf 3, Avrupa'da herhangi bir dine ya da mezhebe dinsel nedenlerle hakaret eden kişilerin cezalandırılması gerektiğini kaydetti.
"El Kaide gibi terörist grupların saldırılarının gerçek İslam dini ile ilişkisi olmadığını anlatacak ortak bir duruş bulunmadığına" dikkati çeken Yusuf 3, "Yeldeğirmenleri ile savaşmak yerine gerçek çözümleri konuşmalıyız. Öncelikle kendi vatanlarımızı güçlendirmeliyiz. Ondan sonra nereden gelirse gelsin, bütün meydan okumalara karşı durabiliriz" diye konuştu.
Fransa'daki Ortodoks Yunan Metropolitanlığı Başpsikoposu Emmanuel Adamakis ise Ortadoğu'da dinlerarası işbirliğine vurgu yapılması gerektiğini belirterek, Suriye'de gerçekleştirilen zirvenin çok önemli olduğunu ifade etti.
Adamakis, iki din arasındaki sorunların ortadan kaldırılmasına ilişkin henüz yeni bir çözümün olmadığını hatırlatarak, "Bu, devam eden bir süreçtir. Hemen yarın uygulanabilecek yeni bir öneri yok. Ancak biz din adamları olarak kendi aramızda bu çözüm girişimlerinin sadece konuşulmasından değil halka yayılmasından da sorumluyuz" dedi.
-NOTLAR-
Müslüman-Hristiyan Kardeşliği Zirvesi, Kuran ve İncil'den bölümlerin okunması ile başladı. Kuran'dan Al-i İmran suresinden Hz. Meryem ve Hz.İsa'nın doğuşu ile Hz. İsa'nın peygamber olarak zuhurunu anlatan ayetler okundu.
Konuşmalarda Museviliğin semavi bir din olduğuna ve Müslümanlar tarafından kabul edildiğine vurgu yapılırken, bazı konuşmacılar "Siyonizme karşı Müslüman ve Hristiyanların birlikte hareket edebileceği" çağrısı yapıldı.
Zirveye, Antakya Kilisesinin de bağlı olduğu Doğu Ortodoks Süryanilerinin Patrik'i Zeki El Evvel Avass da katıldı.
16.12.2010 07:11:31