'Aile' Konferansı Antalya'da Başladı

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından, Diyalog Avrasya Platformu koordinatörlüğünde düzenlenen 'Din Gelenek ve Modernite Bağlamında Bir Değer Olarak Aile' başlıklı konferans Antalya'da Rixos Tekirova Otel'de başladı

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından, Diyalog Avrasya Platformu koordinatörlüğünde düzenlenen 'Din Gelenek ve Modernite Bağlamında Bir Değer Olarak Aile' başlıklı konferans Antalya'da Rixos Tekirova Otel'de başladı.
İki gün devam edecek konferansın açılış oturumuna katılan Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, ailenin, insani değerlerin ve kültürün devamlılığını sağlamada öncü ve belirleyici bir role sahip olduğunu belirtti. Kavaf, aile kurumunun geçmişten geleceğe uzanan bir köprü olarak geçmişin kültürel mirasını bugüne ve geleceğe aktararak evrensel fonksiyonunu yerine getirdiğini söyledi. Türk toplumunun tarih boyunca aile eksenli bir medeniyet anlayışını benimsediğini kaydeden Kavaf,
ailenin üstün insani değerlerin yegane kaynağı olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Biz en başından beri aile merkezli politikalara öncelik vereceğimizi belirttik ve bu alanda acil çözüm programlarına olan ihtiyacı bir taahhüt haline getirdik. Bu nedenle ailenin korunması, çağın gereklerine göre donatılması ve sağlıklı bir yapıyla devamlılığın sağlanması temel sorumluluğumuzdur."
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Kavaf, başta sosyal güvenlik ve sosyal hizmetler olmak üzere çocukların ve kadınların istismarında, uyuşturucu ve diğer suçlarda, muhtaç bireylerin bakımında ortaya çıkan devasa sorunların çözüm adresinin aile olduğunu söyledi. Tüm bu özellikleriyle birlikte ailenin en önemli işlevinin hiç şüphesiz çocukların sağlıklı bir ortamda gelişmelerini ve topluma adapte olmalarını sağlamak olduğunu anlatan Kavaf, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ailenin bizim için vazgeçilmez tek
önceliği olduğu inancıyla bu alanda kalıcı çözümlere ulaşmak için olanca gücümüzle çalışıyoruz. Aile kurumunun sorun çözme kabiliyetini geliştirmek ve aileyi güçlendirmek için uygulanacak destekleyici program ve politikaların başarısı için kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin işbirliği ve konsensüsüne ihtiyaç vardır."
ÇEKİRDEK AİLELERİN ORANI HIZLA DÜŞÜYOR
Küreselleşme ve toplumsal değişimin sonuçlarının aile kurumunu zayıflattığının tüm toplumlar tarafından kabul gören bir gerçek olduğunu ifade eden Kavaf, bu noktada aile kurumunun söz konusu modernleşme sürecinden olumsuz etkilendiğini bildirdi. Bakan Kavaf, "Sanayileşme süreciyle birlikte geniş ailenin yerini alan çekirdek ailelerin oranı hızla düşerken, birlikte yaşama ve evlilik dışı çocuk sahibi olma oranları artmaktadır" diye konuştu. Aile kurumunun yaşadığı krizle ortaya çıkan sosyal ve psikolojik
problemlerin yanı sıra sürecin aynı biçimde devam etmesi durumunda toplumların kendilerini tekrar üretmeleri ve varlıklarını sürdürmelerinin dahi tehdit altında olacağını belirten Kavaf, bazı gelişmiş ülkelerde nüfusun azalmaya başlamasının bu durumun açık bir göstergesi olduğunu kaydetti. Ailenin kültürel kimliğin, ahlaki değerlerin, tarihsel ve toplumsal bilincin aktarılması gibi önemli işlevler üstlendiğini kaydeden Kavaf, söz konusu işlevlerinden dolayı ailenin anayasa ile devlet tarafından koruma
altına alındığını söyledi.
Modernleşmenin aile kurumu üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen Türk toplumunda aile kurumunun birçok temel fonksiyonunu halen sürdürmekte olduğunu belirten Kavaf, sözlerine şöyle devam etti: "Sosyal güvenlik sistemleri, eğitim kurumları, kreşler, yetiştirme yurtları ve yaşlı bakım evleri gibi kurumların aile kurumunun bazı fonksiyonlarını kısmen de olsa giderek daha fazla üstlenmektedir. Bu kurumların tek başlarına aile kurumunun fonksiyonlarını üstlenmeleri veya üstlendikleri bazı fonksiyonları aile
kurumu kadar etkin bir şekilde yerine getirmeleri ve onun yerini doldurmaları mümkün değildir."
Türkiye'de sosyal hizmet politikalarımızı öncelikli olarak ailelere destek sağlayan bir yapı içinde sürdürülmekte olduğunu kaydeden Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf, "Kamusal ve kurumsal olarak yürütülmesinde güçlük yaşanan pek çok toplumsal soruna ancak aile merkezli olarak ele alındığında çözüm bulunabilmektedir" dedi.
KADIN KONUK EVİ SAYISI ARTACAK
Çalışma hayatının profesyonelleşmesiyle aileye yönelik profesyonel hizmetlere duyulan ihtiyacın da artmakta olduğunu ifade eden Selma Aliye Kavaf, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu çerçevede, bakanlığım bünyesinde ailelere, anne ve babalara, çocuklara ortak ve yerel ihtiyaçlar dikkate alınarak çeşitli hizmetler sunulmaktadır. Ülke genelinde bugün 133 Toplum ve Aile Danışma Merkezimiz hizmet vermektedir. Bu merkezlerimizde 107 bin 467 vatandaşımız, eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden faydalanmıştır.
