İlk Kez Bir Devlet Üniversitesi, Cumhurbaşkanı'nın Himayesinde 'Dersim Sempozyumu' Düzenlendi
Türkiye'de ilk olarak bir devlet üniversitesi, Cumhurbaşkanı'nın himayesinde, "Birinci Uluslararası Tunceli (Dersim) Sempozyumu" gerçekleştirdi.
Tunceli Üniversitesi tarafından organize edilerek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayesinde gerçekleştirilen ve 3 gün sürecek olan "Birinci Uluslararası Tunceli (Dersim) Sempozyumu" Tunceli Merkez Grand Şaroğlu Otel'de, Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ'un açılış konuşmasıyla başladı. Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bahadır Cebeci, Prof. Dr. Baskın Oran ve çok sayıda akademisyen, yazar ve tarihçi, sempozyumda, devletin tarihiyle yüzleşmesini ve mağdur
ettiği Dersimlileri sevmesi ve bağrına basmasını istediler.
Açılış konuşmasını yapan Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, "Tuncelililerin devletin 1938'de kendilerini hizaya sokmak üzere köylerini yakıp yıktığını, insanlarını katlettiğini, şimdiyse barajlarla, vadilerini, ovalarını ziyaretlerini yok etmek istediğine inandığını, bunları hukukun, demokrasinin, insan haklarının evrenselleştiği bir Türkiye'de; devletimiz, hükümetimiz, milletimiz, oturup konuşarak, ya Tuncelilileri ikna edecek, ya ikna olacak. İnsanların ruhlarında oluşan sevgi
eksikliğini de; inananları Allah rızası için, inanmayanlar da doğa için birbirlerini sevse ülkede problemler çözülecek" dedi.
"BİN YILDIR BİRLİKTE YAŞADIĞIMIZ ALEVİLERLE, KÜRTLERLE BU KAVGA, DÖVÜŞ NİYE?"
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bahadır Cebeci ise, bin yıllık kardeşliği yeniden yeşertmemizin gerektiğine işaret ederek, "Yıllardır dini farklı kültürü farklı Avrupa Birliği (AB) ile kardeş olmaya çalışıyoruz. Bin yıldır birlikte yaşadığımız Alevilerle, Kürtlerle bu kavga, dövüş niye? Bu böyle olunca büyük devlet olamayız. Büyük devlet olmanın şartı, renkleri dinleri, dilleri farklı insanları kucaklayabilmektir. Yapılacak şey olgunluk içinde geçmişimizle yüzleşmektir, devlet olarak bölgeye ve Tunceli'ye
yaklaşımlarımızda ne gibi arazlar vardır, halkımızla neden bütünleşemedik? Bunların sorgulamasını yapmadan ilerleyemeyiz. Devlet olarak, şimdi değilse de uzun yıllar bölgeye yönelik politikalarımız güvenlik ekseninden belirlenmesinin yanlışlığını, kaybedilen onca yıl ve çekilen yığınla acıyla anıldı. Dolayısıyla özgürlüğün güvenliğin ön şartı olduğu bir anlayışla hareket etmek gerektiğini unutmamalıyız, ki biz öyle hareket ediyoruz" diye konuştu.
Problemlerin salt ekonomik tedbirlerle çözülemeyeceğine işaret eden Vali Mustafa Taşkesen, "Doğru anlayış, güvenlik, özgürlük ve ekmeği birleştirmekten geçer. Tunceli'nin hak ettiği artık terör bahanesi ile ertelenmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti artık geçmişiyle yüzleşme ve bundan ders çıkarma cesaretini özümsemiştir. Devletimiz artık Doğusu'na namlunun ucundan bakan zihniyetten çoktan vazgeçmiştir" ifadelerini kullandı.
"BİRÇOK ULUSTAN OLUŞAN İNGİLTERE ULUS DEVLETTİR"
Prof. Dr. Baskın Oran, "1937-38'de, Dersim'de Neler Oldu?" konulu konuşmasında, rektör ve valinin konuşmalarından devletin artık ulus- devlet politikalarından vazgeçtiğini anladığını, ulus-devletin yanlış anlaşıldığı üzere üniter devlet olmadığını, İngiltere örneğini vererek açıkladı. Birçok ulustan oluşan İngiltere'nin ulus devlet olduğuna vurgu yaparak, "Ulus devletin, milletinin tek bir etnik ve dinsel temelden oluştuğunu varsayar. Oysa gerçek böyle olmağı için onu öyle yapmaya çalışır. Bunu
asimilasyon veya etnik ve dinsel temizlikle. Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün hayatı bunun üzerine kurulmuştur" görüşlerini dile getirdi.
