Kerbela'nın sızısını yüreğimizde hissediyoruz

Başbakan Erdoğan, Muharrem ayı etkinlikleri kapsamında Halkalı'da düzenlenen “2010 Evrensel Aşure Matem Töreni”nde bir konuşma yaptı.

Kerbela'nın sızısını yüreğimizde hissediyoruz
Hz. Hüseyin'in Kerbela Çölü'nde şehit edilmesinin 1372. yıl dönümü dolayısıyla İstanbul Halkalı'da düzenlenen Aşure törenlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Erdoğan tören alanına girişte salavatlarla karşılandı.

Başbakan Erdoğan da Türkiye’deki Caferilerin lideri Selahattin Özgündüz ile birlikte tören alanına geldi. Erdoğan’ın, tören alanına girişi sırasında alkışla değil salavatlarla karşılanması yönünde anons yapıldı. Tören alanında tekbir ve sloganlar eşliğinde mersiyeler okunurken, bazı kadınların ağladığı görüldü.

Başbakan Erdoğan İstanbul Halkalı'da düzenlenen Kerbela törenlerinin ardından Konya'ya geçecek. Konya-Ankara arasını 2,5 saate indirecek olan hızlı tren seferlerinin açılışını yapacak olan Başbakan Erdoğan, Cuma namazını da Konya'da kılacak. Akşam Konya Valiliği'nde verilecek yemeğe katılacak olan Erdoğan, daha sonra düzenlenecek Şeb-i Arus törenlerinde de yerini alacak.

Başbakan Erdoğan'ın Aşure Matem Töreni'nde yaptığı konuşma şöyle:

Sevgili canlar saygıdeğer katılımcılar hicri yılın ilk ayı olan Muharremin onuncu gününde diğer adıyla aşure gününde siz can kardeşlerimi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Tuttuğunuz oruçların yaptığınız ibadetlerin hak katında kabul olmasını niyaz ediyorum bu büyük matem gününde başta İmam Hüseyin olmak üzere Kerbela da şehit olan ehlibeyti rahmetle yad ediyor Allah hepsinin iyiliklerine mahzar etsin diyorum. Diyor ki Peygamber efendimiz; Kim Hasan ile Hüseyin’i seven ederse beni sevmiş olur. Ehlibeytime muhabbetleriyle bu gemiye binenler kurtulur binmeyenler ise yok olur gider.

O GÜNDEN BERİ CİĞERİMİZ YANIYOR


Ehlibeytten en çok kimi seversiniz diye sorulduğunda Hasan ve Hüseyin demişti. Allah’ım ben onları seviyorum sende onları sev diye yakarmış ben Hüseyin'denim Hüseyin'de benden diye yakarmıştır. Arş'ın iki yanına asılmış o küpelerden biri Hz. Hasan Medine'de şehit edildi Hz. Hüseyin ise 1371. Yılındayız 1370 yıl önce bugün Kerbela'da Ailesiyle birlikte tarihin en büyük katliamına şahit olduğumuz yerde şehit edildi. Hz. Hüseyin şöyle seslenmişti Ben yakınlarımdan en yakınını ve en hayırlısını halkımdan da en faziletlisini görmedim Allah hepinize bana fedakarlığınızdan dolayı en hayırlı olanları nasip etsin. Yarın sabah onlarla hesap meydanımız açılacak bu bakımdan size hepinize izin veriyorum bana karşı üzerinizde bir borç olmaksızın her zimmetten kurtuluş olarak bu gece gidebilir selamete kavuşabilirsiniz gidiniz köylere kasabalara yayılınız ta ki Allah mineti üzerinizden kaldırsın düşmanların muradı beni elde etmektir beni elde ederlerse kimseyi istemezler gidiniz. Kerbela çölünde ayışığının altında kardeşi Zeynep’in çığlığını duyan Hz. Hüseyin şu tarihi sözleri söylemişti '' Allaha sığın bacım ve bil ki yerde ve gökte ne varsa ölür göklerde baki kalmaz Allah'tan başka her şey yok olmaya mahkumdur. Annem, Babam ve Abim Hasan benden daha hayırlıydılar ama birer birer gittiler Elveda Zeynep demişti. Sabrınız çok olsun bacı canımız Allaha Emanet diyerek şahadeti kuşanmıştı. Bu matem hepimizin matemi o günden beri ciğerimiz yanıyor yüreğimiz kanıyor 1370 yıldır dualarımız feryadımız ağıtlarımız Ârşı inletiyor.