Anne-Çocuk Eğitim Programı, Baba Destek Eğitimi Programı, Benim Ailem ve Etkili Ebeveyn Destek Programları ve Kadının İnsan Hakları Eğitimi Programı ülke çapında yaygınlaştırılmış eğitimlerimizdir. Bu programlardan geçen yıl 2 bin 664 kişi yararlanmıştır."
Bakan Kavaf, istismara uğrayan ya da bu riski taşıyan veya şiddet mağduru olan kadınlara psikososyal destek, acil barınma, sağlık, hukuki yardım gibi ihtiyaçlarını karşılayan kadın konukevlerimizin sayısının hızla artmakta olduğunu söyledi. Bu çerçevede ülke genelinde toplam 867 kapasiteli 38 Kadın Konukevinin hizmet vermekte olduğunu kaydeden Kavaf, yıl sonuna kadar konuk evleri sayısını 45'e, 2011 yılında ise 50'ye çıkarmayı hedeflediklerini anlattı.
KİLİM VE ŞAL HEDİYE EDİLDİ
Konferansa katılan Türkmenistan heyeti Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'a günün anısına el dokuması kilim ve şal hediye etti. Konferansın açılış oturumunun ardından Bakan Selma Aliye Kavaf, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Kavaf, İzmir'de özel bir huzur evinde yaşlılara yönelik şiddet içeren görüntülerin hatırlatılması üzerine "Özel bir huzurevi biliyorsunuz. Geçen sene gerçekleşmiş bir olaydır. Yeni bir olay değil. Ama yeni olmuş gibi tekrar gündeme getirilmiş. Konuyla ilgili bakanlığıma bağlı
arkadaşlar incelemelerini sürdürecekler. Gerekli bir müdahaleyi yapacaklar" dedi.
Bakan Kavaf, İzmir'deki özel bir huzurevinde şiddet içeren görüntülerle ilgili bir soruya şöyle karşılık verdi: "Bir yıl önce yaşanmış bir olay. Isıtılıp tekrar gündeme getiriliyor. İlgili kurumlar konu ile ilgili çalışmayı yapıyor. Olay eski de olsa yeni de olsa biz sonuna kadar takipçisi olacağız."
BATI DÜNYASINDA ÇEKİRDEK AİLE YAPISI PARÇALANDI
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu verilerine göre 2050'de 9 milyara ulaşacağının öngörüldüğünü belirterek, "İnsan neslinin devamı için devlet politikalarıyla sahip çıkılıp korunmalıdır" dedi. Batı dünyasında çekirdek aile yapısının parçalandığını ve ailenin dünyadaki zevklerin önünde engel olarak görüldüğünü savunan Yeşil, "Mutlu bir gelecek tesis edebilmek için ailenin özel önem verilerek ele alınması gerekir. Devletler ekonomik politikalar
geliştirebilir, savunma projeleri yapabilir ama daha önemlisi sağlıklı fertler yetiştirilmesidir" diye konuştu.
HEPİMİZ BÜYÜK TEK AİLEYİZ
Diyalog Avrasya Platformu Dönem Başkanı Nurlan Orazali ise 68 ülkeden akademisyen ve yetkililerin doldurduğu salona "Hepimiz büyük tek aileyiz. Bu aileye değer vermeli ve kaybetmemeliyiz" diye seslendi. Bu ailede fakir ve zengin gibi ayrımların değil eşitlerin bir arada yaşaması temennisini dile getiren Orazali, "Tek babanın oğlu olarak, doğu ve batı birleşerek birbirine yardım etsin. Büyük babam 'Aile senin soyunun temelidir' derdi. Dünya bir ailedir, bunu birlikte koruyalım" ifadelerini kullandı.
HER BİRİMİZİN KENDİ ÜLKESİNDE, AİLESİNDE KRİZ VAR
Türkiye Vatikan Büyükelçisi Kenan Gürsoy da, dinler ve kültürler arası diyalog ve işbirliğinde insanlığın temel konuları ele alındığında insan adına ailenin değerlendirilmesinin temel bir anlam taşımakta olduğunu söyledi. Bu konuda bir krizin, sancının olduğunun muhakkak olduğunu ifade eden Gürsoy, "Bütün dünyada olduğu gibi her birimizin kendi ülkesinde, ailesinde kriz vardır. Fakat kriz sadece insanı ilgilendiren bir kurumun krizi değil bizzat insanın krizidir" dedi. Ailenin bireysel iradeleri aşan
bir değerler alanı olduğunu anlatan Gürsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "O halde bir sosyolojik, antropolojik tespite ve bir hukuki yeniden düzenlenen normlar düzenine ihtiyacımız var. Etik ve ahlaki bilince ihtiyacımız var. Bunun sınavını vermezsek bu sınava ilişkin problemleri kaynakları ifade etmeyecek olursak bizi çok büyük sıkıntılar beklemektedir."
ANTALYA'DA BOŞANMA ORANLARI ARTTI
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak ise Antalya'da son 5 yıl içerisinde boşanma oranları yüzde 65 artarken, son bir yılın değerlendirmesinde evlenme oranının yüzde 15 düştüğünü söyledi. Altıparmak, "Nostaljik takılıp eski aileleri geri getirme şansımız yok. Sorunu çağın gerçekleri ve gerekliliklerine göre yeniden ele alıp değerlendirmeliyiz" dedi.
(SK-HO-Y)