Kusturica'yı sahiplenen Akaydın, aynı hoşgörüyü kendi sanatçısından esirgedi (Özel)

Antalya Büyükşehir Belediyesi, İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı'nda 1999 yılından beri TSM solistliği yapan sanatçılar yetersiz oldukları gerekçesi

Antalya Büyükşehir Belediyesi, İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı'nda 1999 yılından beri TSM solistliği yapan sanatçılar yetersiz oldukları gerekçesiyle kapının önüne konuldu. TSM İcra Heyeti sınavında başarısız bulunan ses ve saz sanatçıları sınavların şaibeli olduğunu iddia etti.

Altın Portakal Film Festivali'ne davet edilen Sırp asıllı yönetmen Emir Kusturica'ya yönelik eleştiriler karşısında 'hoşgörü' öneren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, kendi sanatçılarını bundan mahrum bıraktı. 1991'de Musiki Evi adıyla kurulan 1999'da İsmail Baha Süralsan'ın adı verilerek konservatuvara çevrilen kuruma siyaset bulaştığı iddia edildi. 11 yıldır konservatuvara hizmet veren ses ve saz sanatçıları 'başarısız' oldukları gerekçesiyle kapı önüne konuldu. 24 ses, 14 saz sanatçısından oluşan kadronun yüzde 90 oranında değiştirildiği, tecrübeli sanatçıların yerine bu alanda eğitimi olmayan üniversitelilerin doldurulduğu ileri sürüldü.

Sınavın 13 Eylül'de yapıldığını, sonuçlar açıklandığında isimlerinin olmamasının şaşkınlığını yaşadıklarını anlatan sanatçılar, kendilerine yapılan haksızlığın düzeltilmesi talebinde bulundu. Sınavların adil yapılmadığını, tarafsızlık ilkesinin çiğnendiğini, sınava giren adaylara farklı sorular sorularak çifte standart uygulandığını iddia eden sanatçılar kendilerini imtihan eden sınav komisyonun da yetkisiz kişilerden oluştuğunu öne sürdü. 1999 yılından bu yana ilk kez kültür ve sosyal işler daire başkanının sınavlara girdiğini anlatan sanatçılar, "Eskiden etik olmadığını düşündükleri için daire başkanları sınava girmezdi. Sınavları Ege ve İstanbul Teknik üniversitelerinden hocalar yapardı. Bu kural çiğnendi." dedi.

İsmail Baha Sürelsan Konservatuarı'nda uzun yıllardır görev aldıklarını, onlarca kez konser verdiklerini ve bugüne kadar ayakta alkışlandıklarını söyleyen sanatçılar, "Bize yapılan bu davranışın nedenini anlamış değiliz. 1,5 yıldır istim üzerindeydik. Bizim çekip gitmemizi istediler ama yaptıkları uyduruk bir sınavla bizi başarısız göstererek kapı önüne koydular." diye konuştu.

Sanatçılar sorunların Büyükşehir Belediyesi'nin yönetimine CHP'nin gelmesiyle başladığını savundu. 1,5 yıldır çeşitli sıkıntılar yaşadıklarını anlatan sanatçılar bunları paylaşmak ve çözüm üretmek için gittikleri Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkan Vekili Adem Akyürek'in kendilerine, "Kafamı bozmayın, Mustafa Akaydın cerrahtır. Onun cerrah titizliği ile ben de neşteri bu konservatuvara vuracağım. Bu sonuçtan hepiniz zararlı çıkacaksınız." diye tehdit ettiğini ileri sürdü.

Akyürek ile görüşmeye giden 18 kişiden 2'si hariç hiçbirisinin sınavı geçemediğini ifade eden Arzu Pınar Avcı, 1999'dan beri konservatuvarda görev yaptığını belirtti. İcra heyetinde sadece yeteneğe bakılmadığını, solfej, nazariyat (makam), usul bilgisine de bakıldığını anlatan Avcı, "Herkese soru sorulmamış. Okuyup çıkanlar bile var." diye konuştu.

Konservatuvara 1999'da girdiğini söyleyen Tolay Kazgan da, "Bana her soruyu sormak için aşırı zorladılar. Meyle karşılaşacağımı bildiğim için ona göre çalışmıştım. Sınav komisyonundan bir kişi sınavımın iyi geçtiğini söylemişti. 17 Eylül'de sonuçlar açıklandığında şok oldum. Ben ve arkadaşlarım 70 barajının altında kalmıştık." diye konuştu. Kazgan, CHP'li yönetimin konservatuvarda kadrolaşmak için kendilerini başarısız gösterdiğini iddia ederek, "Bizim yerimize üniversiteden öğrenciler girdi. Her hangi eğitimleri olmayanları aldılar. Cumartesi günleri onlara takviye ders veriliyor. Usul, solfej öğretiliyor." ifadelerini kullandı.

Sanatçılar, saat ücretli çalıştıkları konservatuvarda kendilerinden boşalan 24 kişilik ses sanatçısı kadrosuna 17, 14 saz sanatçısı kadrosuna 8 kişi alınabildiğini kaydetti. Sazcı kadrosundan 3 kişinin ise ilerleyen günlerde işi bıraktığını söyledi.

İsmail Saha Sürelson Konservatuvarı'ndaki kıyımın sanatçılarla sınırlı olmadığı da ortaya çıktı. Eğitim Planlama ve Koordinasyon Başkanı olarak görev yapan Yasemin Kızıltan, AK Parti'li Menderes Türel döneminde bu göreve getirildiği için kendisinin de kurban edildiğini söyledi. Konservatuvarın her yıl mayıs ayında tatile girdiğini anlatan Kızıltan, kendisinin görevine temmuzda son verildiğini aktardı. Kızıltan şunları söyledi: "AK Parti döneminde göreve getirilenler günah keçisi yapıldı. Yeniden yapılanmaya gidildiği bahanesiyle işlerine son verildi."

Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkan Vekili Adem Akyürek, konuyla ilgili açıklama yapmadı.