Türk Tekstil Sektörü Afrika Pamuğuna Odaklandı
Türk tekstil ve konfeksiyon sektörü yıllık 1
Türk tekstil ve konfeksiyon sektörü yıllık 1.5 milyon tonu aşan pamuk talebini karşılamak için pamuk üreticisi Afrika ülkeleri ile işbirliğine gidiyor. Birleşmiş Milletler bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Ticaret Merkezi - ITC organizasyonu ile Uganda, Tanzanya ve Zambiya'dan pamuk üreticilerinden oluşan bir heyet Ege İhracatçı Birlikleri'ni ziyaret etti.
Ziyarette konuşan, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Jak Eskinazi, Türk tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin yerli üretimin yeterli olmamasından dolayı ağırlıkla ABD, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden ithalat yoluyla karşıladığını kaydetti. Eskinazi; "Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerin üretim durumlarına göre pamuk ihracatına kısıtlama koyabiliyorlar. Bu durumda Türkiye'nin yerli üretimi arttırma ve ABD'den ithalat alternatifi dışında seçeneği kalmıyor. O nedenle, Türk tekstil sektörü olarak Afrika ile işbirliğimizi arttırmak istiyoruz" dedi.
PAMUK ÜRETİMİNDE GERİLEME
Türkiye'nin yıllık pamuk üretiminin 850 bin ton'dan, 450 bin tona gerilediğine işaret eden Eskinazi, Türkiye'de pamuk üretiminin yıllık 1 milyon ton seviyesine çıkarılması için çalışma yürütülmesi gerektiğini söyledi. Afrika pamuğunun şu andaki kalitesinin Türk tekstil sanayisinde daha fazla kullanılabilmesi için kalite standartının geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Eskinazi; "Afrika kıtasında pamuk üreticisi ülkelerin ihtiyaç duyduğu teknoloji ve bilgi birikimi Türkiye'de ve önemli bir pamuk üretim bölgesi olması nedeniyle bölgemizde mevcuttur. Düzenlenen bu tarz organizasyonlar; sahip olduğumuz bu bilgi birikiminin Afrikalı dostlarımız ile paylaşılması açısından, önemli ve yapıcı bir adım teşkil edecektir. Günümüz şartlarında Afrika kıtasında üretilen pamuk tekstil ve konfeksiyon sanayicilerimiz için pahalı bir girdi olarak değerlendirilmekte, mevcut kalite problemleri nedeniyle de yeterince tercih edilmemektedir. Esasen Afrika pamuğu fiyatlarının tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün küresel pazarlardaki rekabet gücünü arttıracak rekabetçi bir fiyat seviyesine gelmesi ve kalite ile ilgili sorunlarının giderilmesi halinde tercih edilmemesi için bir neden görünmemektedir. Afrika açılımı kapsamında ülkemiz ile gerçekleştirilecek benzer işbirliklerinin Afrika pamuğunun bilinirliliğini geliştireceğini ve dolayısıyla karşılıklı ticaret hacminin pamuk konusundaki geliştirilen işbirlikleri paralelinde arttırılabileceği görüşündeyim" dedi.
"TÜRKİYE GECİKMEMELİ"
Afrika'dan gelen "Pamuk Heyeti" adına konuşan Uganda Temsilcisi Richard Parwot ise, Afrika'da yatırım için büyük fırsatlar olduğunu, Afrikalı partnerlerle karşılıklı işbirliğine dayalı yatırım yapmak isteyen Türk yatırımcılarını beklediklerini söyledi. Uganda'da her türlü ürünü yetiştirmeye müsait, hiç el değmemiş 2 milyon hektarlık toprak bulunduğuna işaret eden Parwot; "Bu alan kullanılmaya amade. Dünyanın birçok ülkesinden talepler geliyor. El değmemiş verimli arazilerimizin değerlendirilmesi konusunda Türkiye artık daha fazla geç kalmamalı. Geçmişte bu arazileri değerlendirmek için gelenler halkı sömürmeye yönelik çalışma yaptılar. Çinliler yoğun ilgi gösterdi. Ancak onların anlattıklarıyla yaptıkları farklı oldu. Türkiye'den uzanan el bizi mutlu etti. Türkiye'den beklentimiz kaynakların beraber kullanarak birlikte kalkınmak için işbirliği yapmalarıdır" dedi.
