Hsyk Adayı Savcı Hırsıza Tanınan Hakların Kendilerine De Tanınmasını İstedi
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) adayı Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya, yüksek kurulla ilgili Bakanlar Kurulu'na sunulan 49 maddelik kanun tasarısının yetersiz olduğunu ifade ederek, "Bir hırsıza tanınan adil yargılanma hakkını meslektaşlarımızdan esirgeyen anlayışı bertaraf etmek için mutlaka disiplin mahkemeleri kurulmalıdır" dedi
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) adayı Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya, yüksek kurulla ilgili Bakanlar Kurulu'na sunulan 49 maddelik kanun tasarısının yetersiz olduğunu ifade ederek, "Bir hırsıza tanınan adil yargılanma hakkını meslektaşlarımızdan esirgeyen anlayışı bertaraf etmek için mutlaka disiplin mahkemeleri kurulmalıdır" dedi.
Adalet Bakanlığı'nın tamamlayıp Bakanlar Kurulu'na sunduğu 49 maddelik HSYK Kanun Tasarısı'nın yargıda beyaz bir sayfa açmada ve karışık meselelerin çözümünde yetersiz kalacağını belirten HSYK adayı Bursa Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya, yüksek kurulun bir yargı organı olmadığını kaydederek, "Ama HSYK, hakim ve savcılar hakkında kesin karar verme yetkisine sahiptir. Yüksek kurul, daha önce aldığı kararlar sebebiyle çok tartışılmıştır. Mesela 2005 Şemdinli olayları ile alakalı soruşturmayı yürüten
eski Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın hazırlamış olduğu iddianame, yetkili mahkeme tarafından kabul edilmesine rağmen baskılara direnemeyen HSYK tarafından alınan kararla Sarıkaya meslekten ihraç edilmiştir. Biz yargı mensupları olarak artık bundan sonra yeni Ferhat Sarıkaya'ların mağduriyetlerini görmek ve yaşamak istemiyoruz. Bu sebeple bir hırsıza tanınan adil yargılanma hakkını meslektaşlarımızdan esirgeyen anlayışı bertaraf etmek için mutlaka disiplin mahkemeleri kurulmalıdır. Böylece kanuni
haklar teminat altına alınmış olur. Bu olmadığı takdirde disiplin kurullarının çalışma esasları insan haklarını ve onurunu koruyacak şekilde düzenlenmelidir. Bu değişikliğin yeni düzenlemede yer almasını teklif ediyorum. Çünkü haksız ve yanlış uygulamalar yüzünden vicdanımız çok rahatsız olmuştur" diye konuştu.
Mevcut meseleleri yeni HSYK'ya bırakmamak gerektiğini savunan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"HSYK'nın yeniden yapılanması hakkındaki kanunla, yeniden yapılandırılacak kurulda objektifliği ve hukukun üstünlüğünü teoride kitapta değil, uygulamada görmek istiyoruz. Ancak gerçek adaletin tesisi için bir defaya mahsus olmak üzere geçmişi mazide bırakarak tüm disiplin dosyaların ek madde ile affedilmesi gerekir. Çünkü bundan sonra alınacak disiplin kararları hiç kimseyi tatmin etmeyecektir. Hukuk, intikam aracı değildir, çözüm mekanizmasıdır. Katilleri bile affeden bir anlayışın bunu
meslektaşlarımıza çok görmemesi gerekir. Önemli olan meselelere adil, kalıcı ve akılcı çareler üretmektir. Böyle bir düzenleme ile herkes kazançlı çıkar. Ortak akıl ve sağduyu bunu gerektirir. Mevcut meseleleri bu şekilde aşabiliriz. Aksi halde bölünme ve kutuplaşma devam eder. Bu kavga da bitmez."
"ADALETE GÖLGE DÜŞÜREN HAL KAĞIDI UYGULAMASI KALDIRILMALIDIR"
Adalete gölge düşüren hal kağıtlarının imha edilmesi ve bundan sonra bu uygulamanın kaldırılması gerektiğini söyleyen Savcı Kaya, "Yargı projektörlerinin aydınlatmadığı kozmik-karanlık odada muhafaza edilen gizli raporların neler olduğunu öğrendik, ama ifşa etmedik. Bu sebeple referanduma kadar düzenlenen birçok HSYK'nın işleminin temelini oluşturan, taraflı oldukları konusunda ciddi endişelerimizin olduğu bütün hal kağıtlarının geçersiz sayılmasını ve imha edilmesi konusunda geçici madde eklenmesini
teklif ediyorum. Çünkü, yıllardır her dönemde farklı insanlar mağdur edilmiştir. Yargıda önyargı ancak bu şekilde biter" dedi.
12 Eylül 2010 tarihinden önceki müfettişlerin hiçbir belge ve bilgiye dayanmayan raporları yüzünden mağdur durumda olan hakim ve savcıların mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğine vurgu yapan Savcı Kaya, "Yargıda önyargı bitmelidir. Bundan sonra meslektaşlarımız hakkında Anayasa'ya aykırı olarak yapılan gizli istihbarata göre değil, açık istihbarata göre raporlar düzenlenmelidir. Yeni kurula adil ve tarafsız müfettişler yakışır. Meslektaşlarımızı kendilerinin astı olarak görenleri, kendisi gibi
olanlara bol not, ötekilere kıt not verenleri, yaratılıştan kaynaklanan özelliklere bakarak açık ya da gizli ayrımcılık yapanları, denetimden sonra (Ben onu çizdim, bir daha kendine gelemez) diye konuşanları, asılsız ihbarlar sebebiyle meslektaşları potansiyel suçlu görenleri, kategorize rahatsızlığı bulunanları, aba altından soba göstererek gözdağı verenleri kurul müfettişi olarak görmek istemediğimizi belirtmek istiyorum. Çünkü eski alışkanlıklarına yeni kurulda devam etmeleri kaçınılmazdır" diye konuştu.
