Ak Partili Yakış'ın Wıkıleaks Yorumu
TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı ve AK Parti Düzce Milletvekili Yaşar Yakış, WikiLeaks internet sitesinde yayımlanan belgelerle ilgili olarak, "Böyle istihbari bilgiler hep toplanır
TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı ve AK Parti Düzce Milletvekili Yaşar Yakış, WikiLeaks internet sitesinde yayımlanan belgelerle ilgili olarak, "Böyle istihbari bilgiler hep toplanır. 40 yıllık diplomasi hayatımda biz de buna benzer bilgileri topluyorduk" dedi. Yakış, söz konusu belgelerde yazılanların diplomatların sübjektif kanaatleri olduğunu da belirterek, "Bu değerlendirmeleri Tanrı kelamı gibi sayıp da 'madem öyle yazdılar reddedilemez bir gerçektir' diye düşünmek doğru değil" dedi.
Yakış, WikiLeaks internet sitesinde yayımlanan belgelerle ilgili TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Belgelerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında yazılanları 'ancak biz sipariş verseydik söylenebilecek sözler' olarak nitelendirdi. Erdoğan için 'müşfik bir aile babası, işkolik, mükemmeliyetçi' denildiğini belirten Yakış, "Bu, Türk Başbakanı dışında hiçbir dünya lideri hakkında söylenmeyen ifadelerdir. Dolayısıyla bundan ötürü bir rahatsızlığımız söz konusu değil" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın özellikle kurmayları ve danışmanlarıyla ilgili olumsuz ifadelerin belgelerde yer aldığının belirtilmesi üzerine Yakış, "Bir hükümet başkanının, bir liderin etrafında çok sayıda danışman vardır. Bunların hepsine teşmil etmek mümkün değildir. Bu yazılar ABD'nin çeşitli büyükelçiliklerindeki çeşitli düzeydeki insanların yazdıkları değerlendirmelerdir. Bu değerlendirmeleri Tanrı kelamı gibi sayıp da 'madem öyle yazdılar reddedilemez bir gerçektir' diye düşünmek doğru değil. Bu ABD'li
diplomatların 'sübjektif kanaatleri' olduğunu düşünüp orada kesmek lazım. Bunun ötesinde bir değeri yok" dedi.
"BİZ DE TOPLUYORDUK"
Bu belgelerin ABD-Türkiye ilişkilerini nasıl etkileyeceği sorusuna ise Yakış, "Böyle istihbari bilgiler hep toplanır. 40 yıllık diplomasi hayatımda biz de buna benzer bilgileri topluyorduk" karşılığını verdi. Birlikte çalıştığı arkadaşlarına yaptığı en önemli tavsiyenin 'kendi özel, sübjektif kanaatlerinizi eklemeyin, mümkün olduğu kadar nesnel bilgileri aktarın' tavsiyesi olduğunu belirten Yakış, bu belgeleri Washington'a gönderen diplomatların kendi söylediklerini daha da önemli hale getirmek için
nesnel unsurlarla yetinmeyip şahsi kanaatlerini de eklediklerini dile getirdi. Yakış, şöyle devam etti:
"Türkiye açısından AB yolunda, iç dengeleri konusunda söylenen şeyler, zaten Türk basınına yansıyan şeyler. Türkiye, onlar öyle düşünüyor diye AB sürecindeki ısrarından, kararlığından vazgeçecek değildir. Onlar öyle düşünedursunlar Türkiye bu süreci sürdürmek için elinden geleni yapacaktır."
DAVUTOĞLU HAKKINDAKİ İDDİALAR
Belgelerde, Türkiye'nin ekseninin doğuya kaydığı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun AK Parti'nin ideoloğu ve 'Neo Osmanlıcı' olduğu ile ilgili ifadeleri de değerlendiren Yakış, şunları söyledi:
"AK Parti'nin ideoloğu değil. Sayın Davutoğlu zaten bakan olmadan önce meşhur kitabını 2001 yılında yayınlamıştı. Dolayısıyla dünyaya bakış açısı biliniyor. Uzun süre, bakan olmadan önce telkinlerde bulundu. Şimdi de Dışişleri Bakanı olarak o düşüncelerini pek tabii ki uygulamaya çalışıyor. Ama Sayın Davutoğlu'nu tanıyan biri olarak söylüyorum; eğer arazide kendisinin eskiden düşündüğü gibi bir şeyin olmadığını gördüğü zaman illa, 'ben o kitapta yazdım, bu yolda devam edeceğim' diye ısrarcı olacağını
zannetmiyorum."
Belgelerin 'diplomasinin 11 Eylül'ü' olarak nitelendirilmesi ile ilgili olarak da Yakış, "Evet 11 Eylül'e benzeyen bir şey ama dünya altüst olacak değildir" dedi. En çok telgrafın Ankara'dan gönderilmesi bilgisiyle ilgili olarak da Yakış, bunda şaşılacak bir yön olmadığını söyledi. Yakış, çok dinamik bir diplomatik hayatı olan, çok hızlı bir gelişim içinde olan ve dünyanın bu kadar kritik bir yerindeki başkentten giden telgrafların öteki başkentlerden fazla olmasının yadırganacak bir yönü olmadığını
kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsviçre'de sekiz banka hesabının olduğuna yönelik iddia ile ilgili de Yakış, "Bir diplomatın oradaki hesabı görerek bu kanaatlerini yazdığını tahmin etmiyorum. Türkiye'de basında Başbakanımız hakkında ileri geri birçok iddialar ileri sürülüyor. Bir diplomat eğer bunu alıp 'bir gazetede şöyle bir haber çıktı' diye yazmasıyla Sayın Başbakanımızın İsviçre'de hesabının olduğu sonucuna varmanın doğru olmadığı kanaatindeyim" dedi.
