Bülent Ecevit, Chp'de Düzenlenen Törenle Anıldı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partide iki gün önce yaşanan ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasıyla son bulan yönetim krizinde eski Genel Sekreter Önder Sav ve ekibine, Ecevit'in 1972 yılında CHP kurultayında yaptığı konuşmayla cevap verdi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partide iki gün önce yaşanan ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasıyla son bulan yönetim krizinde eski Genel Sekreter Önder Sav ve ekibine, Ecevit'in 1972 yılında CHP kurultayında yaptığı konuşmayla cevap verdi. Kılıçdaroğlu, "CHP'de buyruk mu işleyecektir, hukuk mu işleyecektir. Vereceğiniz karar şudur; demokratik bir partinin kanuna saygılı bir bireyi mi olacağız, yoksa kapı kulu mu olacağız" dedi.
CHP Genel Merkezi'nde, CHP'nin 3. Genel Başkanı olan eski Başbakanlardan Bülent Ecevit için anma programı düzenlendi. Programa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit ile Kılıçdaroğlu'nun kavgalı olduğu ve yeni yönetimde yer vermediği eski Genel Sekreter Önder Sav, Hakkı Süha Okay, Kemal Anadol gibi isimler ile Türkiye'nin dört bir yanından gelen partililer katıldı. Kılıçdaroğlu 'Ecevit mavisi' gömlekle programa katılırken, Rahşan Ecevit, Kılıçdaroğlu ile Sav'ın
arasına oturdu. Kılıçdaroğlu, Sav ve ekibi ile tokalaştı. Partililer Önder Sav'ı alkışlarla karşılayarak "Hep beraber el ele gönül gönüle" sloganları attı. Katılımcılardaki büyük coşku ve partililerin "Bütün küskünler geri dönecek. Sosyal demokratların merkezi yeniden CHP olacak" şeklindeki sözleri dikkat çekti.
Anma programı, Ecevit'in bir şiirinin okunmasıyla başladı. Daha sonra kürsüye Ecevit mavisi gömlek giyen CHP lideri çıktı. Sözlerine, "Bugün burada bir liderimizi, efsane bir liderimizi, Türk siyasal yaşamımızın en önemli liderlerinden birini, bir devrimciyi, bir sanatçıyı, bir ozanı, bir insan aşığını anmak için toplandık. O kişinin adı umuttu ve adı Ecevit'ti, halkçı Ecevit'ti" diyerek başlayan Kılıçdaroğlu, Ecevit denince akla birilerinin baskı altına almak istediği sıradan vatandaşlar ve örgütlü
toplum geldiğini söyledi. Ecevit'in özelliklerini sayan Kılıçdaroğlu, Ecevit'in kararlı bir lider olduğunu belirtti.
Parti içinde yaşanan yönetim krizine Ecevit'i genel başkanlığa taşıyan 1972 kurultayındaki sözleriyle yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Onun genel başkanlığı döneminde konuşmasının bir bölümünü okumak istiyorum. Aslında sorun CHP'yi yeni ve eski yörüngesine oturtmak değil, ya ben ya CHP sorununun da ötesindedir. Asıl öncelikle ölçülmesi gereken budur. Daha açık söyleyeyim. CHP'de buyruk mu işleyecektir, hukuk mu işleyecektir. Vereceğiniz karar şudur; demokratik bir partinin kanuna saygılı bir bireyi mi
olacağız, yoksa kapı kulu mu olacağız. Karar sizindir. Onun için halkımız ona 'Halkçı Ecevit' dedi. Halkçılık Ecevit ile özdeşleşmiştir. Sosyal devlet diyoruz ama bu yeterli mi? Hayır. Ecevit denince aklımıza örgütlü toplum denir. Sendikal mücadeleyi getirdi. Grev hakkını getirdi. Örgütlü toplumu getirdi. Her zaman emekten yana tavır koydu. Emeğe her zaman saygı duydu. Zonguldak'a gittiği zaman da, işçilerle her zaman gönül gönüle oldu" diye konuştu.
Ecevit deyince onurlu bir dış politikanın aklına geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Başbakanlığı sırasında 'Kıbrıs Fatihi' dedi halkımız ona. Çünkü dik durdu, onurlu durdu. Yıllardır devam eden bir sorunu çözümledi. Çıkmayın dediler, çıkarsanız başınız belaya girer dediler. Bir tek çıkarma gemimiz bile yoktu. Ama bu yürekliliği gösterdi ve adına Barış Harekatı dedi. Yani adını verdiği Barış Harekatı Ada'ya barışı, özgürlüğü getirdi. Artık o Ada'da doğan çocuklar, o anları kitaptan okuyorlar. Ama biz o
günleri yaşadık. Bülent Ecevit'i onurlu dış politikası nedeniyle saygıyla anıyoruz "dedi.
