Marmara halkına hazırlıklı olun mesajı

Dün akşam Marmara Denizi'nde meydana gelen 4,4 büyüklüğündeki deprem İstanbulluları korkuttu.

Marmara halkına hazırlıklı olun mesajı
Kocaeli'nde de hissedilen deprem, özellikle İstanbul'da büyük paniğe neden olurken, bölgede beklenen büyük deprem tartışmalarını da tetiklemiş oldu.

Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 4,4 büyüklüğündeki deprem, küçük sayılsada söz konusu İstanbul olunca yürekler ağızlara geliyor.

Peki bu depremin niteliği nedir? öncü bir deprem midir? Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Doğan Kalafat, Marmara Denizi’nde meydana gelen depremi NTV’ye değerlendirdi.

ÖNCÜ DEPREM OLARAK DEĞERLENDİREMEYİZ

Dün meydana gelen deprem İstanbul için öncü olarak kabul edilebilir mi sorusuna Doğan Kalafat, “ Öncü deprem kavramı her zaman kullanılmıyor. Kuzey Anadolu fayının özelliği bir ön şok aktivitesinin olmadığı yönündedir. Bu depremi Marmara içerisinde yılda bir veya iki defa olan doğal yerel depremlerden birisi olarak değerlendirebiliriz. O bakımdan endişe edecek bir şey yok” dedi.

Beklediğimiz büyük bir deprem olduğu için 4,4 büyüklüğündeki bu depremi, Marmara’daki doğal bir aktivite olarak nitelendiriyoruz diyen Kalafat, “Olduğu yer bakımından Silivri açıkları, Orta Marmara olarak Kuzey Anadolu Fayı'nın üst kuzey kolu üzerinde olmuş bir deprem. Zaman zaman bu nitelikte hafif şiddette depremler olabilir ama hiçbir zaman büyük bir depremin ön şok belirtisi veya öncüsü olarak nitelendiremeyiz” diye konuştu.

MARMARA HALKI HAZIRLIKLI OLUN


Bu kadar büyük bir metropolde alınan önlemler yeterli olmadığını belirten Kalafat, “Bina stoku güvensiz, bunu vatandaşlarımız biliyor. Binalarımıza güvenmiyoruz. Vatandaşlarımızın panik yapıp kendilerini dışarı atlamalarından da biliyoruz. Vatandaşlarımız binalarına güvenmiyor. Bizim en büyük sorunumuz, yapı stokumuzun depreme dayanıksız olmasıdır. Bundan dolayı çok büyük bir tedirginlik var” dedi.

Kalafat sözlerine şöyle devam etti: “Depremle mücadelenin olmazsa olmazı depreme dayanıklı bina yapımının hayata geçirilmesidir. Bu kadar büyük depremini bekleyen bir metropolde, binalar depreme dayanıklı inşa edilmelidir. Hastanelerin, kamu binalarının ve okulların depreme dayanıklı hale getirilmesi çalışmaları hız kazandırılmalıdır. Eğer binalar depreme dayanaksız ise mümkün olduğu kadar bunların muhakkak değiştirilmesi gerekiyor. Çünkü zamanımız oldukça azalıyor. Bu deprem aslında yörede yaşayan vatandaşlarımıza, kamu ve yerel yöneticilerimize bir sinyaldir. Doğanın ‘Ben geliyorum, Marmara halkı hazırlıklı olun’ mesajıdır.”