Arınç: Artık hedeflere kılıçlarla, bombalarla F 16'larla varılmıyor, eğitimle varılıyor
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hedeflere artık kılıçlarla oklarla, bombalarla değil eğitimle, okulla, bilimle varıldığını söyledi.
Devlet Bakanı Bülent Arınç, Ufuk Okumayı Teşvik Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği (UFUK DER) tarafından Manisa'nın kenar mahallelerde oluşturduğu okuma salonlarının açılışını yaptı. Okuma salonlarını öven Arınç, artık valiler, kaymakamlar, Yargıtay üyeleri, hatta HSYK üyelerinin buralardan çıkacağını söyledi.
Manisa Spor Salonu'nda düzenlenen Kurşunluhan 2010 Geleneksel Pilav Günü'ne katılan Bakan Arınç, burada yaptığı konuşmada etkinliğe katılan topluluğun birbirlerini seven, birbirlerini hatırlayan, unutmayan, birbirleriyle hayırda yarışan bir topluluk olduğunu belirtti. Kurşunluhan Yurdu'nun bir nüve, bir çekirdek gibi büyüyüp meyvaya durduğunu anlatan Arınç, Kurşunluhan Derneği ile UFUK Derneği tarafından mahallelerde açılan okuma salonlarını ziyaret ettiğini ve burada öğrencilerin öğretmenlerden kurs aldıklarını anlattı. Manisa'da gelinen noktanın sevinç ve ümit verici olduğunu, Kurşunluhan ismiyle 1970'li yılların sonundan bu yana gelen dostlukları, arkadaşlıkları çok önemsediklerini ifade eden Arınç, halka halka genişleyen hizmetin içinde eğitim, sanayileşme ve ticaretin, Türkiye'de önemli noktalarda görev almanın bulunduğunu, yeni güzel gençler yetiştirme hizmetinin, dostluğun, sevginin hakim olması için büyük güçle çalışmanın yer aldığını ifade etti.
Arınç, bu hizmette bulunan kişilerin sadece birbirleriyle görüşüp tanışıp iş yapmakla kalmadığını, Türkiye'nin ve dünyanın meselelerine de ilgi duyduğunu dile getirdi. Arınç, anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi ve halk oylamasında Kurşunluhan ve bu çevreden yetişen insanların dünya görüşleri doğrultusunda bu değişikliklerin Türkiye'nin hayrına olacağını düşünerek büyük gayret gösterdiğini, onların gayret ve emekleriyle Türkiye'de yeni bir dönemin başladığını, halk oylamasının başarıyla sonuçlandığını vurguladı.
Bu konuda farklı düşünenlerin olduğunu, onlara küs hatta düşman olmadıklarını vurgulayan Arınç, ''Ama iyiyi güzeli doğruyu görerek o gayeyle çalışmış olmak Türkiye'nin her yerinde çok olumlu sonuçlar meydana getirdi. 20'ye yakın vilayeti o kadar da ilçeyi dolaşmış kardeşiniz olarak kendi yaptıklarımın elli mislini yapan değerli kardeşlerimi gördükçe, onların Türkiye'nin ilerlemesi, gelişmesi, büyümesi, kalkınması, güçlenmesi, itibar kazanması için nasıl büyük bir fedakarlıkla, genç yaşlı demeden çalıştıklarını gördüm. Siz de öyleydiniz. Onun için sizleri ve milletimizi candan kutluyorum.'' dedi.
