Dünya akademisyenlerinden ortak çağrı: Gelenekler ve diyalogla aileyi kurtaralım
Dünyanın 5 kıtasından gelen 600'ü aşkın akademisyen aile kurumunu ve problemlerini masaya yatırdı. "Doğal Aile Yapısı Nasıl Korunur?" sorusuna cevap a
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen "Din, Gelenek ve Modernite Bağlamında Bir Değer Olarak Aile" konulu konferans Antalya'da başladı.
Konferansın açılışında konuşan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, ailenin önemine değindi. İnsanlığın anne ve babası Âdem ile Havva olan büyük aile olduğunu söyleyen Yeşil, dünyanın 7 milyara yaklaşan nüfusunun BM Nüfus Fonu verilerine göre 2050'de 9 milyara ulaşacağının öngörüldüğünü dile getirdi.
İnsan neslinin devamı için aile kurumuna devlet politikalarıyla sahip çıkılıp korunması gerektiğini vurgulayan Yeşil, "Batı aileyi dünyadaki zevklerin önünde engel olarak görüyor. Mutlu bir gelecek tesis edebilmek için ailenin özel önem verilerek ele alınması gerekir. Devletler ekonomik politikalar geliştirebilir, savunma projeleri yapabilir ama daha önemlisi sağlıklı fertler yetiştirilmesidir. Bu yapılmadıkça eldeki kaynaklar problem olmaktan öteye geçmeyecektir." diye konuştu.
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ise konuşmasına ailenin önemini anlatarak başladı. "Toplum olarak bir arada duruşumuzu, her türlü riske ve tehdide karşı birliğimizi sürdürmemizi, ailede üretilen bu üstün değerlere borçluyuz." diyen Bakan Kavaf, hükümet olarak aile merkezli politikalara öncelik vereceklerini dile getirdi.
Sosyal güvenlik, kadın ve çocuk istismarı, uyuşturucu ve diğer suçlarda ortaya çıkan sorunların çözüm adresinin aile olduğuna işaret eden Bakan Kavaf, "Aile kurumunun sorun çözme kabiliyetini geliştirmek ve bu kurumu güçlendirmek için uygulanacak destekleyici program ve politikaların başarısı için tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin işbirliğini ihtiyaç vardır." şeklinde konuştu.
"AİLE VARLIĞI TEHDİT ALTINDA"
Küreselleşme ve değişen toplum düzeninin aile yapısını zayıflattığının altını çizen Kavaf, aile kurumunun yaşadığı krizin devam etmesi durumunda toplumların kendilerini tekrar üretmeleri ve varlıklarını sürdürmelerinin dahi tehdit altında olduğunu dile getirdi.
Kavaf, bazı gelişmiş ülkelerdeki nüfusun azalmasını buna örnek gösterdi. 2006 yılında yapılan aile yapısı araştırması sonuçlarına yer veren Bakan Aliye Kavaf, toplumun yüzde 80'den fazlasının kuvvetli iletişimi olan düzenli olarak bir arada vakit geçiren çekirdek aile yapısını gösterdiği ifade etti. Bireylerin yüzde 78'lik kısmının ise ailesini mutlu olarak değerlendirdiğini söyleyen Kavaf, yüzde 54'ünün ise toplumda aile ilişkilerinin genel olarak kötüye gittiğini belirttiğini açıkladı.
Toplumun yüzde 87'sinin dini ve manevi değerlere bağlı olduğunu dile getiren Kavaf, bu sonuçların aile değerlerine bağlılığın ülkemizde korunduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.
Hükümet olarak sosyal hizmet politikalarına öncelik verdiklerini ifade eden Bakan Kavaf, okul öncesinden başlayarak emeklilik sonrasına kadar her düzeydeki eğitimin geliştirilmesi amacıyla tüm imkânların seferber edildiğini aktardı.
Ülke genelinde toplam 867 kapasiteli 38 kadın konukevinin hizmet verdiğini sözlerine ekleyen Kavaf, bu sayıyı 2011 yılında 40'ye çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.
"DÜNYA BİR AİLEDİR BİRLİKTE KORUYALIM"
Diyalog Avrasya (DA) Platformu Dönem Başkanı Nurlan Orazali de platform olarak edebiyat, sanat, manevi sorunları tartışmanın dışında farklı konuları da tartışmak istediklerini söyledi.
DA'nın iyiliği yaygınlaştıran, kimseyi kırmak istemeyen, taleplerini asker ve teknik güç kullanarak zorla yaptırmak isteyenlerle bir arada bulanmayan ve desteklemeyen bir yapı olduğuna değinen Orazali, konuşmasını ünlü Kırgız Cengiz Aytmatov ve Nazım Hikmet'ten yaptığı alıntılarla süsledi.
Nazım Hikmet'in "Sen yanmazsan, ben yanmazsam nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa" mısralarını hatırlatan Orazali, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünya doğu ve batı olarak ikiye ayrılıyor. Uzun asırladır dedelerimiz yer küreyi aralarında bölmek istedi. Ancak öyle bir zaman geldi ki dünya nüfusu 6 milyarı aştı. Artık düşünmemiz gerekir. Tek bir anne ve babamız var, tek aileden geliyoruz. Tek bir evimiz var o da dünya. Hepimiz büyük tek aileyiz. Bu aileye değer vermeli ve kaybetmemeliyiz. Bu ailede fakir zengin değil eşitler olsun. Tek babanın oğlu olarak, doğu ve batı birleşerek birbirine yardım etsin. Büyük babam 'aile senin soyunun temelidir' derdi. Dünya bir ailedir, bunu birlikte koruyalım."
"DİYALOG DÜNYAYI KURTARACAKTIR"
Rusya Federasyonu Duma Milletvekili ve Aile Komisyonu üyesi Nina Aleksandovna Ostinina ise Rusya'da da aile kurumunun kriz yaşadığını ve son derece büyük sorunlarla mücadele ettiğini anlattı.
Rusya'da evliliklerin azaldığını ve boşanmaların arttığını dile getiren Ostinina, sosyal yetim kavramının oluştuğuna dikkat çekti. Parçalanan yuvaların çocuklarının yetiştirme yurtlarına konulduğunun söyleyen Ostinina, sorunun çözümü için işbirliği yapılmasını ve ülkelerine somut önerilerle dönmek istediklerini ifade etti.
Azerbaycan Kadın ve Aile Bakanı Yardımcısı Sadakat Kahramanova da boşanmalara değinerek hükümet olarak aile konusunda bir komisyon kurduklarını ve yetiştirme yurtlarında kalan çocukları aile ortamına kazandırdıklarını belirtti.
Dünyadaki tüm başarı ve başarısızlıkların arkasında aile kurumunun geldiğini hatırlatan Tacikistan Cumhurbaşkanı Müşaviri Said Murat Fettayev, ailenin prestijini yükseltmek gerektiğini dile getirdi.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Danışmanı Sultan Ravey ise ailenin toplumun ve devletin temelinde olduğunu belirterek, diyalogun tüm dünyayı kurtaracağını söyledi.
Tekirova Rixos Otel'de başlayan ve 50 ülkeden 650 akademisyenin tebliğ sunacağı konferans, 2 gün sürecek. Konferansta çok kültürlülük, yoksulluk, eğitim, devlet politikaları, göç, din, medya ve aile danışmanlığı konuları ele alınacak.