Haliç'te yaşıyor kokulara alıştı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ı tutuklu emniyet müdürü Hane...


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ı tutuklu emniyet müdürü Hanefi Avcı'nın, "Dün Devlet Bugün cemaat, Haliç'te yaşayan Simonlar" isimli kitabını çağrıştıran ifadelerle eleştirirken, "Sayın Başkan hülle yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne seçilen bir kişiyi hangi hukuk anlayışıyla, hangi ahlak anlayışıyla savunacak? Şimdi de çıkmış bize hukuk dersi vermeye çalışıyor. Hukuk fakültesinde okumayan bir insan bana hukuk dersi veremez. Yemezler. Anlaşılıyor ki Sayın Başkan, hukukun Haliç bölümünde yaşıyor, kokulara alıştı" dedi.
Kılıçdaroğlu, dün CHP grup toplantısında güncel tartışmalara değinirken şunları söyledi:
 YARGIDA CİDDİ SORUN:  Önceden bakan ve müsteşar buraya üye diye şikayet ederdik, şimdi Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı da (İbrahim Okur) geldi. Bunun yükselişi de çok enteresan. 2002-2004'te daire başkanı, 2007'de personel müdür yardımcısı, sonra personel genel müdürü (Birol Erdem), sonra da HSYK'da görev alıyor. Bu kişi Adalet Bakanlığı'nın yaptığı tüm şaibeli sınavların da sorumlusudur. Personel Genel Müdürü de geldi artık. Şimdi o da artık HSYK'da yer alıyor. Kendi atadıkları Adalet Akademisi'nden birilerini de getirdiler. Böyle de HSYK, Adalet Bakanlığı'nın yan kuruluşu haline geldi. Destek veren her aydına soruyorum. Elinizi vicdanınıza koyun. Bu HSYK, 12 Eylül Anayasası'nın getirdiği yargıdan daha mı bağımlı, daha mı bağımsız?
 ALİ DİBOCU'DAN ADALET BAKANI MI OLUR?: Değişikliklere destek veren bir yazarımız bugün 'Adalet Bakanlığı liste mi hazırlamış? Bu çok büyük bir iddiadır. Bunu birilerinin düzeltmesi lazım' diye yazı yazıyor. Bu bir iddia değil saygıdeğer yazarımız. Bu bir gerçek. Nasıl o gerçeğin farkında olamazsınız. Hep Adalet Bakanı'yla konuşursanız size gerçek bilgileri vermezler. Ali Dibo'cudan Adalet Bakanı olur mu? 
MİLLİYET'TE FOTOĞRAF VARDI: HSYK seçimlerine Adalet Bakanlığı'nın müdahale ettiği ortaya çıktı, kimse birbirini kandırmaya çalışmasın. Listeler çıktı, zaten dağıtıldı liste bizim elimizde de vardı. Ve liste bugün (dün) Milliyet gazetesinin 1. sayfasında da fotoğraf var seçimler bitmiş bakanlığın listesi çıkarılmış sonuçlar kontrol ediliyor.
 BAKAN LİSTEYİ HAZIRLAYANLARIN BAŞINDA: Efendim Sayın Bakan 'liste iddiası seçim iradesine saygısızlıktır' demiş. Seçim iradesine saygısızlık olan o listeyi hazırlamaktır Sayın Bakan. O listeyi hazırlayanlardan sen hesap soruyor musun? Sen zaten listeyi hazırlayanların başındasın. Asıl hazırlayanlar saygısız. Yargıya, hukuka, insana, demokrasiye saygısızlıktır.
DENİZ FENERİ'Nİ TAKİP EDECEĞİZ: Deniz Feneri davasının savcısı da HSYK üyeliğine seçildi. Düşünün Almanya ikinci Deniz Feneri davasını açmak üzere biz hâlâ birincisinin ne olduğunu bilmiyoruz. Ama bizi yıldıramazlar, sonuna kadar takip edeceğiz.


Savcıya 'ben inceledim' mektubu yazan Ak Partili?
Kılıçdaroğlu, grup konuşmasında, "Bir milletvekilinin savcıya yazı yazıp, 'Sayın Savcı o dosyayı ben inceledim. Orada yolsuzluk yoktur' diye yazı yazdığını yeni mi fark ettin sen?" diyerek Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e soru yöneltirken, ismini vermediği bu milletvekilinin kim olduğu merak konusu oldu. Ancak Kılıçdaroğlu, henüz grup başkanvekili iken 22 Nisan 2009'da bu konuyu gündeme getirmiş, Ak Parti Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu'nun, Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir yazı göndererek TBMM KİT Komisyonu olarak inceledikleri kömür alımında usulsüzlük olmadığını öne sürdüğünü duyurmuştu. 

'Simon' mesajı
Kılıçdaroğlu konuşmasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'a şu sözlerle yüklendi: "Sayın Kılıç hülle yoluyla Anayasa Mahkemesi üyeliğine atananı, hangi gerekçeyle, ahlakla kabul ettiriyorsunuz? Bütün bunları içine sindireceksin, 'HSYK da değişti, biraz daha sırtını sağlam yere dayadım' diye başlayacaksın konuşmaya, bize hukuk dersi vereceksin. Yemezler. Senin hukuk dersine ihtiyacımız yok, hukuk dersi değil, hukuk fakültesinde bile okumadın sen. Hukuk fakültesinde okumayan bir adamın bana hukuk dersi vermeye yetkisi de olmaz. Sayın Başkan, öyle anlaşılıyor ki hukukun Haliç bölümünde yaşıyor, kokulara alıştı.
AKP'nin Anayasa Mahkemesi gibi bir görüntü var. Sayın Kılıç, 'Değişime karşı çıkan, çağın nabzını tutamayan, statükonun kibirli mensupları, artık halkı ikna edememektedir' diyor. Değişime hiç itirazımız yok, ama sorun şu; değişim, ileriye mi geriye doğru mu? Geriye doğru değişimi savunanlar böyle konuşurlar, ileriye doğru değişimi savunanlar demokrasiyi, hakları ve özgürlükleri savunurlar.