(OSM-MŞ-CC-Y)
Adalet Bakanlığı'nın tamamlayıp Bakanlar Kurulu'na sunduğu 49 maddelik HSYK Kanun Tasarısı'nın yargıda beyaz bir sayfa açmada ve karışık meselelerin çözümünde yetersiz kalacağını belirten HSYK adayı Bursa Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya, yüksek kurulun bir yargı organı olmadığını kaydederek, "Ama HSYK, hakim ve savcılar hakkında kesin karar verme yetkisine sahiptir. Yüksek kurul, daha önce aldığı kararlar sebebiyle çok tartışılmıştır. Mesela 2005 Şemdinli olayları ile alakalı soruşturmayı yürüten
eski Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın hazırlamış olduğu iddianame, yetkili mahkeme tarafından kabul edilmesine rağmen baskılara direnemeyen HSYK tarafından alınan kararla Sarıkaya meslekten ihraç edilmiştir. Biz yargı mensupları olarak artık bundan sonra yeni Ferhat Sarıkaya'ların mağduriyetlerini görmek ve yaşamak istemiyoruz. Bu sebeple bir hırsıza tanınan adil yargılanma hakkını meslektaşlarımızdan esirgeyen anlayışı bertaraf etmek için mutlaka disiplin mahkemeleri kurulmalıdır. Böylece kanuni
haklar teminat altına alınmış olur. Bu olmadığı takdirde disiplin kurullarının çalışma esasları insan haklarını ve onurunu koruyacak şekilde düzenlenmelidir. Bu değişikliğin yeni düzenlemede yer almasını teklif ediyorum. Çünkü haksız ve yanlış uygulamalar yüzünden vicdanımız çok rahatsız olmuştur" diye konuştu.
Mevcut meseleleri yeni HSYK'ya bırakmamak gerektiğini savunan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"HSYK'nın yeniden yapılanması hakkındaki kanunla, yeniden yapılandırılacak kurulda objektifliği ve hukukun üstünlüğünü teoride kitapta değil, uygulamada görmek istiyoruz. Ancak gerçek adaletin tesisi için bir defaya mahsus olmak üzere geçmişi mazide bırakarak tüm disiplin dosyaların ek madde ile affedilmesi gerekir. Çünkü bundan sonra alınacak disiplin kararları hiç kimseyi tatmin etmeyecektir. Hukuk, intikam aracı değildir, çözüm mekanizmasıdır. Katilleri bile affeden bir anlayışın bunu
meslektaşlarımıza çok görmemesi gerekir. Önemli olan meselelere adil, kalıcı ve akılcı çareler üretmektir. Böyle bir düzenleme ile herkes kazançlı çıkar. Ortak akıl ve sağduyu bunu gerektirir. Mevcut meseleleri bu şekilde aşabiliriz. Aksi halde bölünme ve kutuplaşma devam eder. Bu kavga da bitmez."
"ADALETE GÖLGE DÜŞÜREN HAL KAĞIDI UYGULAMASI KALDIRILMALIDIR"
Adalete gölge düşüren hal kağıtlarının imha edilmesi ve bundan sonra bu uygulamanın kaldırılması gerektiğini söyleyen Savcı Kaya, "Yargı projektörlerinin aydınlatmadığı kozmik-karanlık odada muhafaza edilen gizli raporların neler olduğunu öğrendik, ama ifşa etmedik. Bu sebeple referanduma kadar düzenlenen birçok HSYK'nın işleminin temelini oluşturan, taraflı oldukları konusunda ciddi endişelerimizin olduğu bütün hal kağıtlarının geçersiz sayılmasını ve imha edilmesi konusunda geçici madde eklenmesini
teklif ediyorum. Çünkü, yıllardır her dönemde farklı insanlar mağdur edilmiştir. Yargıda önyargı ancak bu şekilde biter" dedi.
12 Eylül 2010 tarihinden önceki müfettişlerin hiçbir belge ve bilgiye dayanmayan raporları yüzünden mağdur durumda olan hakim ve savcıların mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğine vurgu yapan Savcı Kaya, "Yargıda önyargı bitmelidir. Bundan sonra meslektaşlarımız hakkında Anayasa'ya aykırı olarak yapılan gizli istihbarata göre değil, açık istihbarata göre raporlar düzenlenmelidir. Yeni kurula adil ve tarafsız müfettişler yakışır. Meslektaşlarımızı kendilerinin astı olarak görenleri, kendisi gibi
olanlara bol not, ötekilere kıt not verenleri, yaratılıştan kaynaklanan özelliklere bakarak açık ya da gizli ayrımcılık yapanları, denetimden sonra (Ben onu çizdim, bir daha kendine gelemez) diye konuşanları, asılsız ihbarlar sebebiyle meslektaşları potansiyel suçlu görenleri, kategorize rahatsızlığı bulunanları, aba altından soba göstererek gözdağı verenleri kurul müfettişi olarak görmek istemediğimizi belirtmek istiyorum. Çünkü eski alışkanlıklarına yeni kurulda devam etmeleri kaçınılmazdır" diye konuştu.
(OSM-MŞ-CC-Y)