Zorunlu ders asimilasyondur

İzmir'de Alevi Bektaşi İzmir Bileşenleri organizasyonunda bir araya gelen Alevi örgütleri, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşu üyeleri, 'Zorunlu din dersinin kaldırılması için' miting düzenledi. Miting sonunda 24 saat sürecek oturma eylemi başlatıldı.
Alevi Örgütleri Ankara ve İstanbul'dan sonra bu kez de İzmir'de zorunlu din dersinin kaldırılması için miting ve oturma eylemi düzenledi. Cumhuriyet Meydanı'ndan sat 11.00'de Alevi Bektaşi İzmir Bileşenleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Alevi Bektaşi Federasyonu, Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖDP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Halkevleri, Devrimci Liseliler ve çok sayıda dernek üyesi toplandı.

Önde 5 yaşında çocuklar
Alevi örgütleri oluşturdukları kortejle Pasaport'tan Konak Meydanı Eski Sümerbank önüne kadar yürüdü. En önde ellerinde 'Zorunlu din dersi kaldırılsın' dövizleri ve saz taşıyan 5 yaşındaki çocukların yeraldığı korteje Balçova Belediye Başkanı CHP'li Mehmet Ali Çalkaya da katıldı. Yürüyüşte 'Zorunlu din dersi asimilasyondur, asimilasyon insanlık suçudur', 'Çağdaş, bilimsel ve laik eğitim için zorunlu din dersi kaldırılsın', 'Diyanete değil, eğitime bütçe', 'Sivas'ta yakılanız, Hrant'la vurulanız, Deniz'le asılanız. İşte buradayız' yazılı pankartları taşındı. Yürüyüşe 1000'i aşkın kişi katıldı.
Konak Meydanı eski Sümerbank binası önünde toplanan Alevi örgütü üyelerine ilk konuşmayı Alevi Bektaşi Fedarasyonu Genel Başkanı Ali Balkız yaptı. Balkız, Alevi çocuklarına zorla ve zulümle yabancısı olduklari bir eğitim verildiğini söyledi.
Balkız, "Bu zorunlu din dersi çocuklarımızı zorla elimizden alma operasyonudur. Bu derslerde Anayasa zoruyla öğretilenleri öğrenmediğinde sınıfta bırakılan, sıraların üzeride zorla namaz öğretilen çocuklar pedogojik anlamda bunalıma düşüyor. Çünkü anne ve babası dini inançla ilgili başka, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni başka öğretiyor. Bu cinayettir, zulümdür. Çocuklar, yalnızlaşıyor, dışlanıyor, aşağılanıyorlar" diye konuştu.
Balkız, zorunlu din dersi yanlışlığının küçük Alevi çocuklar, Aleviler, devlet, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de farkında olduğunu ancak Başbakan ve kabinesinin hala farkında olmadığını söyledi. Alevilerin ibadethanelerinin adının Cemevi olduğunu, Alevilerin burada cem yaptığını, cemi dedenin yürüttüğünü belirten Balkız, "Bunu inkar etmek, yok saymanın hiçbir Allah'ın kulunun, hiçbir devletin, hiçbir başbakanın, hiçbir kabinenin haddi hudutu dahilinde değildir. Hükümetin, Alevi Çalıştayı sonrası cemevi taleplerini kabul etmediği, yerine kültür merkezi, inanç merkezi açılması ve Başbakanlığa bağlanması kararı verildiğine yönelik haberler basında yeraldı. Biz Başbakanlığa bağlanmayız. Biz Pir Sultan'a, Hacı Bektaşi Veli'ye bağlıyız" dedi.

'Çakma' Alevi dernekleri
Ak Parti Hükümeti'nin kurdurttuğu çakma Alevi dernekleriyle Çalıştay sonuçlarını bağlamaya çalıştığını öne süren Balkız, "Sünni kardeşlerimizle sorunumuz yok. İnançlarına, ibadetlerine saygı gösteriyoruz. Ancak, bize saygı göstermeyen Diyanet İşleri Başkanlığı, İlahiyat Fakülteleri ve Hükümet'tir. Ama çatlasalar da patlasalar da biz taleplerimizin peşinden koşacağız. 6 Mart'ta İzmir'de geniş katılımlı miting yapacağız" dedi.

 

OTURMA EYLEMİ - Miting, katılımcı dernek temsilcilerinin konuşmalarıyla sürdü. Daha sonra yaklaşık 50 kişilik bir grup, 24 saatlik oturma eylemine başladı.

 

Ak Parti Alevi sorununu çözemez
Ak Parti İstanbul milletvekili Reha Çamuroğlu, Ak Parti'nin seçimde yüzde 60 oy oranıyla iktidara gelse bile tek başına Kürt ve Alevi sorununu çözemeyeceğini söyledi.
Vatan gazetesinden Deniz Güçer'in sorularını yanıtlayan Çamuroğlu, "Bu kadar zaman sonra Alevi açılımının geldiği son nokta nedir" sorusuna "Alevi, Kürt açılımının bu bakışla ele alınarak, her birinden kendi dar sınırları içinde ilerleme beklenmesini doğru buluyorum" yanıtını verdi. Çamuroğlu, "Tüm partiler bu meselelerde ortak ses olmalı mı diyorsunuz?" sorusu üzerine şöyle devam etti:  "CHP, MHP ve BDP, Kürt ve Alevi açılımında tribünlere oynayan muhalefetlerini sürdürdükleri, yükselttikleri sürece, bunun gerçekleşmesi mümkün olmaz. Ne Kürt açılımı, ne Alevi açılımı, AK Parti'nin -isterse yüzde 60'la parlamentoya gelsin- tek başına sonuçlandıracağı süreçler değildir. Mesela Sayın Beşir Atalay Kürt sorunu için, 'BDP doğal muhataptır' diyor. Bu bir realitedir."
 HABER MERKEZİ

AİHM kararları uygulanmıyor
Pir Sultan Abdal Kültür Derneğe Genel Başkanı Fevzi Gümüş ise, taleplerinin ortak sonucunun laik ve demokratik Türkiye olduğunu söyledi. Zorunlu din dersi konusunda çok hassas olduklarını belirten Gümüş,"Çünkü Alevi çocukları daha dimağlarının yeni yeşermeye başladığı çağlarda din dersi öğretmenlerinin ellerinde inanç, kimlik, kültürlerinden koparılmasını asimile edilmesini istemiyoruz. Mücadele yürütüyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararıyla tescillendi. AİHM Alevi çocuklarına zorla din dersi eğitimi verilemeyeceğine hükmetti. Aradan 3 yıl geçmesine karşın siyasi iktidar bu kararı tanımıyor, hukuksuzluk yapıyor. Bunla da kalmıyor kamuoyunu, kararın zorunluluğu kaldırmaya yönelik olmadığını din dersleri içine Alevilik'in koyulmasıyla sorunun çüzüleceğini söyleyerek kamuoyunu yanıltıyor. Aleviliği asimile etmeye yönelik bilgileri din dersine koyarak Alevilere Alevilik öğretmeye çalışıyorlar. Bu siyasi iktidar Muaviye döneminin bugünkü sürdürücüsüdür. Kökleri Muaviyedir. Aleviler ne istiyorsa, AKP hükümeti tam tersini yapıyor" dedi.