(MÜG-CC-Y)
Yakış, WikiLeaks internet sitesinde yayımlanan belgelerle ilgili TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Belgelerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında yazılanları 'ancak biz sipariş verseydik söylenebilecek sözler' olarak nitelendirdi. Erdoğan için 'müşfik bir aile babası, işkolik, mükemmeliyetçi' denildiğini belirten Yakış, "Bu, Türk Başbakanı dışında hiçbir dünya lideri hakkında söylenmeyen ifadelerdir. Dolayısıyla bundan ötürü bir rahatsızlığımız söz konusu değil" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın özellikle kurmayları ve danışmanlarıyla ilgili olumsuz ifadelerin belgelerde yer aldığının belirtilmesi üzerine Yakış, "Bir hükümet başkanının, bir liderin etrafında çok sayıda danışman vardır. Bunların hepsine teşmil etmek mümkün değildir. Bu yazılar ABD'nin çeşitli büyükelçiliklerindeki çeşitli düzeydeki insanların yazdıkları değerlendirmelerdir. Bu değerlendirmeleri Tanrı kelamı gibi sayıp da 'madem öyle yazdılar reddedilemez bir gerçektir' diye düşünmek doğru değil. Bu ABD'li
diplomatların 'sübjektif kanaatleri' olduğunu düşünüp orada kesmek lazım. Bunun ötesinde bir değeri yok" dedi.
"BİZ DE TOPLUYORDUK"
Bu belgelerin ABD-Türkiye ilişkilerini nasıl etkileyeceği sorusuna ise Yakış, "Böyle istihbari bilgiler hep toplanır. 40 yıllık diplomasi hayatımda biz de buna benzer bilgileri topluyorduk" karşılığını verdi. Birlikte çalıştığı arkadaşlarına yaptığı en önemli tavsiyenin 'kendi özel, sübjektif kanaatlerinizi eklemeyin, mümkün olduğu kadar nesnel bilgileri aktarın' tavsiyesi olduğunu belirten Yakış, bu belgeleri Washington'a gönderen diplomatların kendi söylediklerini daha da önemli hale getirmek için
nesnel unsurlarla yetinmeyip şahsi kanaatlerini de eklediklerini dile getirdi. Yakış, şöyle devam etti:
"Türkiye açısından AB yolunda, iç dengeleri konusunda söylenen şeyler, zaten Türk basınına yansıyan şeyler. Türkiye, onlar öyle düşünüyor diye AB sürecindeki ısrarından, kararlığından vazgeçecek değildir. Onlar öyle düşünedursunlar Türkiye bu süreci sürdürmek için elinden geleni yapacaktır."
DAVUTOĞLU HAKKINDAKİ İDDİALAR
Belgelerde, Türkiye'nin ekseninin doğuya kaydığı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun AK Parti'nin ideoloğu ve 'Neo Osmanlıcı' olduğu ile ilgili ifadeleri de değerlendiren Yakış, şunları söyledi:
"AK Parti'nin ideoloğu değil. Sayın Davutoğlu zaten bakan olmadan önce meşhur kitabını 2001 yılında yayınlamıştı. Dolayısıyla dünyaya bakış açısı biliniyor. Uzun süre, bakan olmadan önce telkinlerde bulundu. Şimdi de Dışişleri Bakanı olarak o düşüncelerini pek tabii ki uygulamaya çalışıyor. Ama Sayın Davutoğlu'nu tanıyan biri olarak söylüyorum; eğer arazide kendisinin eskiden düşündüğü gibi bir şeyin olmadığını gördüğü zaman illa, 'ben o kitapta yazdım, bu yolda devam edeceğim' diye ısrarcı olacağını
zannetmiyorum."
Belgelerin 'diplomasinin 11 Eylül'ü' olarak nitelendirilmesi ile ilgili olarak da Yakış, "Evet 11 Eylül'e benzeyen bir şey ama dünya altüst olacak değildir" dedi. En çok telgrafın Ankara'dan gönderilmesi bilgisiyle ilgili olarak da Yakış, bunda şaşılacak bir yön olmadığını söyledi. Yakış, çok dinamik bir diplomatik hayatı olan, çok hızlı bir gelişim içinde olan ve dünyanın bu kadar kritik bir yerindeki başkentten giden telgrafların öteki başkentlerden fazla olmasının yadırganacak bir yönü olmadığını
kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsviçre'de sekiz banka hesabının olduğuna yönelik iddia ile ilgili de Yakış, "Bir diplomatın oradaki hesabı görerek bu kanaatlerini yazdığını tahmin etmiyorum. Türkiye'de basında Başbakanımız hakkında ileri geri birçok iddialar ileri sürülüyor. Bir diplomat eğer bunu alıp 'bir gazetede şöyle bir haber çıktı' diye yazmasıyla Sayın Başbakanımızın İsviçre'de hesabının olduğu sonucuna varmanın doğru olmadığı kanaatindeyim" dedi.
(MÜG-CC-Y)