Atalay çiçek attı, Demirtaş sordu: Seçime kadar mı?

İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın 'BDP meşru muhatap' demesi üzerine BDP'li Demirtaş sordu: Bu sözler seçime kadar mı?


Tam bayram öncesinde Kürt üzerine hem içeride, hem dışarıdaki dikkat çekici gelişmeler, bayram sonrasında yeni gelişmelere işaret ediyor.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın geçen pazar günü Kanal-7’de Mehmet Acet’in sorularını yanıtlarken Kürt sorunu, PKK ile mücadele ve Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) rolü üzerine söyledikleri hem zamanlama, hem içerik açısından önemliydi.
Atalay, “BDP sadece bir siyasi parti değil” diye başladığı sözlerini şöyle sürdürüyordu: “BDP bu konularda meşru muhatap... Bundan sonra da görüşmeler devam edecek. BDP’nin bu konuya daha fazla katkı vermesini arzu ediyoruz. BDP’nin sorumlu siyaset üslubu benimsemesini, katkı vermesini bekliyoruz. BDP’yi önemsiyoruz.”
Atalay, “terörün çözüme kavuşturulması konusunda” CHP’nin son dönemdeki “çalışmalarından memnuniyet duyduğunu” söylerken, MHP’den de beklentisi olduğunu söylüyor, sonra da hükümetin demokratik adımlara devam ettiğine örnek olarak “çoğunluğun istemesi halinde köylerin (eski) isimleriyle değiştirilmeye devam etmesini” veriyordu.
Açıklamanın zamanlaması şu nedenle önemliydi: PKK’nın eylemsizlik kararı ardından Diyarbakır’da sokağın nabzını (doğal olarak) en iyi tutan kişilerden olan BDP’li Belediye Başkanı Osman Baydemir, PKK’nın artık silah bırakması gerektiği yolunda temennide bulunmuştu.
Önce PKK’nın fiili lideri Murat Karayılan lafı ağzına tıktı, bir kaç gün sonra da İmralı’dan PKK’nın kurucu lideri Abdullah Öcalan, “Kendi işine baksın” diye tersleyerek Baydemir’i barışçıl konuştuğuna pişman etti.
Atalay’ın ‘BDP muhatabımız, önemsiyoruz’ açıklaması tam da Öcalan’ın sözlerinin basına yansımasının ardından geldi.
Ama bu arada başka gelişmeler de oldu. Örneğin Irak’ta taraflar, seçimler üzerinden sekiz aya yakın geçmişken varılan mutabakat çerçevesinde cumhurbaşkanlığı makamının Kürtlerde kalması ve Celal Talabani’nin de işine devam etmesi konusunda uzlaştılar. Artık herkes biliyor ki, Irak’ta yeni hükümetin kurulması, ABD’nin de dolaylı onayıyla PKK’nın Irak’taki varlığının biraz daha baskı altına alınmasına yol açacak. Çünkü petrol anlaşması yakınlaşmış demektir ve o tabloda PKK kendisine yer açmak istedikçe karşısında Irak Kürtlerini bulması kaçınılmaz. 

BDP’de seçim tuzağı kuşkusu
Atalay’ın bu koşullarda BDP’ye çiçek atması anlamına gelen sözleri üzerine BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ı telefonla aradım.
Demirtaş, Sosyalist Enternasyonal toplantılarına katılmak üzere Paris’teydi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun az önce biten Talabani ile görüşmesini onlar da merak ediyordu; bir gün sonra, bugün öğlen Talabani’yle bayram yemeği yiyeceklerdi.
Atalay’ın BDP’yle ilgili sözlerine ilk tepkisi “Biz de Meclis’e seçilmiş üyeler olarak kendimizi meşru muhatap görüyoruz” oldu. Sonra şöyle sürdürdü:
“BDP muhataplıktan vazgeçmiş değil, Kürt sorununun çözümüne her türlü katkıyı vermeye hazırız. Ama artık bu sözlerin niyet beyanının ötesine geçmesi lazım. Bu muhataplık sözleri seçime kadar mı? Seçime kadar muhatap alacağız deyip, sonra anayasa çalışmalarında BDP dahil herkesin katılacağı bir çalışma yerine, yalnızca kendileri, Kürt sorununa çözüm içermeyecek bir anayasa değişikliği taslağını mı bize gösterecekler?”
Demirtaş, bir tür ‘seçim tuzağı’ endişesi dile getiriyor. BDP’liler hükümetin kendilerini 12 Haziran seçimlerine dek hoş tutup, sonra anayasa çalışmaları dahil gelişmelerin dışında bırakmasından bunun da PKK üzerinde zaten az olan etkilerini daha da azaltacağından endişe ediyorlar.
Demirtaş, “Baksanıza” diyor; “Sayın Atalay köy isimlerinden, yer isimlerinden söz etmiş. Oysa değişen yer isimlerini kendisine bağlı Diyarbakır Valiliği iptal etti, daha on gün önce... Nasıl AKP’nin BDP’den somut beklentileri varsa, BDP’nin de, hatta bütün Türkiye’nin de AKP’den somut beklentileri var. Tabii ki diyaloğu önemsiyoruz, ama burada sorumluluk AKP’ye, hükümete düşüyor.”
Şu görülebiliyor: Kürt meselesinde de, PKK ile mücadelede de çıta artık gönül okşayıcı demeçlerin halledebileceğinden fazla yükselmiş bulunuyor. Sözler önemseniyor, ancak yeterli bulunmuyor, somut adım bekleniyor.
Bunları bayramdan sonra da konuşmaya devam edeceğiz anlaşılan, hepinize iyi bayramlar.