Yapılan etkinliğin bir anma toplantısı vefakarlık, kadirşinaslık örneği olduğunu, çalışmaların dalga dalga çok büyük boyutlara ulaştığını ve dünyanın her yerinde hizmet etmeye başladığını, bunları yaparken de tek amaçlarının Allah'ın rızasını kazanmak olduğunu belirten Arınç, ''Onlar birdiler, üçtüler, beş oldular dalga dalga yayıldılar. Şimdi bütün dünyada birbirlerinin adeta yanı başındaymış gibi kucaklayacak noktaya geldiler.'' diye konuştu. Arınç, vefakarlığın, dostları ihmal etmemenin İslamiyetin gereği olduğunu, her Cuma namazında hutbede okunan ayetlerle yakınların, akrabaların, anne babaya, komşuya mutlaka ikram edilmesi gerektiğinin, onların unutulmaması gerektiğinin anlatıldığının altını çizdi.
Bakan Arınç, birkaç yıl önce düzenlenen Türkçe Olimpiyatları'nda Moğolistan'da ilk Türk okulunu açan merhum Adem Tatlı'nın ailesine ödül verildiğini, Moğolistan'dan sorumlu bakan olarak geçtiğimiz günlerde 9 bin 500 kilometre uzaktaki bu ülkeye gittiklerine değindi. Dünyanın en soğuk başkentlerinden olan ve kışın eksi 45 dereceyi bulan Ulan Batur'daki Türk okullarını da ziyaret ettiklerini anlatan Arınç, Adem Tatlı'nın da bir tepeciğin üstündeki kabrini ziyaret ettiklerini, fedakarlığın, feragatın bu olduğunu kaydetti. Arınç şöyle konuştu: ''Eğitim hizmetlerini Allah rızası olarak gözeten, bu güzel hizmetleri dünyaya ulaştırmaya azmetmiş o fedakar kardeşlerimizin yaşayanlarıyla, cennete kavuşanlarıyla ne büyük gayenin peşinde olduklarını bizzat görmüş oldum. Bozkırın üstünde adeta 'ben buralara geldim, bu bir kızıl elmadır' diyen bir ruh haletini hissettim. Bizim dönemlerimizde kızıl elma vardı. Ömer seyfettin bunu güzel anlatır. Kızıl elma dediğiniz yerin yeri hududu merkezi belli değildir. Sorarlar birisine padişahtır o, ben bilmem yeniçeri daha iyi bilir der. Yeniçeriye sorarlar asker der ki, bizim şimdi okumuzun en uzakta vardığı yer kızıl elmadır. Biz oraya gideriz. Orayı fethederiz. Oraya vardıktan sonra kızıl elma okumuzun en uzaklara düştüğü yerdir. Oraya varırız ondan sonra yine okumuzu atarız, kızıl elma hedefine ilerleriz. Bunu bizim Türk tarihinde bir menkıbe gibi anlattılar. Asker Belgrad'a vardıysa kızıl elma kızıl elma diye bağırır. Budapeşte'dir kızıl elma. Oraya varır bağırmasına devam eder. Anlarsınız ki Viyana'dır. Oraya gidince bağırır. Ondan daha ötesidir. Daha yukarılarda daha yükseklerde bir yerdir. Bu ne kadar güzel bir düşünce. Şimdi artık kılıçlarla, oklarla, toplarla, bombalarla, F-16'larla hedeflere varılmıyor. Eğitimle varılıyor, okulla, bilimle varılıyor.''
Arınç, kendisinin Vietnam'dan da sorumlu olduğunu, bu ülkenin 20 sene Amerika'nın bombaları altında yanıp yıkıldığını, ayakta duramaz hale geldiğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıllarda bu ülkeden Türkçe Olimpiyatları'na katılan bir öğrencinin çok güzel bir Türkçeyle 'Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman'' şiirini okuduğunu anlatan Arınç, bu ülkedeki birçok kişinin Türk okullarından mezun olmayı gururlanarak söylediğini dile getirdi. Arınç şöyle devam etti:
''Türkiye'den gelmişler 10 bin kilometre ötede okul açmışlar. Yiyecek ekmeği olmayan ülkede, eksi 45'de donan ülkede çocuklarını eğitmeye başlamışlar. Türkiye'nin yaptığı bu hizmetler karşısında beni nerden bilecek Moğolistan yetkilileri. 'Türkiye büyük ülke, buraya kadar geldi, bize yardım ediyor' diyor. Bana fahri profesörlük payesi verdiler. Bunun asıl sahibi onca kilometreyi giden, o güzel hizmetleri yapan Adem Tatlı ve arkadaşlarıdır. Onların sayesinde Türkiye seviliyorsa bizi seviyorlarsa, gelecek bütün iyilikleri Türkiye'den bekliyorlarsa bilesiniz ki bu hizmetlerin sonucudur. Moğolistan'ın üst tarafında da Türk okulu var. Henüz Çin'e giremedik. İnşallah Çin'de de bu okullar açılacak."
