AK Parti MKYK üyesi Ünal: İnsanlara tepeden bakarak siyaset yapma zamanı geçti

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Mahir Ünal, ülke ve tarihe yabancılaşarak, kültür, medeniyet ve insanla

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Mahir Ünal, ülke ve tarihe yabancılaşarak, kültür, medeniyet ve insanlara tepeden bakarak siyaset yapma zamanının geçtiğini söyledi.

AK Parti Siyaset Akademisi'nin 5'inci dönemi, Kahramanmaraş Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıyla başladı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan AK Parti MKYK üyesi Mahir Ünal, Türkiye'de artık yeni bir siyasetin konuşulduğunu ifade etti.

Türkiye'de, geçmişte olduğu gibi, sığ, basit, kendi pozisyonu, heva ve hevesi için siyaset yapma döneminin AK Parti'yle birlikte sona erdiğini dile getiren Ünal, "AK Parti siyasete yeni bir soluk yeni bir nefes getirdi. Bunu bugün hepimiz daha iyi, daha yakından izliyoruz. AK Parti, siyaseti yapma biçimini, değerlerini, işlevini ve asli görevini siyasete tekrar iade etti. Birçoğumuz yaş itibariyle 1990'ları, 1980'leri, birçoğumuz 1970'leri hatırlıyoruz. Bu ülkede nasıl siyaset yapıldığını ve siyasetçi profilini, birçoğumuz hatırlıyoruz. Türkiye yıllarca değişen dünyaya ve değişime ayak uyduramamanın acılarını yaşadı." dedi.

Türkiye'nin birçok kez değişen dünyada kendi konumlanacağı, fırsatları ve imkânları bir şekilde kaybettiğini vurgulayan Ünal, "1990'da dünya çift kutuplu bir dünya olmaktan, tek kutuplu bir dünyaya gittiğinde, SSCB'nin yıkılmasıyla birlikte aslında kendimizi ülke olarak konumlama imkânı bulmuştuk. Ama maalesef 1990'ların Türkiyesi anlamsız siyasi çekişmelerle kaybetti. Türkiye'nin kaybedilmiş yılları çok uzun. 1946'da çok partili siyasete geçişimiz, 1950–1960 yıllarından Adnan Menderes'in ve Demokrat Parti'nin o yıllardaki Türk siyasetine getirdiği dönüşüm, 1960 Darbesi, 1961 Anayasası, 1961–1970 askeri vesayet yılları, 1970-1980 iç kargaşalarla geçen yıllar. Türkiye'nin gerçek gündeminden uzaklaştırıldı ve bu yıllarda bir yerden bir yere savruldu." şeklinde konuştu.

1960 ve 1980 darbelerinin yanı sıra 28 Şubat sürecinin Türk siyaseti üzerindeki etkilere değinen Ünal, ülkenin 2000'li yıllarda da uçurumun eşiğinde olduğunu hatırlattı.

Ünal, AK Parti'nin kurulmasıyla Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının, Türkiye'yi uçurumun kenarından aldığını belirterek, asıl konuşulması gereken konunun bu olduğuna dikkat çekti

"ÜLKENİN GÜNEYDOĞUSUNDAKİ SİYASETLE, EGE, AKDENİZ VE TRAKYA'DA YÜRÜTÜLEN YAPISAL OLARAK AYNI, İÇERİK OLARAK FARKLI"

Türkiye'nin güneydoğusuna bakıldığında, kimlik üzerinden birilerinin korku ürettiğini gördüklerini anlatan Ünal, şöyle konuştu: "Referandumdan sonra bu yüzde 42'yi araştırdık. 1,5- 2 ay sürdü. Çalışmanın sonunda gördüğümüz şey ilginçti. Aslında ülkenin Güneydoğusunda yürütülen siyasetle, Ege'de, Akdeniz'de ve Trakya'da yürütülen siyaset yapısal olarak aynı, içerik olarak farklı. İkisi de korku siyaseti. Yapısal olarak ikisi de korku siyaseti. İçerik olarak birisi bir etnik kimlik üzerinden yürütülen siyaset, öbürü ise kendi statükolarını kendi pozisyonlarını kendi mevcut durumlarını korumak için ürettikleri farklı bir korku siyaseti. Bunun temelinde bu ülkenin çıkarları, menfaatleri var mı diye baktığımızda bunu görmüyorsunuz. Bunun temelinde kendi mevcut durumlarını koruma çabası görüyoruz."

AK Parti siyasetinin bunlardan ayrılan yönünün hizmet siyaseti olduğunu kaydeden Ünal, "Başbakanımızın her zaman söylediği gibi 'Millete efendilik etmek yoktur, millete hizmet etmek vardır.' Şimdi Siyaset Akademisi buradan bakıldığı zaman bir AK Parti siyasetinin paylaşıldığı bir platform değil. Bu ülkenin değerleri üzerinden, bu ülkenin ihtiyaçları üzerinden, bu ülkenin vizyonu üzerinden herkesin farklı siyaset yapması gerekir. Korkular üzerinden, kimlik üzerinden siyaset değil, her bir ferdi düşünerek, her bir genci, her bir çocuğu her bir ihtiyarı düşünerek siyaset yapmak, onların derdi ile dertlenmek onların derdini kendine dert edinerek siyaset yapmayı gerektiriyor. Bunu yapan her kimse o kazanacaktır. Bu ülkeye, tarihe yabancılaşmış, kültüre, medeniyete ve bu insanlara tepeden bakarak siyaset yapma zamanı geçmiştir. Bu milletin bir ferdi olduğunun bilinci ve millete hizmet etme sevdası ile bunu da bir ibadet görme düşüncesiyle artık siyaset yapılmalıdır. Değişimden kastettiğimiz budur." ifadelerini kullandı.

Ünal'ın ardından Sakarya Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Aykut 'Siyasal Etik', Konya Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu da 'Türkiye'nin Siyasi Yapısı' konuları hakkında ilk dersi verdi.