"73 milyonumuz kardeş olarak yaşıyorsa bu camiler sayesindedir"

DEÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, "Eğer bu memkelette Sabancı'lar, Koç'lar, Aydın Doğan'lar ve zenginler fabrikalarında

DEÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, "Eğer bu memkelette Sabancı'lar, Koç'lar, Aydın Doğan'lar ve zenginler fabrikalarında rahat üretim yapıyorlarsa, 73 milyon insanımız kardeş olarak yaşıyorsa bu camiler sayesindedir." dedi.

Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle Eğitim Araçları Salonu'nda panel düzenlendi. Panelde DEÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve panel yöneticisi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım "Günümüzde Camilerin İşlevleri", DEÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.Ali İhsan Yitik "Semavi Dinlerde İbadethaneler" ve DEÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Himmet Konur ise "Camilerin Tarihi Gelişim Sürecinde Topluma Etkileri" konularında bilgi verdiler. Panele Manisa Valisi Celalettin Güvenç, İl Müftüsü Osman Tıraşçı, müftü yardımcıları, din görevlileri ve vatandaşlar katıldı. Panel Avni Ali Cami İmamı Şuayip Yörük tarafından Kur'an-ı Kerim okumasıyla başladı.

Güzel bir panel olduğunu söyleyen Vali Güvenç, "Camiler ve Din Görevlileri Hafta uzun yıllardan beri kutlanıyor. Müftülüğümüz güzel bir program hazırladı. Cuma namazında Güzelköy'de cami açılışına katıldık. Sükunet ve huzur içerisinde devam ediyoruz." dedi.

Panelin açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Osman Tıraşçı, "Yıllardır her Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nda yaptığımız konuşmalarda Diyanet ve teşkilat yasamız ne zaman çıkacak, çıkacaksa ne olacak diye konuşuyorduk. Yapılan çalışmalar neticesinde TBMM'de 3 ay önce bu yasamız çıktı. İnanıyorum ki bu yasa sorunlarımızı çözme konusunda bizlere yardımcı olacak. Cami ve din görevlisi elbette çok önemlidir ama cemaat olmadan da cami ve din görevlisinin de bir anlamı olmaz. Umuyorum ki önümüzdeki yıllarda haftanın adı 'Cami Cemaat ve Din Görevlileri Haftası' olarak değiştirilir. Çünkü bizler cemaatsiz yapamayız." diye konuştu.

Camilerin önemli fonksiyonlarının bulunduğunu ifade eden Prof.Dr. Mustafa Yıldırım da "Özellikle ibadet ve ibadete dair eğitimlerin yeridir. Verilen eğitimler yaz Kur'an kursları açısından çok önemli. İstediğiniz kadar dil eğitimi verin, teknik eğitim verin ona din eğitim öğretmezseniz, haram helalı öğretmezseniz bunlar hiçbir işe yaramaz. Kesinlikle yaş sınırının olması yanlış bir durum. Çocuklar uygun görüldüğü yaşta camilere gönderilmeli, imkanları ölçüsünde eğitimlerini almalı. Camilerin fonksiyonu deyince aklıma Pakistan yardımı geldi. Bir ümmet olma bilincini geliştiriyor. Bu konularda camiler en önemli yardımlaşma, dayanışma ve kaynaşma merkezleridir. Camilerin bu güzel ve önemli fonskiyonları akıllardan çıkarılmamalı. Bu hafta din görevlileri yapanların haftası. Bu ümmeti, bu milleti ayakta tutan ön önemli değer dindir." şeklinde konuştu.

Eğer bu memlekette Sabancı'lar, Koç'lar, Aydın Doğan'lar ve zenginler fabrikalarında rahat üretim yapıyorlarsa, gerçekten memlekette herkesin hakkına, hukukuna saygı duyuluyorsa bunun camiler ve camilerde haram helal bilincinin işlenmesi sayesinde olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: "Arjantin'de olan bir krizde tüm dükkanlar yağmalanırken, Türkiye'de 2001'de olan krizde ise bir tek dükkan bile yağmalanmadı. Evet herkes hesabını ona göre yapsın. Bu imamlar, camiler, bu camilerdeki yaygın eğitim sayesindedir. Bu devlet yaşayacaksa, 73 milyonumuz kardeş olarak yaşıyorsa bu camilerdeki kardeşlik duygusuyla gerçekleşiyor."

DEÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.Ali İhsan Yitik, her dinin bir ibadetinin bulunduğunu, camilerin bütün inananların evi olduğunu söyledi. Yitik, "Cami kelime anlamı itibariyle toplayan anlamına gelir. Camiler Allah'ın evleridir. Yahudilikte ibadethane kutsalın evi olarak kabul edilir. Yani Allah'ın evi olarak bilinir. Kişi için aile ne ifade ederse, havra da onu ifade eder. Yahudilikte ibadethaneler toplumun kalbi olarak kabul edilir. İbadethaneler yüksek yerlere yapılır ki ondan yüksek bir yapı yaplmasın. Çünkü saygı duyulur. Ama günümüzde bu kurala uyulmuyor. İbadethaneler herkesi kucaklayan yerlerdir. Buraya gelen insan huzur içinde ibadetini yapmak isterler. Havralarda satış yapılması yasaktır. Çünkü günah sayılır, ancak bizim ülkemizde camilerin tuvaletlerini kim işletecek diye uğraşılıyor. Hıristiyanlar ise kiliseye gider. Hıristiyanlarca burası kutsal kabul edilir. Diğer dinlerde olduğu gibi burada da değerler var. İbadetheleri sıradan bir ev gibi, bir arazi gibi algılamamak lazım." ifadelerini kullandı.

Camilerin önemli olduğunu ve ibadethaneden ibaret olmadığını belirten Prof. Dr. Himmet Konur da "Mescid Allah'a secde edilen yerdir. Allah'tan başka bir varlığı kabul etmeyen insanların bir araya geldiği, hep birlikte inançlarını gerçekleştirdikleri mekan anlamına gelir. Camiler toplayan anlamına gelir. Her yaştan, her meslekten insanlarımızı bir araya getirebilen bir özelliğe sahip. Aynı Allah'a secde eden insanlar bazen birbirinden uzaklaşabiliyor. Ama camilerimizde bir araya gelebilme özelliğimizi yitirmedik. İnşallah bu kıyamete kadar devam eder. Camilerde Allah'a kulluğumuzu ibadet ediyoruz. Camiler aynı zamanda ilim merkezleridir. Camilerde ilimle uğraşılır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) camilerde ilimle meşgul olanların yanına giderdi. Aynı zamanda camiler bizim duygu dünyamızı ifade eder. Camiler en yüksek düzeyde saygı duymamız gereken mekandır. Çünkü orada Cenab-ı Allah'a secde edilmekte. Müslüman mimarisinin en güzel yapısı camidir. Mimar Sinan'ın en büyük eseri camidir, camiden başka güzel eser olamaz." diye konuştu.

Panelin sonunda başarılı ve emekli din görevlilerine Vali Celalettin Güvenç ve İl Müftüsü Tıraşçı tarafından teşekkür belgesi verildi.