Emekli Tuğgeneral Özeyranlı intihara teşebbüs etti
Adana Orduevi'nde kalan emekli Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlı (60) tabanca ile göğsüne ateş ederek intihar girişiminde bulundu.
Adana Orduevi'nde kalan emekli Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlı (60) tabanca ile göğsüne ateş ederek intihar girişiminde bulundu.
ADANA/DHA
Olay, saat 09.30 sıralarında Güzelyalı Mahallesi'ndeki Adana Subay Orduevi'nde meydana geldi. Emekli Tümgeneral Ali Nihat Özeyranlı, henüz bilinmeyen bir nedenle odasında beylik tabancasıyla göğsüne ateş etti. Silah sesi üzerine odaya giren askerler, Özeyranlı'yı odasında kanlar içinde buldu. Çağrılan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesini yaptığı Özeyranlı, Adana Numune Hastanesi'ne götürüldü. Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, sonra da Kara Kuvvetleri Personel ve Eğitim Merkez Komutanlığı görevlerinde bulunan emekli generalin hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
KIBRIS’I KARIŞTIRMIŞTI
Ali Nihat Özeyranlı, Kıbrıs’ta görev yaptığı 2000 yılında ‘İhanetin bir bedeli vardır’ diyerek Ada’yı karıştırmıştı. 2000 Temmuz ayında patlak veren olay şöyle gelişmişti:
KKTC'de Avrupa adlı bir gazete, bir süredir Türkiye ve ordu aleyhine yayın yapıyordu. Bu askeri çevrelerde rahatsızlık yaratıyordu Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Ali Nihat Özeyranlı 29 Haziran 2000’de yaptığı açıklamada iç ve dış tehditlere karşı mücadele ettiklerini söyleyerek ‘İhanetin bir bedeli vardır. Bu bedel devlet tarafından, yasalar tarafından ödettirelecektir’ dedi. Özeyranlı, ‘Şayet toplumun gözü önünde devletin temellerine dinamit konulursa, yıkılmaya çalışılırsa, GKK’dan önceki yetkililer, devlete sahip çıkmazsa, sahip çıkacak makam milletin anayasayla görevlendirdiği GKK'dır. TSK generalinin boğazı dokuz boğumludur, her aklına geleni söylemez ama yerinin geldiğine karar verirse değerlendirmeyi yapar' dedi.
Özeyranlı, son zamanlarda verdiği demeçlerin devletin yayın organları tarafından sansür edildiğini belirterek dönemin Başbakanı Derviş Eroğlu'ndan bu kurumların müdürlerini görevinden almasını istedi, ‘Yok bu Sayın Başbakan’dan kaynaklanıyorsa, parti politikasının bir parçası haline getirilmişse, o zaman Meclis'te bunun araştırılması lazım' diye konuştu.
Dönemin Başbakan Yardımcısı Mustafa Akıncı, Özeyranlı'nın bu açıklamasına tepki gösterdi ve ‘Protesto ediyorum’ diyerek töreni terk etti. Akıncı, daha sonra düzenlediği basın toplantısıyla Tuğgeneral Özeyranlı'ya yanıt verdi. Akıncı, ‘Komutan, son günlerdeki demeçleriyle çizmeyi aşmıştır’ dedi. Polisin İçişleri Bakanlığı'na bağlanması talebinin demokratik bir hak olduğunu söyleyen Akıncı şöyle konuştu: ‘Komutan, Kıbrıs’ta ateşkesin sürmesini ve özel koşulları gerekçe gösteriyor. Güney Kıbrıs'ta polis sivil otoriteye bağlı. PKK ile mücadele eden ve ateş çemberinden geçen Türkiye'de de polis İçişleri Bakanlığı'na bağlıdır. Biz kendi kendimizi yönetmek istiyoruz'. Bunun üzerine sol çizgideki Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin Başkanı Mehmet Ali Talat da Genelkurmay'ın Özeyranlı'yı görevden almasını istedi. Ancak Özeyranlı görevden alınmadı.
ADANA/DHA
Olay, saat 09.30 sıralarında Güzelyalı Mahallesi'ndeki Adana Subay Orduevi'nde meydana geldi. Emekli Tümgeneral Ali Nihat Özeyranlı, henüz bilinmeyen bir nedenle odasında beylik tabancasıyla göğsüne ateş etti. Silah sesi üzerine odaya giren askerler, Özeyranlı'yı odasında kanlar içinde buldu. Çağrılan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesini yaptığı Özeyranlı, Adana Numune Hastanesi'ne götürüldü. Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, sonra da Kara Kuvvetleri Personel ve Eğitim Merkez Komutanlığı görevlerinde bulunan emekli generalin hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
KIBRIS’I KARIŞTIRMIŞTI
Ali Nihat Özeyranlı, Kıbrıs’ta görev yaptığı 2000 yılında ‘İhanetin bir bedeli vardır’ diyerek Ada’yı karıştırmıştı. 2000 Temmuz ayında patlak veren olay şöyle gelişmişti:
KKTC'de Avrupa adlı bir gazete, bir süredir Türkiye ve ordu aleyhine yayın yapıyordu. Bu askeri çevrelerde rahatsızlık yaratıyordu Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Ali Nihat Özeyranlı 29 Haziran 2000’de yaptığı açıklamada iç ve dış tehditlere karşı mücadele ettiklerini söyleyerek ‘İhanetin bir bedeli vardır. Bu bedel devlet tarafından, yasalar tarafından ödettirelecektir’ dedi. Özeyranlı, ‘Şayet toplumun gözü önünde devletin temellerine dinamit konulursa, yıkılmaya çalışılırsa, GKK’dan önceki yetkililer, devlete sahip çıkmazsa, sahip çıkacak makam milletin anayasayla görevlendirdiği GKK'dır. TSK generalinin boğazı dokuz boğumludur, her aklına geleni söylemez ama yerinin geldiğine karar verirse değerlendirmeyi yapar' dedi.
Özeyranlı, son zamanlarda verdiği demeçlerin devletin yayın organları tarafından sansür edildiğini belirterek dönemin Başbakanı Derviş Eroğlu'ndan bu kurumların müdürlerini görevinden almasını istedi, ‘Yok bu Sayın Başbakan’dan kaynaklanıyorsa, parti politikasının bir parçası haline getirilmişse, o zaman Meclis'te bunun araştırılması lazım' diye konuştu.
Dönemin Başbakan Yardımcısı Mustafa Akıncı, Özeyranlı'nın bu açıklamasına tepki gösterdi ve ‘Protesto ediyorum’ diyerek töreni terk etti. Akıncı, daha sonra düzenlediği basın toplantısıyla Tuğgeneral Özeyranlı'ya yanıt verdi. Akıncı, ‘Komutan, son günlerdeki demeçleriyle çizmeyi aşmıştır’ dedi. Polisin İçişleri Bakanlığı'na bağlanması talebinin demokratik bir hak olduğunu söyleyen Akıncı şöyle konuştu: ‘Komutan, Kıbrıs’ta ateşkesin sürmesini ve özel koşulları gerekçe gösteriyor. Güney Kıbrıs'ta polis sivil otoriteye bağlı. PKK ile mücadele eden ve ateş çemberinden geçen Türkiye'de de polis İçişleri Bakanlığı'na bağlıdır. Biz kendi kendimizi yönetmek istiyoruz'. Bunun üzerine sol çizgideki Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin Başkanı Mehmet Ali Talat da Genelkurmay'ın Özeyranlı'yı görevden almasını istedi. Ancak Özeyranlı görevden alınmadı.