Altın Portakal Film Festivali değerlendirme toplantısında Emir Kusturica tartışması

47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali değerlendirme toplantısında Emir Kusturica tartışması yaşandı. Toplantıda Uluslararası Uzun Met

47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali değerlendirme toplantısında Emir Kusturica tartışması yaşandı. Toplantıda Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması'nın jüri başkanlığını yürütecek Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica'nın Antalya'yı terk edip ayrılmasından üzüntü duyduğunu dile getiren Off Karadeniz Filmi'nin yönetmeni Nur Dolay'ın açıklamalarına Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Nizamettin Şen tepki gösterdi.

47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin değerlendirme toplantısı Ramada Otel'de yapıldı. Toplantıya katılan 'Off Karadeniz' filminin yönetmeni Nur Dolay, Kusturica'nın jüri üyeliğinden çekilerek gitmesinden dolayı utanç duyduğunu, Antalya'da gitmesinden dolayı basın metni hazırlayıp gazetelere yolladığını söyledi. Dolay, açıklamasının hiçbir basın kuruluşunda yer almadığından da şikayetçi oldu. Kusturica için övücü sözler sarf eden Dolay'a ATAV Başkanı Nizamettin Şen'den tepki geldi. Dolay'ın salondan çıkarak ayrı bir basın toplantısı yapmasını isteyen Şen, "Burada başka bir platformda gibi konuşamaz. Türkiye parçalanamaz. Bu platformları kimse kendi siyasi platformu haline getiremez." dedi. Bu açıklamaların üzerine söze giren Mustafa Akaydın, Şen'e "Sizi kınıyorum." dedi. Daha sonra konuşmasına devam eden Şen, "Burada çok önemli şeyleri konuşmak istiyoruz. Antalya'yı konuşmak istiyoruz. Yeter artık. Kusturica değil artık Antalya konuşulsun." açıklamalarında bulundu. Tartışmalara müdahale ederek son verilmesini isteyen Başkan Akaydın, toplantının amacının dışına çıkılmamasını ve siyasi hale gelmemesini istedi.

"6 GÜNDE 723 ETKİNLİK YAPTIK"

Altın Portakal'ın değerlendirmesini ise Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve AKSAV Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akaydın yaptı. 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde bu yıl birçok ilke imza attıklarını ifade eden Akaydın, ilk kez ceza evini sanatsal platform olarak kullandıklarını ve 'L Tipi Heyecanlar' isimli filmde mahkumların kendilerinin yazıp oynadığı bir filminde galasının yapıldığını aktardı. 47. Altın Portakal'ın çemberini genişlettiklerini belirten Akaydın, "Altın Portakal adeta Antalya halkının etkinliği olması ötesinde Batı Akdeniz bölge etkinliği kimliğine büründü." dedi. Altın Portakal'da bu yıl 690 bin lira para ödülünün de bu gün sahiplerini bulaşacağını hatırlatan Akaydın, ayrıca 70 bin TL'lik Antalya teşvik ödülü de verdiklerini açıkladı.

9-14 Ekim tarihlerinde düzenlenen 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde geçen yıl 570 etkinlik düzenlendiğini kaydeden Akaydın, bu yıl 723'e çıktığını ifade etti. Akaydın, 46. Altın Portakal'da bütçenin 5,5 milyon lira, bu yıl ise bu rakamın 7 milyon lira olduğunu söyledi.

Akaydın, daha sonrada basın mensuplarının festivalde yaşadığı sıkıntıları ve problemleri dinleyerek gelecek yıla daha iyi organize olacaklarının sözünü verdi.

"BAKAN GÜNAY FESTİVALE GELİP KUSTURİCA'YA İŞİN ASLINI SORSAYDI"

Konuşmalarının son kısmını Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması'nın jüri başkanlığını yürütecek Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica'ya ayıran Mustafa Akaydın, yaşanan tartışmaların kendisini çok rahatsız ettiğini ifade etti. Geçtiğimiz yılda da Altın Portakal'da bazı sıkıntıların yaşandığını hatırlatan Akaydın, "Bu tür tartışmalar dünyanın birçok yerinde olmuştur. Türkiye'de de olmuştur. Beni kimsenin dini rengi mezhebi ilgilendirmez. Kusturica nasıl bir kimliktir. Bütün dünyanın şapka çıkardığı neredeyse katıldığı festivallerde hiçbirinde ödül almadığı olmamıştır. Bunun ötesi beni ilgilendirmiyor." diye konuştu.

Emir Kusturica'nın Türkiye'ye 2001, 2004, 2008 ve bu yıl Bursa'da yapılan bir organizasyona katıldığını söyleyen Akaydın, bir bardak suda fırtınaların kopartıldığını ifade etti. Akaydın, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın Emir Kusturica'yı protesto ederek festivale gelmemesiyle ilgili de şunları söyledi: "Bir Kültür Bakanı'nın takındığı tavırdan dolayı ben ülkem adına üzüldü. Bence Bakan gelseydi Kusturica'ya deseydi ki 'senin için bunlar söylendi arkadaş. Benim fırsatım olmadı Bursa'da söyleyemedim. Nedir bu işin aslı' sorsaydı inanıyorum ki bu iş çok daha seviyeli bir şekilde çözüme kavuşmuş olurdu."