Başkaları kavga dövüş ederken, çekememezlik içinde birbirinin ayağını kaydırmaya çalışırken, birisi daha fazla kazanmak için, öbürünün sırtına basmak için çalışırken burdaki insanların Allah rızası için kardeşini daha üstün görerek bu yollara çıktılarını ifade eden Arınç, şöyle konuştu: "Geldiğimiz nokta Allah'a hamd edilecek noktadır. 29 Mart seçimleri öncesindeydi Manisa'ya gelmiştim. Yakutiye salonunu açmak bize kısmet oldu. O zaman basının ne yazdığını çizdiğini biliyorum. Allah basınımıza da Kurşunluhan'daki şuuru nasip etsin. Şu anda 8 mahellede okuma salonları açılmış. Manisa mahallelerinde çocuklarımız okuma salonlarına gelebilecek, akşam da ders çalışma imkanı bulabilecek. Çocuklarımız bu sıcak yuvada sıcak kalplerle emin olun Türkiye'nin yüz akı olacaklar. Valiler kaymakamlar buradan çıkacak. Yargıtay üyeleri buradan çıkacak. Hatta üzerine basa basa söylüyorum HSKY üyeleri burdan çıkacak bundan sonra. Onlar Türkiye'yi güçlendirecekler. Birisi perdesini yapar, öbürü bilgisayar alır, öbürü masasını sandalyeseni koyar. Hayrın küçüğü büyüğü olmaz. Küçüktür ama bereketlidir.
Bu hizmet Kurşunluhan bilinci ve okuma salonlarıyla eğitim faaliyetleriyle devam eden çalışmalar, parti çekişmelerini, kısır çekişmeleri ortadan kaldırmıştır. Bunun altında mutlaka bir şey vardır düşüncesini ortadan kaldırmıştır. Eskiden bir insan bir şey söylerken, yaparken acaba altında ne var diye düşünürdü. Kendi siyasi fikrinden değilse hinlik arardı. Böyle duymuştuk görmüştük. Ama ısrarla bu hizmetler sadece Allah rızası ve memleketimizin hayrı icin yapıldıkca herkes iman etti. Bunun altında rızadan başka bir şey yok. Bunun altında samimiyetten başka bir şey yoktur. Türkiye'nin bu beraberliğe ihtiyacı var ve bunu siz sağlıyorsunuz.''
Öte yandan SBS puanlarına göre dereceye giren öğrencilere İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Ersoy çeşitli ödüller verdi. Etkinliğe Arınç'ın eşi Münevver Arınç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, AK Parti Manisa Milletvekilleri Mehmet Çerçi, Recai Berber, Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Manisa Emniyet Müdürü Adem Aydemir, işadamı İlhan İşbilen ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Sanatçı Uğur Murathan, Arınç'ın sevdiği bazı parçaları da seslendirdi. Mayna Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı İlhan İşbilen, Bakan Arınç'a plaket verdi. Bakan Arınç da etkinliğe katkıda bulunanlara plaket verdi. Arınç daha sonra beraberindekilerle birlikte Manisa'da yapılmış ve hizmete hazırlanmış 9 adet okuma salonunun açılış kurdelesini temsili olarak kesti.