YENİ KERBELALAR GÖRMEK İSTEMİYORUZ

Peygamberin dokunmaya kıyamadığı üzerine titrediği Hüseyin bendendir ben Hüseyin’denim dediği Hz. Hüseyin’i yalnızlığa susuzluğa Kerbela'ya bırakmanın yükünü insanlık o günden beri taşıyor o günden beri Caferisi ile Alevisi ile Sûnnisi ile her arefe gününde ya şehit diyoruz, ya maktul diyoruz ve ya Hüseyin diyoruz. Hz. Peygamberin mübarek torunu Hz. Hüseyin'in Kerbela’daki şehit olması ölüm değil tükeniş değil yok oluş değil tam tersine hayattır diriliştir. Hz. Hüseyin'in şahadeti veda değil kavuşmadır bir son değil başlangıçtı, ayrılık değil birliktir beraberliktir bütünleşmedir. Ârşın meleklerin yeryüzü ve gökyüzünün gözyaşı döktüğü o mübarek insanın kutuplaşmanın değil kardeşleşmenin simgesidir. Kim ki Kerbela'yı kutuplaşma olarak söylemeye kalkarsa biliniz ki o Hz. Hüseyin'in aziz hatırasına ihanet etmiştir. Biz tam 1370 yıldır Kerbela'nın acısını ciğerimizde taşıyoruz her an Kerbela'nın sızısını yüreğimiz de hissetmek durumundayız bir masumun katledildiğini duyduğumuz da Kerbela’yı Hz. Hüseyin’i, Hz. Zeyneb'i hatırlayıp yüreğimizi titretiyoruz. Dün İran'da imam Hüseyin Camisi'nde yapılan terör saldırısında 38 masum hayatını kaybetti 80'den fazla masum yaralandı. Bu saldırıyı kime karşı gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin karşı çıkıyoruz hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet yaralılara şifalar diliyoruz. Biz nerede olursa olsun yeni Kerbelalar görmek istemiyor yeni ölümlerle sarsılmak istemiyoruz.

BU TOPRAKLAR ÜZERİNDE HEPİMİZ KARDEŞİZ

Pakistan'da, Yemen'de, İran'da Camilerde bombalar patladığının duyduğumuzda elimiz ayağımız çözülüyor. Müslümanın müslümana kıydığını işittiğimizde inanmak istemiyor yüz kere bin kere içimizde Kerbela'yı yaşadığımızı hissediyoruz tamamı birer provokasyon olan Gazi Mahallesi'nde, Çorum'da, Sivas'ta yitip giden canlarla beraber Hz. Hüseyin'in içinde hissettiği kardeş acısını bizde içimizde hissediyoruz. Hz. Peygamber'de bize şunu öğretti '' Can kutsaldır, Can azizdir, Kim ki bir cana kast ederse bütün bir aleme kast eder, ister meshep adına ister ideoloji adına kast etmek bir cinayettir.'' İşte onun için bütün benliğimizle Aşık Veysel gibi diyoruz; Yezit nedir ne kızılbaş değil miyiz hep bir gardaş bizi yakan bizim ataş söndürmektir tek çaresi.'' Yunusun dili ile de diyoruz ki ''Ben gelmedim kavga için benim işim sevgi için dostun evi gönüllerdir gönüller yapmaya geldim.''

Gün birlik olma günüdür idealleri de bu milletin beraberdir ortaktır. Biz birbirimizle haklılık üzerinden iletişim kuramayız biz ideolojiler semboller üzerinden konuşamayız biz birbirimize ayrı gayrı gözlerle bakamayız. Değil mi ki hepimizin gönlünde Hüseyin var hepimizin ciğerinde onun sızısı var birbirimize gönüllerimizi açmak vazifemiz değil midir. Hz. Peygamber'in torunlarına ârşın iki yanına asılmış o küpelere gözü dönmüşler asla bize kenetlenmeyi bize kardeş olmayı acı bir deneyimle de olsa öğretmediler mi? Hz. Hüseyin Kerbela'ya akan kanıyla bize açgözlülüğün gözü dönmüşlüğün iktidar hırsıyla cana kıymanın ne kadar yanlış olduğunu bizim için canı ile ortaya koyarak göstermedi mi. İşte onun için diyorum ki; Biz üzerinde yaşadığımız bu toprakların sahibiyiz bu ülke bizim bu topraklar bizim onlarla beraber gelecek hepimizin kimsenin kimseye Sunni’nin Caferi’ye, Kürdün Türk'e üstünlüğü yoktur olamaz. Bu topraklar üzerinde hepimiz biriz ve kardeşiz.