Ahmet Özal'dan Önemli Açıklamalar
Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı ve merhum 8
Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı ve merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, babasının vefatı ile ilgili, "Biz intikam peşinde değiliz ama aracılar kimdir onu öğrenmek önemli" dedi.
Partisinin Merkez İlçesi 2. Olağan Genel Kongresi için Sivas'a gelen 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal babası, babasının ölümü ile ilgili İHA muhabirine yaptığı açıklamada, intikam peşinde olmadıklarını ancak aracıların kim olduğunun öğrenmenin önemli olduğunu söyledi. Özal, "Bu konu ile ilgili Ankara savcılığı çalışmalarını yapıyor. Eşref Bitlis Paşa'ya da aynı savcı bakıyormuş. Herhalde önümüzdeki hafta soruşturma başlıyor. Çok şahit ve kişinin çağırılacağını duydum; hem suikast hem
ölümüyle ilgili. Tahmin ediyorum çok uzun sürmez bunlar; ufak ufak ortaya çıkacaktır. 1993 yılında rahmetli Uğur Mumcu'nun ölümüyle başlayan hatta devam eden Madımak olaylarına kadar gelen Eşref Bitlis Paşa, Adnan Kahveci, Özal bir sürü insan hayatını kaybetti. Hatta 1999'a kadar gelen bir süreç vardı. Bu süreç içerisinde 1993'te başlayan bu hadiselerin ufak ufak neden kaynaklandığı, sebeplerinin neler olduğu, bunların arkasında kimlerin olduğu ortaya çıkmaya başladı. Tabi bütün dünyada bu tip
olaylar yaşanmıştır; derin devlet, derin yapılanma dedikleri hadise. Esasında devletle alakası olmayan işler, derin devlet diye bir kavramın bile ben doğru olduğunu düşünmüyorum. Devletin derini olmaz, devlet devlettir. Devletin içerisinde kanunlar ve kendisini yasadışı güç görenler, yasadışı işler yapanlardır onlar. Bu yasa dışı iş yapanların hepsi ortaya çıkacak. Ben her zaman şunu söyledim; biz intikam peşinde değiliz. Biz Allah'a inanan insanlarız. Ölüm geldiyse o olacaktır, Allah'ın emridir. Ama
aracılar kimdir onu öğrenmek önemli" diye konuştu.
Ergenekon operasyonunda yapılan gözaltılar ile ilgili değerlendirmeler yapan Ahmet Özal, adalette reformun gerektiğini savunarak, "Davalar devam ediyor. Tabi adaletin temel ilkesi şudur. İnsanların suçluluğu ispat edilene kadar suçsuzdur. Şuanda belki haddinden fazla, hapishanede daha suçluluğu ispat edilmemiş insanlar vardır. Belki bunların muhakkak düzeltilmesi lazım, adaletli bir reformla. Yani 2.5 sene hapishanede yatıp mahkeme karşısına çıkmamak adalet değildir. Suçlu da olabilir ama önemli değil.
Suçlu olduğu tespit edilene kadar o insanın hapishanede yatması doğru da değildir. Bunlar insan haklarına da aykırıdır. Bugün anayasayı konuşuyoruz ama esas reform adalette gerekiyor Türkiye'de. Eğer bunlar yapılırsa, suçlularsa suçlarını çekeceklerdir tabi ki. Ama suçlu olmayanlar 2.5 sene içeride yatıp da suçluluğu ispat edilemezse o insanların 2.5 senesine günah olmuş olacaktır" ifadelerini kullandı.
Anayasa referandumu sonuçları ile ilgili ise Özal, "Referandum bana göre 26 maddeden oluşuyordu. İki madde üzerinde tartışmalar vardı; Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi. Ben bu konuları inceledim. HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin atama şekilleri Avrupa Birliği uyum yasalarına uygundu, yanlış bir şey yoktu. Tabi Cumhuriyet Halk Partisi'nin karşı çıkmasının sebebi ağırlıklı olarak Abdullah Gül'ün AK Parti'den gelme bir cumhurbaşkanı olmasından kaynaklanıyor. Ama Türkiye'de
cumhurbaşkanları meclisten aday gösterildiği sürece bu hiçbir zaman değişmez, hep öyle olacaktır. Yarın Cumhuriyet Halk Partisi'nin aday gösterdiği cumhurbaşkanı olursa, bu sefer diğer taraf bağıracaktır. Bana göre yanlışlık cumhurbaşkanı seçilme şeklinde var Türkiye'de. Bağımsız ve tarafsız cumhurbaşkanı bu şartlar altında seçilemiyor demek ki" dedi.
"CHP TUTARSIZ, MHP BARAJDA BÜYÜK PROBLEM YAŞAR"
Ahmet Özal CHP'nin genel seçimlerde oylarının düşeceğini, MHP'nin ise barajı geçmesinin şüpheli olduğunu iddia ederek, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin Kemal Beyle beraber bir ara yüzde 32'yi yakaladı, 40'lara doğru gidiyoruz dedikleri, son Tarhan Erdem'in yaptığı çalışmalarda 22-23 civarına düşmüştür. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi bu tutarsızlıkları devam ettirirse, tutarsız bir tutumu var. Çünkü başörtüsü konusunda bile tutarsızlıkları var. Bir gün 'yapacağım diyor', bir gün 'ben demedim' diyor. Böyle devam
ederse haziran seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 16'lara falan düşer. Milliyetçi Hareket Partisi de barajda büyük problem yaşar. Barajı geçebilir mi geçemez mi şüphelidir" diye konuştu.
