İmralı çözümü!

Öcalan'ın, "Silahlı mücadelenin miadı doldu" diyen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e yönelik sert çıkışının ardından İmralı'da avukatlarına verdiği mesajlar PKK'nın "eylemsizlik" kararının seçimlerden önceye alındığını gösteriyor. Yeni takvim 1 Mart.
Aysel Tuğluk'la yaptığı görüşmelerin ardından devletle "diyalogdan müzakereye" geçildiğini açıklayan Abdullah Öcalan bir aydır görüşmelerin kesildiğinden yakınıyor, "1 Mart'a kadar eğer çözüm gelişmezse, savaş daha da derinleşebilir" diyor.
İmralı'ya avukatların son ziyareti 24 Kasım'da gerçekleşmiş. Ajanslara yansıyan sözlerinde Öcalan ilk kez, devletle hükümet arasında net ayrıma gidiyor. Ajanslara yansıyan sözleri şöyle:
"Devlet ve ordu çözüm istiyor. AKP çözüm istemiyor, çözüme hazır değil. Barışın önündeki en büyük engel AKP'dir. Ben Başbakan'ı henüz çözemedim, çünkü kapalı biri."
Milliyet'te dün Aslı Aydıntaşbaş'ın PKK'nın Avrupa sorumlusu eski DEP Milletvekili Zübeyir Aydar'la görüşmesi vardı.
Aydar da Öcalan gibi PKK'nın silahsızlandırılması ve Kürt sorununun barış çözümüyle ilgili diyalog sürecini değerlendirirken, "Devlet bürokrasisinin çözüme hükümetten, siyasi erkten daha sağlıklı yaklaştığını" savunuyor, "Devlet hükümetten daha hazır" diyor.
Devletten kastının ise "asker değil, güvenlik bürokrasisi" olduğunu söylüyor.
Zübeyir Aydar'ın iktidara yönelik eleştirisi şöyle:
"Hükümet nasılsa seçimlere kadar eylemsizlik sözü aldım. Zaman kazandım, sonrası Allah kerim yaklaşımında olmamalı."
Brüksel'deki açıklamalardan 2009 Ağustosu'nda -demokratik açılımla eşzamanlı- İmralı'da yetkililere teslim edilen "Öcalan'ın defterleri" ile son olarak Karayılan'a iletilen mektupla, 2011'e kadar sürecek görüşmelerden kalıcı bir sonuç alınmasının hedeflendiği ancak ilerleme sağlanamadığı anlaşılıyor.
PKK gelinen noktada hükümeti suçluyor.
Devlet ve ordu çözüm isterken, AKP'nin istemediğini savunuyorlar.
"Silahlı mücadele döneminin geçmediğini" belirtiyor Aydar. Öcalan ise "1 Mart'a kadar eğer çözüm gelişmezse, savaş daha da derinleşebilir" diye tehdit yağdırıyor.
PKK sözcüleri, "devlet ve ordunun hükümetten daha fazla çözüm yanlısı" olduğu görüşlerinde ne ölçüde inandırıcılar?!
Demokratik açılımı kesintiye uğratan etkenler arasında Habur'dan girişlerin abartılmasının faturasını da iktidara mı kesmek gerekiyor? "Anayasa'da eşit yurttaşlık, ana dile eğitime ve affa" karşı en büyük tepki 1 Eylül 2009'daki MGK toplantısı öncesinde Genelkurmay'dan gelmedi mi?
Güvenlik ve istihbarat birimlerinin "İmralı görüşmeleri"ni hükümetten habersiz yürütmesi mümkün mü?
"Silah ve af son aşamadır" diyor Zübeyir Aydar. O zamana kadar ne olacak?
"Çözüm isteyen" orduyla savaşı sürdürerek mi barışa ulaşılacak?