Kuruluşundan bu yana iç ve dış engellemelere rağmen CHP'nin yapabilmiş olduğu devrimlerin dünyada pek az partinin görebileceği kadar çok olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Birileri bize köksüzler diyebiliyorlar. Demesinin nedeni kökünün olmadığındandır. Kökü olsaydı Cumhuriyet tarihinin devrimlerine sahip çıkardı. Bilgisi olabilseydi, devrimleri yapan, bağımsızlığımızı sağlayan o insanları hiçbir zaman köksüz olarak ama onları da eğiteceğiz, eğiteceğiz ve onlar da öğrenecekler" şeklinde konuştu.
Bülent Ecevit'in ülkesini sevmesinin dışında başka bir şey düşünmediğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Son kez başbakanlık yaptığında yine ülkesine en büyük katkıyı yaptı. Borç batağındaki bir ülkeyi aldı. Önemli düzenlemelerin altına imza attı. Eğer bugün ülkenin ekonomisi krizlerden fazla etkilenmiyorsa onun altında Bülent Ecevit'in imzası vardı. Onun adı umuttu. Halkımızın umuduydu. Umutlu yolculuğumuza hep devam edeceğiz. Ben rahmetli Ecevit'i 67-68'li yıllardan beri tarihini tam hatırlamıyorum tanıyorum. Rüzgarlı Sokak'taki CHP binasında görmüştüm. Bir yazı yazmıştım, Ulus Gazetesi'nde yayınlanır mı
diye giderken merdivenden Bülent Bey ile İnönü iniyorlardı. Ben de ilk kez ikisini yan yana görmüştüm. Anıları, düşünceleri, hedefleri aklımda, hedefleri aklımızda, onu gerçekleştirmek için yolumuzu sürdürüyoruz. Yolumuz açık olsun."
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması salondan büyük alkış alırken, eski Genel Sekreter Önder Sav'ın da Kılıçdaroğlu'nu alkışladığı görüldü. Tören için Genel Merkez binasına gelen Rahşan Ecevit ise girişte gazetecilere kısa bir açıklama yaptı. "Bülent bugün yaşasaydı her şey çok farklı olurdu" diyen Rahşan Ecevit, CHP'de yaşanan olaylarla ilgili olarak, "Olmamalıydı tabii diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
(EDA-CC-Y)
CHP Genel Merkezi'nde, CHP'nin 3. Genel Başkanı olan eski Başbakanlardan Bülent Ecevit için anma programı düzenlendi. Programa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit ile Kılıçdaroğlu'nun kavgalı olduğu ve yeni yönetimde yer vermediği eski Genel Sekreter Önder Sav, Hakkı Süha Okay, Kemal Anadol gibi isimler ile Türkiye'nin dört bir yanından gelen partililer katıldı. Kılıçdaroğlu 'Ecevit mavisi' gömlekle programa katılırken, Rahşan Ecevit, Kılıçdaroğlu ile Sav'ın
arasına oturdu. Kılıçdaroğlu, Sav ve ekibi ile tokalaştı. Partililer Önder Sav'ı alkışlarla karşılayarak "Hep beraber el ele gönül gönüle" sloganları attı. Katılımcılardaki büyük coşku ve partililerin "Bütün küskünler geri dönecek. Sosyal demokratların merkezi yeniden CHP olacak" şeklindeki sözleri dikkat çekti.
Anma programı, Ecevit'in bir şiirinin okunmasıyla başladı. Daha sonra kürsüye Ecevit mavisi gömlek giyen CHP lideri çıktı. Sözlerine, "Bugün burada bir liderimizi, efsane bir liderimizi, Türk siyasal yaşamımızın en önemli liderlerinden birini, bir devrimciyi, bir sanatçıyı, bir ozanı, bir insan aşığını anmak için toplandık. O kişinin adı umuttu ve adı Ecevit'ti, halkçı Ecevit'ti" diyerek başlayan Kılıçdaroğlu, Ecevit denince akla birilerinin baskı altına almak istediği sıradan vatandaşlar ve örgütlü
toplum geldiğini söyledi. Ecevit'in özelliklerini sayan Kılıçdaroğlu, Ecevit'in kararlı bir lider olduğunu belirtti.