(TB-OK-Y)
Partisinin Merkez İlçesi 2. Olağan Genel Kongresi için Sivas'a gelen 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal babası, babasının ölümü ile ilgili İHA muhabirine yaptığı açıklamada, intikam peşinde olmadıklarını ancak aracıların kim olduğunun öğrenmenin önemli olduğunu söyledi. Özal, "Bu konu ile ilgili Ankara savcılığı çalışmalarını yapıyor. Eşref Bitlis Paşa'ya da aynı savcı bakıyormuş. Herhalde önümüzdeki hafta soruşturma başlıyor. Çok şahit ve kişinin çağırılacağını duydum; hem suikast hem
ölümüyle ilgili. Tahmin ediyorum çok uzun sürmez bunlar; ufak ufak ortaya çıkacaktır. 1993 yılında rahmetli Uğur Mumcu'nun ölümüyle başlayan hatta devam eden Madımak olaylarına kadar gelen Eşref Bitlis Paşa, Adnan Kahveci, Özal bir sürü insan hayatını kaybetti. Hatta 1999'a kadar gelen bir süreç vardı. Bu süreç içerisinde 1993'te başlayan bu hadiselerin ufak ufak neden kaynaklandığı, sebeplerinin neler olduğu, bunların arkasında kimlerin olduğu ortaya çıkmaya başladı. Tabi bütün dünyada bu tip
olaylar yaşanmıştır; derin devlet, derin yapılanma dedikleri hadise. Esasında devletle alakası olmayan işler, derin devlet diye bir kavramın bile ben doğru olduğunu düşünmüyorum. Devletin derini olmaz, devlet devlettir. Devletin içerisinde kanunlar ve kendisini yasadışı güç görenler, yasadışı işler yapanlardır onlar. Bu yasa dışı iş yapanların hepsi ortaya çıkacak. Ben her zaman şunu söyledim; biz intikam peşinde değiliz. Biz Allah'a inanan insanlarız. Ölüm geldiyse o olacaktır, Allah'ın emridir. Ama
aracılar kimdir onu öğrenmek önemli" diye konuştu.
Ergenekon operasyonunda yapılan gözaltılar ile ilgili değerlendirmeler yapan Ahmet Özal, adalette reformun gerektiğini savunarak, "Davalar devam ediyor. Tabi adaletin temel ilkesi şudur. İnsanların suçluluğu ispat edilene kadar suçsuzdur. Şuanda belki haddinden fazla, hapishanede daha suçluluğu ispat edilmemiş insanlar vardır. Belki bunların muhakkak düzeltilmesi lazım, adaletli bir reformla. Yani 2.5 sene hapishanede yatıp mahkeme karşısına çıkmamak adalet değildir. Suçlu da olabilir ama önemli değil.
Suçlu olduğu tespit edilene kadar o insanın hapishanede yatması doğru da değildir. Bunlar insan haklarına da aykırıdır. Bugün anayasayı konuşuyoruz ama esas reform adalette gerekiyor Türkiye'de. Eğer bunlar yapılırsa, suçlularsa suçlarını çekeceklerdir tabi ki. Ama suçlu olmayanlar 2.5 sene içeride yatıp da suçluluğu ispat edilemezse o insanların 2.5 senesine günah olmuş olacaktır" ifadelerini kullandı.
Anayasa referandumu sonuçları ile ilgili ise Özal, "Referandum bana göre 26 maddeden oluşuyordu. İki madde üzerinde tartışmalar vardı; Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi. Ben bu konuları inceledim. HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin atama şekilleri Avrupa Birliği uyum yasalarına uygundu, yanlış bir şey yoktu. Tabi Cumhuriyet Halk Partisi'nin karşı çıkmasının sebebi ağırlıklı olarak Abdullah Gül'ün AK Parti'den gelme bir cumhurbaşkanı olmasından kaynaklanıyor. Ama Türkiye'de
cumhurbaşkanları meclisten aday gösterildiği sürece bu hiçbir zaman değişmez, hep öyle olacaktır. Yarın Cumhuriyet Halk Partisi'nin aday gösterdiği cumhurbaşkanı olursa, bu sefer diğer taraf bağıracaktır. Bana göre yanlışlık cumhurbaşkanı seçilme şeklinde var Türkiye'de. Bağımsız ve tarafsız cumhurbaşkanı bu şartlar altında seçilemiyor demek ki" dedi.
"CHP TUTARSIZ, MHP BARAJDA BÜYÜK PROBLEM YAŞAR"
Ahmet Özal CHP'nin genel seçimlerde oylarının düşeceğini, MHP'nin ise barajı geçmesinin şüpheli olduğunu iddia ederek, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin Kemal Beyle beraber bir ara yüzde 32'yi yakaladı, 40'lara doğru gidiyoruz dedikleri, son Tarhan Erdem'in yaptığı çalışmalarda 22-23 civarına düşmüştür. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi bu tutarsızlıkları devam ettirirse, tutarsız bir tutumu var. Çünkü başörtüsü konusunda bile tutarsızlıkları var. Bir gün 'yapacağım diyor', bir gün 'ben demedim' diyor. Böyle devam
ederse haziran seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 16'lara falan düşer. Milliyetçi Hareket Partisi de barajda büyük problem yaşar. Barajı geçebilir mi geçemez mi şüphelidir" diye konuştu.
(TB-OK-Y)