Oran, 'Dersim' sorununun derin dondurucudan bir milletvekilinin, "1938'de Dersim'de analar ağlamadı mı, kimse analar ağlamasın, mücadeleyi durduralım dedi mi? İlk siz diyorsunuz, sizin terörle mücadele cesaretiniz yok" sözleri üzerine çıkarıldığını ve tartışılmaya başlandığını hatırlatarak, 1937 ve 38 olaylarının nedenleri ve sonuçları üzerinden detaylı bilgi verdi. Prof. Dr. Oran, sorunun güvenlik sorunu değil, asimilasyon sorunu ve etnik temizlik sorunu olduğunu dile getirdi. Tek parti döneminde olan
bu olaylara rağmen, Dersimlilerin seçimlerde oylarını yine bu partiye verdiğine vurgu yapan Baskın Oran halkın kendi katilini sevme sendromu yaşadığını söyledi.
Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, Prof. Dr. Baskın Oran ve Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ'un basın mensuplarına yaptıkları açıklamada sempozyumun amacını açıkladı. Rektör Boztuğ, sempozyumun amacını, "80 yıldan beri problemli olan bölgenin sorunlarını; terör, şiddet ve kaba kuvveti dışlayarak, ortak yaşama kültürümüzü geliştirici yönde, herkesin her tür düşüncesini özgürce ifade edebilmesine olanak sağlayan bir akademik ortam oluşturmaktır" şeklinde açıkladı.
"BUGÜN İLERİDE DERS KİTAPLARINA KONU OLACAK"
Prof. Dr. Baskın Oran ise eski bir tabiri açıklayarak, "Sudaki balık suyu tanımaz. Yaşadığımız bu tarihi günün farkında olmayabiliriz ama durum budur. Bugün ileride ders kitaplarına konu olacak. Türkiye'de ilk defa bir devlet üniversitesi, 'Dersim Sempozyumu' toplamıştır. Sayın Vali ve Sayın Rektör'ün ifade ettikleri devletteki zihniyet değişikliğinin ifadesidir. Geçmişle yüzleşmeden ileriye yürüyemeyiz. Onun için ben bu tarihi günün tanığı olmaktan son derece mutluyum" şeklinde konuştu.
Vali Taşkesen sempozyumun Tunceli'nin dışarıyı, . Devlet olarak, şimdi değilse de uzun yıllar bölgeye yönedışarının da Tuncelilileri doğru algılaması çabası olduğunu ifade etti.
Birinci Uluslararası Tunceli (Dersim) Sempozyumu, Grand Şaroğlu Otel'de 13 oturum olarak 3 gün sürecek.
ettiği Dersimlileri sevmesi ve bağrına basmasını istediler.
Açılış konuşmasını yapan Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, "Tuncelililerin devletin 1938'de kendilerini hizaya sokmak üzere köylerini yakıp yıktığını, insanlarını katlettiğini, şimdiyse barajlarla, vadilerini, ovalarını ziyaretlerini yok etmek istediğine inandığını, bunları hukukun, demokrasinin, insan haklarının evrenselleştiği bir Türkiye'de; devletimiz, hükümetimiz, milletimiz, oturup konuşarak, ya Tuncelilileri ikna edecek, ya ikna olacak. İnsanların ruhlarında oluşan sevgi
eksikliğini de; inananları Allah rızası için, inanmayanlar da doğa için birbirlerini sevse ülkede problemler çözülecek" dedi.
"BİN YILDIR BİRLİKTE YAŞADIĞIMIZ ALEVİLERLE, KÜRTLERLE BU KAVGA, DÖVÜŞ NİYE?"
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bahadır Cebeci ise, bin yıllık kardeşliği yeniden yeşertmemizin gerektiğine işaret ederek, "Yıllardır dini farklı kültürü farklı Avrupa Birliği (AB) ile kardeş olmaya çalışıyoruz. Bin yıldır birlikte yaşadığımız Alevilerle, Kürtlerle bu kavga, dövüş niye? Bu böyle olunca büyük devlet olamayız. Büyük devlet olmanın şartı, renkleri dinleri, dilleri farklı insanları kucaklayabilmektir. Yapılacak şey olgunluk içinde geçmişimizle yüzleşmektir, devlet olarak bölgeye ve Tunceli'ye
yaklaşımlarımızda ne gibi arazlar vardır, halkımızla neden bütünleşemedik? Bunların sorgulamasını yapmadan ilerleyemeyiz. Devlet olarak, şimdi değilse de uzun yıllar bölgeye yönelik politikalarımız güvenlik ekseninden belirlenmesinin yanlışlığını, kaybedilen onca yıl ve çekilen yığınla acıyla anıldı. Dolayısıyla özgürlüğün güvenliğin ön şartı olduğu bir anlayışla hareket etmek gerektiğini unutmamalıyız, ki biz öyle hareket ediyoruz" diye konuştu.