Türkiye Tekstil Sektör Kurulu Danışmanı Dr. Sebahattin Gazanfer ise, THY'nin Uganda ve Tanzanya'ya direkt uçuşlara başlamasının büyük bir fırsat olduğunu belirterek; "Bu ülkelere direkt uçak seferi bir tek Avrupa'da bir tek Türkiye'den var. Türkiye artık bir taş atımı mesafede. Bu fırsata dönüştürülmeli" dedi.
Ziyarette konuşan, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Jak Eskinazi, Türk tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin yerli üretimin yeterli olmamasından dolayı ağırlıkla ABD, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden ithalat yoluyla karşıladığını kaydetti. Eskinazi; "Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerin üretim durumlarına göre pamuk ihracatına kısıtlama koyabiliyorlar. Bu durumda Türkiye'nin yerli üretimi arttırma ve ABD'den ithalat alternatifi dışında seçeneği kalmıyor. O nedenle, Türk tekstil sektörü olarak Afrika ile işbirliğimizi arttırmak istiyoruz" dedi.
PAMUK ÜRETİMİNDE GERİLEME
Türkiye'nin yıllık pamuk üretiminin 850 bin ton'dan, 450 bin tona gerilediğine işaret eden Eskinazi, Türkiye'de pamuk üretiminin yıllık 1 milyon ton seviyesine çıkarılması için çalışma yürütülmesi gerektiğini söyledi. Afrika pamuğunun şu andaki kalitesinin Türk tekstil sanayisinde daha fazla kullanılabilmesi için kalite standartının geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Eskinazi; "Afrika kıtasında pamuk üreticisi ülkelerin ihtiyaç duyduğu teknoloji ve bilgi birikimi Türkiye'de ve önemli bir pamuk üretim bölgesi olması nedeniyle bölgemizde mevcuttur. Düzenlenen bu tarz organizasyonlar; sahip olduğumuz bu bilgi birikiminin Afrikalı dostlarımız ile paylaşılması açısından, önemli ve yapıcı bir adım teşkil edecektir. Günümüz şartlarında Afrika kıtasında üretilen pamuk tekstil ve konfeksiyon sanayicilerimiz için pahalı bir girdi olarak değerlendirilmekte, mevcut kalite problemleri nedeniyle de yeterince tercih edilmemektedir. Esasen Afrika pamuğu fiyatlarının tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün küresel pazarlardaki rekabet gücünü arttıracak rekabetçi bir fiyat seviyesine gelmesi ve kalite ile ilgili sorunlarının giderilmesi halinde tercih edilmemesi için bir neden görünmemektedir. Afrika açılımı kapsamında ülkemiz ile gerçekleştirilecek benzer işbirliklerinin Afrika pamuğunun bilinirliliğini geliştireceğini ve dolayısıyla karşılıklı ticaret hacminin pamuk konusundaki geliştirilen işbirlikleri paralelinde arttırılabileceği görüşündeyim" dedi.
"TÜRKİYE GECİKMEMELİ"
Afrika'dan gelen "Pamuk Heyeti" adına konuşan Uganda Temsilcisi Richard Parwot ise, Afrika'da yatırım için büyük fırsatlar olduğunu, Afrikalı partnerlerle karşılıklı işbirliğine dayalı yatırım yapmak isteyen Türk yatırımcılarını beklediklerini söyledi. Uganda'da her türlü ürünü yetiştirmeye müsait, hiç el değmemiş 2 milyon hektarlık toprak bulunduğuna işaret eden Parwot; "Bu alan kullanılmaya amade. Dünyanın birçok ülkesinden talepler geliyor. El değmemiş verimli arazilerimizin değerlendirilmesi konusunda Türkiye artık daha fazla geç kalmamalı. Geçmişte bu arazileri değerlendirmek için gelenler halkı sömürmeye yönelik çalışma yaptılar. Çinliler yoğun ilgi gösterdi. Ancak onların anlattıklarıyla yaptıkları farklı oldu. Türkiye'den uzanan el bizi mutlu etti. Türkiye'den beklentimiz kaynakların beraber kullanarak birlikte kalkınmak için işbirliği yapmalarıdır" dedi.
Türkiye Tekstil Sektör Kurulu Danışmanı Dr. Sebahattin Gazanfer ise, THY'nin Uganda ve Tanzanya'ya direkt uçuşlara başlamasının büyük bir fırsat olduğunu belirterek; "Bu ülkelere direkt uçak seferi bir tek Avrupa'da bir tek Türkiye'den var. Türkiye artık bir taş atımı mesafede. Bu fırsata dönüştürülmeli" dedi.