Parti içinde yaşanan yönetim krizine Ecevit'i genel başkanlığa taşıyan 1972 kurultayındaki sözleriyle yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Onun genel başkanlığı döneminde konuşmasının bir bölümünü okumak istiyorum. Aslında sorun CHP'yi yeni ve eski yörüngesine oturtmak değil, ya ben ya CHP sorununun da ötesindedir. Asıl öncelikle ölçülmesi gereken budur. Daha açık söyleyeyim. CHP'de buyruk mu işleyecektir, hukuk mu işleyecektir. Vereceğiniz karar şudur; demokratik bir partinin kanuna saygılı bir bireyi mi
olacağız, yoksa kapı kulu mu olacağız. Karar sizindir. Onun için halkımız ona 'Halkçı Ecevit' dedi. Halkçılık Ecevit ile özdeşleşmiştir. Sosyal devlet diyoruz ama bu yeterli mi? Hayır. Ecevit denince aklımıza örgütlü toplum denir. Sendikal mücadeleyi getirdi. Grev hakkını getirdi. Örgütlü toplumu getirdi. Her zaman emekten yana tavır koydu. Emeğe her zaman saygı duydu. Zonguldak'a gittiği zaman da, işçilerle her zaman gönül gönüle oldu" diye konuştu.
Ecevit deyince onurlu bir dış politikanın aklına geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Başbakanlığı sırasında 'Kıbrıs Fatihi' dedi halkımız ona. Çünkü dik durdu, onurlu durdu. Yıllardır devam eden bir sorunu çözümledi. Çıkmayın dediler, çıkarsanız başınız belaya girer dediler. Bir tek çıkarma gemimiz bile yoktu. Ama bu yürekliliği gösterdi ve adına Barış Harekatı dedi. Yani adını verdiği Barış Harekatı Ada'ya barışı, özgürlüğü getirdi. Artık o Ada'da doğan çocuklar, o anları kitaptan okuyorlar. Ama biz o
günleri yaşadık. Bülent Ecevit'i onurlu dış politikası nedeniyle saygıyla anıyoruz "dedi.
Kuruluşundan bu yana iç ve dış engellemelere rağmen CHP'nin yapabilmiş olduğu devrimlerin dünyada pek az partinin görebileceği kadar çok olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Birileri bize köksüzler diyebiliyorlar. Demesinin nedeni kökünün olmadığındandır. Kökü olsaydı Cumhuriyet tarihinin devrimlerine sahip çıkardı. Bilgisi olabilseydi, devrimleri yapan, bağımsızlığımızı sağlayan o insanları hiçbir zaman köksüz olarak ama onları da eğiteceğiz, eğiteceğiz ve onlar da öğrenecekler" şeklinde konuştu.
Bülent Ecevit'in ülkesini sevmesinin dışında başka bir şey düşünmediğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Son kez başbakanlık yaptığında yine ülkesine en büyük katkıyı yaptı. Borç batağındaki bir ülkeyi aldı. Önemli düzenlemelerin altına imza attı. Eğer bugün ülkenin ekonomisi krizlerden fazla etkilenmiyorsa onun altında Bülent Ecevit'in imzası vardı. Onun adı umuttu. Halkımızın umuduydu. Umutlu yolculuğumuza hep devam edeceğiz. Ben rahmetli Ecevit'i 67-68'li yıllardan beri tarihini tam hatırlamıyorum tanıyorum. Rüzgarlı Sokak'taki CHP binasında görmüştüm. Bir yazı yazmıştım, Ulus Gazetesi'nde yayınlanır mı
diye giderken merdivenden Bülent Bey ile İnönü iniyorlardı. Ben de ilk kez ikisini yan yana görmüştüm. Anıları, düşünceleri, hedefleri aklımda, hedefleri aklımızda, onu gerçekleştirmek için yolumuzu sürdürüyoruz. Yolumuz açık olsun."
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması salondan büyük alkış alırken, eski Genel Sekreter Önder Sav'ın da Kılıçdaroğlu'nu alkışladığı görüldü. Tören için Genel Merkez binasına gelen Rahşan Ecevit ise girişte gazetecilere kısa bir açıklama yaptı. "Bülent bugün yaşasaydı her şey çok farklı olurdu" diyen Rahşan Ecevit, CHP'de yaşanan olaylarla ilgili olarak, "Olmamalıydı tabii diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
(EDA-CC-Y)