Uçak Kazası Davası

Isparta'da, 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazası ile ilgili davanın son duruşmasında Sivil Havacılık Genel Müdürü (SHGM) Ali Arıduru ile kaza tarihinde yardımcısı görevindeki Oktay Erdağı Isparta'ya gelerek ifade verdi

Isparta'da, 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazası ile ilgili davanın son duruşmasında Sivil Havacılık Genel Müdürü (SHGM) Ali Arıduru ile kaza tarihinde yardımcısı görevindeki Oktay Erdağı Isparta'ya gelerek ifade verdi
30 Kasım 2007'de Isparta'nın Keçiborlu ilçesi yakınlarında meydana gelen 7'si mürettebat 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazası davasına devam edildi. Duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklar Aydın Kızıltan, Yavuz Yaşar, İsmail Taşdelen, Zafer Dinçer, Faruk Çağımnı, Şahin Tufan ve Necati Küçük katıldı. Daha önce iki kez mahkemeye çağırılmalarına rağmen gelmeyen Sivil Havacılık Genel Müdürü (SHGM) Ali Arıduru ile kaza tarihinde yardımcısı görevindeki Oktay Erdağı son duruşmada ifade verdi. Atlas Jet
Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy da izleyici olarak hazır bulundu.
Mahkemede ilk ifadeyi kaza tarihindeki Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Yardımcısı Oktay Erdağı verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Erdağı, "Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü görevini yasa ve yönetmelikler çerçevesinde yürütmektedir. Kaza pilotaj hatasından kaynaklanmıştır. Pilot 'pisti görüyorum ve iniyorum' demiştir. Ben suçlu değil ancak mağdurum. İstanbul Teknik Üniversitesi'nin de kazayla ilgili hazırladığı raporun da altı boştur" diye konuştu.
Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru ise kurumunun ilk kez bir uçak kazası ile ilişkili davada yargı karşısında olduğunu söyledi. Arıduru ifadesinde, "Daha önce iki duruşmaya katılmamamın nedeni uluslararası arenada katılmış olduğum toplantılardan ötürüdür. Kazada hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı diliyorum" dedi.
Türkiye'de ilk kez Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün bir kaza davasıyla yargı karşısına çıktığını anlatan Arıdıru, şöyle konuştu: "Kurumumuz uluslararası sivil havacılık kurallarıyla yetkili bir kurumdur. Biz de kurum içerisinde çeşitli denetimlere tabiyiz. Eğer işlerinizde kurallara aykırı hareket etmişseniz o yerde durma hakkınız yok. SHGM'nin keyfi davranış ve ihmal gibi bir lüksü yoktur. Havayolları şirketlerinin ve burada görev yapanların sorumlulukları tek tek tanımlanmıştır. SHGM, işletmelerin
başında bir polisiye teşkilatı değildir. Bir uçağa uçmadan önce durdurma gibi bir sorumluluğu yok. SHGM denetimleri ancak dokümanlar üzerinden yapar. Denetim ekiplerimizin yapmış olduğu denetimlerde işletmenin uçuşlarını durdurmaya yönelik bir sonuç çıkmamıştır. Gerekli ikazlar yapılmış ve süre tanınmıştır. Kaza kırım raporunda da belirtildiği gibi kaptanın yanlış rota takip ettiği açıkça ortadadır. 60 derecelik bir sapma var. Kaptan pilot bilgileri yanlış girmiştir, Isparta üzerine kadar herhangi bir
sıkıntısı yoktur, sol yerine sağ tarafa yönelmiştir. Pilotaj hatası olduğu nettir."
Suçluluk psikolojisinde hareket etmediklerini de belirten Arıduru, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kazanın olmasını kimse istemezdi. Bizim böyle bir kazaya sebebiyet verecek iddialarla karşı karşıya olmamız rencide edicidir. Bu suçlamaları kabul etmiyorum. Ayrıca İTÜ'nün hazırladığı kaza raporunda da bazı ifadelerin açılımı yanlıştır. Bu bile raporun subjektif olarak hazırlandığını göstermektedir."
Daha sonra müşteki avukatları Arıduru ve Erdağı'na soru yönelttiler. Erdağı, duruşmada bu davayla ilgili insanların gözyaşı üzerinden prim yapıldığını öne sürerek "Bu durdurulmalıdır. Bilgi kirliliği ne yazık ki çok fazla. Biz insanların acısı üzerinden prim yapma yerine bu davada kim suçluysa onun ortaya çıkmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti bir sonraki duruşma tarihini 2 Mart 2011 olarak belirledi. Mahkeme Atlas Jet hakkında takipsizlik kararını bozan Yargıtay 9'ncu Dairesi'nin verdiği karar doğrultusunda hazırlanan fezlekenin beklenmesine kamu davası açılır ise dosyaların birleşmesinin değerlendirilmesine ayrıca sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.
(FK-SK-HO-Y)