17 Yıldır Karakulakların İzini Sürüyor Antalya ? 31.10.2010

İsviçre'nin Bern Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimini sürdüren Batur Avgar, 17 yıldır Toros dağlarında yaşamını sürdüren yaban kedileri karakulakların izini sürüyor.

İsviçre'nin Bern Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimini sürdüren Batur Avgar, 17 yıldır Toros dağlarında yaşamını sürdüren yaban kedileri karakulakların izini sürüyor.
ODTÜ Biyoloji Bölümü'nden mezun olan ve halen İsviçre'nin Bern Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimini sürdüren Avgan, Toroslar'ın güney cephelerinde yaşadıkları bilinen yaban kedileri karakulakları inceliyor. Öğrencilik yıllarından başlayarak 17 yıldır karakulaklar üzerine çalışan Avgan, Antalya'nın Düzlerçamı mevkisi ve Termessos Antik Kenti civarındaki Yaban Hayatını Geliştirme Sahası'nda fotokapan kuruyor.
Batur Avgan yaptığı açıklamada, önünden geçen hayvanların fotoğraflarını otomatik olarak çeken fotokapanlar ile bu yaz 26 karakulak ile 1 vaşağın fotoğrafını çektiğini belirtti. Karakulakların yüksek lisans tezinin konusu olduğunu belirten Avgan, söz konusu yaban kedisinin yaşamına dair tüm detayları araştırdığını anlattı.
Karakulağın dünyadaki 37 yaban kedisi türünden biri olduğunu belirten Avgan, yaban kedilerinin küçük ve büyük ırklar diye ikiye ayrıldığını, karakulak ve vaşakların da küçük yabani kedisi türlerinden olduğunu kaydetti. 
Avgan, 'Karakulak, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin en ucundaki Ümit Burnu'ndan Afrika'nın kurak çölleri dışında her yerde ve Asya'da bulunuyor. Hindistan'a kadar görülüyor. Türkiye'de ise sadece Toroslar'ın güney yamaçlarında olduğu tahmin ediliyor. Bazı eski kaynaklar Güneydoğu Anadolu'da da bulunduğunu söylese de bugün öyle bir bulgu yok' dedi.
Karakulakların izini sürerken iki yöntemden yararlandığını kaydeden Avgan, şu bilgileri verdi:
'Farklı habitatlardaki ıssız orman yollarında yürüyerek dışkılarını topluyorum. Hangi tip habitatta daha fazla dışkı varsa o habitatı daha fazla kullanıyorlar demektir. Dışkıları genetik yöntemlerle analiz ediyorum. Çünkü vaşak ve köpek dışkısına çok benzer. Beslenmesini anlamak için dışkıyı parçalayıp analiz ediyorum. Karakulaklar daha çok küçük memelilerle, keklik gibi kuşları avlar. Çok iyi bir kuş avcısıdır, çok yükseğe sıçrayabilir. Yediği hayvanın tüyü kemikleri, tırnakları, dişleri sindirilemeden dışarı atıldığı için hangi hayvanla beslendiğini anlayabiliyorum. Aynı zamanda foto kapan kuruyorum. Değişik habitatlara belli sayıda foto kapan yerleştirdim. Burada 18 foto kapan var. Bunlar Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından sağlanıyor. Bütün lojistik desteği Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Antalya İl Çevre Orman Müdürlüğü sağlıyor. Foto kapanlar en son model. Hiçbir şey kaçırmıyor. Şu ana kadar bu sahada 26 defa karakulak fotoğrafı çekildi. Geçen kış sadece 6 fotoğraf çekmişti. O nedenle bu iyi bir rakam.'

-KARAKULAK VE VAŞAK AYNI MAKİNEDE-

Düzlerçamı'ndaki 18 kapanın içindeki en yüksek irtifadaki kapanın, 13 Ekim'de bir vaşak fotoğrafı çektiğini, ondan 20 gün önce de karakulak görüntülediğini bildiren Batur Avgan, 'Bu da dünyada çok ender rastlanan bir durum. Dünyada vaşağı veya karakulağı bile tek başına besleyecek habitat bulmak çok zor. Çok fazla av hayvanı olması gerekiyor, çok zengin olması gerekiyor. İki hayvanı aynı anda besleyecek habitat bulmak daha da zor' diye konuştu.
Vaşak ve karakulakların biyolojilerinin birbirine çok benzeyen türler olduğuna dikkati çeken Avgan, şöyle devam etti:
'Yabancı biyologlar, bu kadar zengin habitatların İran'ın kuzeyi ve Türkiye'nin güney sahillerinde olabileceğini varsayıyordu ama bu yolda bulgu yoktu. Bunu kanıtlayacak bir şey yoktu. Şimdi bu fotoğraflarla, Düzlerçamı'nda her iki türün bulunabileceğini kanıtladık. Ama şöyle bir şey de var, bu fotokapanların sahada kaldığı toplam gün sayısı 950'ye ulaştı. Bu süre içinde ilk kez vaşak fotoğrafı çekildi. Karakulak ise 26 defa çekildi. O yüzden bu vaşak burada kalıcı olmayabilir. Erkek bireyler 1 yaşını geçip anneden ilk ayrıldıklarında, kendilerine yeni hakimiyet alanı bulmak için inanılmaz yol kat ederler. Bu vaşağın Elmalı ve Finike taraflarından gelmiş genç bir birey olduğunu tahmin ediyorum.'

-DİŞİ VE ERKEK VAŞAKLARIN HAREKETLERİ-

Fotoğrafı çekilen bazı karakulakların çok çekingen davranırken bazılarının ise çok cüretkar hareket ettiğine dikkat çeken Avgan, 'İsviçre'de de vaşak projesinde çalışıyorum. Uzun yıllardır süren bu projede epey deneyim kazandım. Elbette bunun fotoğraf makinesi olduğunu bilmiyorlar ama sonuçta ağaçta elektronik bir cihaz bağlı' dedi. 
Kapanı fark eden hayvanların önünden geçmek istemediklerine işaret eden Avgan, şunları anlattı:
'Özellikle dişi bireylerin fotokapanın olduğu ağacın önünden geçmek istemedikleri için arkasından dolandıklarını gördük. İsviçre'de yerler karla kaplı olduğu için bunu daha rahat görüyoruz. Bu bütün memelilerde olan içgüdüsel bir şey. Dişiler daha tutucudur. Doğurgan oldukları ve soyun devamını kendileri sağlayacaklarını bildikleri için risk almazlar.'
Dişilerin çoğu zaman makineye idrarını yaparak işaretlemeye, kendi kokusunu bırakmaya çalıştığını vurgulayan Avgan, şöyle devam etti:
'Erkek bireyler ise son derece cüretkar bir şekilde yaklaşırlar kapana. Geçen kış daha alçak irtifadaki fotokapanın çektiği bir fotoğraf var. Erkek birey makinenin sesini duymuş ki makineye doğru gelmiş. Patilerini makinenin iki tarafına dayamış. Büyük olasılıkla makineyi yalamış. Elmalı'da yaptığımız çalışmada ise bir kapanımızı yerde bulduk. Acaba insan mı yaptı derken fotoğraflara baktığımızda bir çift vaşak kulağı gördük. Vaşak hayatında ilk kez gördüğü makineye muhtemelen yanağını sürterek kokusunu bırakmaya çalıştı. Makine iki kere sallanmış, üçüncüde yere yapışmış.'
31.10.2010 11:12:49