Problemlerin salt ekonomik tedbirlerle çözülemeyeceğine işaret eden Vali Mustafa Taşkesen, "Doğru anlayış, güvenlik, özgürlük ve ekmeği birleştirmekten geçer. Tunceli'nin hak ettiği artık terör bahanesi ile ertelenmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti artık geçmişiyle yüzleşme ve bundan ders çıkarma cesaretini özümsemiştir. Devletimiz artık Doğusu'na namlunun ucundan bakan zihniyetten çoktan vazgeçmiştir" ifadelerini kullandı.
"BİRÇOK ULUSTAN OLUŞAN İNGİLTERE ULUS DEVLETTİR"
Prof. Dr. Baskın Oran, "1937-38'de, Dersim'de Neler Oldu?" konulu konuşmasında, rektör ve valinin konuşmalarından devletin artık ulus- devlet politikalarından vazgeçtiğini anladığını, ulus-devletin yanlış anlaşıldığı üzere üniter devlet olmadığını, İngiltere örneğini vererek açıkladı. Birçok ulustan oluşan İngiltere'nin ulus devlet olduğuna vurgu yaparak, "Ulus devletin, milletinin tek bir etnik ve dinsel temelden oluştuğunu varsayar. Oysa gerçek böyle olmağı için onu öyle yapmaya çalışır. Bunu
asimilasyon veya etnik ve dinsel temizlikle. Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün hayatı bunun üzerine kurulmuştur" görüşlerini dile getirdi.
Oran, 'Dersim' sorununun derin dondurucudan bir milletvekilinin, "1938'de Dersim'de analar ağlamadı mı, kimse analar ağlamasın, mücadeleyi durduralım dedi mi? İlk siz diyorsunuz, sizin terörle mücadele cesaretiniz yok" sözleri üzerine çıkarıldığını ve tartışılmaya başlandığını hatırlatarak, 1937 ve 38 olaylarının nedenleri ve sonuçları üzerinden detaylı bilgi verdi. Prof. Dr. Oran, sorunun güvenlik sorunu değil, asimilasyon sorunu ve etnik temizlik sorunu olduğunu dile getirdi. Tek parti döneminde olan
bu olaylara rağmen, Dersimlilerin seçimlerde oylarını yine bu partiye verdiğine vurgu yapan Baskın Oran halkın kendi katilini sevme sendromu yaşadığını söyledi.
Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, Prof. Dr. Baskın Oran ve Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ'un basın mensuplarına yaptıkları açıklamada sempozyumun amacını açıkladı. Rektör Boztuğ, sempozyumun amacını, "80 yıldan beri problemli olan bölgenin sorunlarını; terör, şiddet ve kaba kuvveti dışlayarak, ortak yaşama kültürümüzü geliştirici yönde, herkesin her tür düşüncesini özgürce ifade edebilmesine olanak sağlayan bir akademik ortam oluşturmaktır" şeklinde açıkladı.
"BUGÜN İLERİDE DERS KİTAPLARINA KONU OLACAK"
Prof. Dr. Baskın Oran ise eski bir tabiri açıklayarak, "Sudaki balık suyu tanımaz. Yaşadığımız bu tarihi günün farkında olmayabiliriz ama durum budur. Bugün ileride ders kitaplarına konu olacak. Türkiye'de ilk defa bir devlet üniversitesi, 'Dersim Sempozyumu' toplamıştır. Sayın Vali ve Sayın Rektör'ün ifade ettikleri devletteki zihniyet değişikliğinin ifadesidir. Geçmişle yüzleşmeden ileriye yürüyemeyiz. Onun için ben bu tarihi günün tanığı olmaktan son derece mutluyum" şeklinde konuştu.
Vali Taşkesen sempozyumun Tunceli'nin dışarıyı, . Devlet olarak, şimdi değilse de uzun yıllar bölgeye yönedışarının da Tuncelilileri doğru algılaması çabası olduğunu ifade etti.
Birinci Uluslararası Tunceli (Dersim) Sempozyumu, Grand Şaroğlu Otel'de 13 oturum olarak 3 gün sürecek.