Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek Aksaray'da
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, terör olmasaydı bugün Türkiye'de 10 tane daha Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) yapılabileceğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Çiçek, Aksaray Üniversitesi'nin 2010-2011 Eğitim-Öğretim Yılı açılış törenine katılmak için Aksaray'a geldi. Protokol tarafından Ağaçlı Tesisleri'nde karşılanan Çiçek ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç ilk olarak Aksaray Valisi Orhan Alimoğlu'nu makamında ziyaret etti. Aksaray hakkında Vali Alimoğlu'ndan bilgi alan Çiçek daha sonra Aksaray Belediyesi'ne geçerek Başkan Nevzat Palta'yı ziyaret etti. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek ve beraberindekiler daha sonra
Aksaray Üniversitesi'nde düzenlenen törene katılmak üzere üniversite yerleşkesine gitti. Düzenlenen açılış töreninde konuşan Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Sağlam, üniversitesinin büyük bir gelişim ve değişim sürecinde olduğunu söyledi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ise, üniversitelerin kendi içine kapanmaması, aksine toplumla ortak hareket etmesi gerektiğini belirterek, "Üniversiteler toplum içindir. Toplum olmazsa üniversiteler ne anlam ifade edecek. Sadece 10 bin kişiye değil, olduğu bölgenin tümüne her konuda yardımcı olmalı, bölgesine eğilmelidir. Yunus Emre ne güzel demiş: İlim, ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır. Mesela bizim gençlik Homeros Destanı'nı bilebilir ve
bilmelidir. Bunun hiçbir mahsuru yok. Ama Homeros Destanı'nı bilip Manas Destanı'nı duyduğunda bu da neymiş derse o zaman düşünmemiz lazım" dedi.
"YOLSUZLUKLARIN ARKASINDA ÖNEMLİ MEVKİLERDEKİ İNSANLAR VAR"
Yaşanan büyük yolsuzlukların arkasında önemli mevki ve makamlardaki insanların olduğunu dile getiren Çiçek, "Yaşadığımız bunca yolsuzluk, bunca hırsızlık, bunca ahlaksızlık ve yüreğimizi sızlatan birçok işin temelinde bu büyük yolsuzlukları yapanlar ilkokul mezunu değildir. Eski bir Adalet Bakanı olarak suçlamak için değil ama tespit için söylüyorum. Büyük yolsuzluk soruşturmalarına baktığımızda bunları yapanları önemli makam ve mevkilere sahip kişiler olması toplum olarak ciddi şekilde düşünmemiz
gereken bir başka husustur" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin dünyanın en kritik bölgesinde yer aldığını ve bunun ceremesini yıllardır çektiğini ifade eden Çiçek, "Dünyayı karıştıracak 16 kritik bölgenin 13'ü Türkiye'nin etrafındadır. Bu coğrafyayı vatan tutmak, bu coğrafyayı ebediyen kıyamete kadar Türkiye Cumhuriyetini yaşatmak hepimizin çok ciddi bir şekilde çalışmamıza ve barış ve kardeşlik içinde yaşamamıza bağlıdır. Geçmişte sağ sol adı altında bu kavgalar sürdürüldü. Bu kavgalarda kaybedilenlerin hepsinin anası babası vardı, her eve bir ateş
düşürüldü. Geriye dönüp baktığımızda sağcı mı kazandı, solcu mu kazandı? Yemin ederim kimse kazanmadı. Kazanan, bizi bu meydana sürenler oldu. Şimdi o kavgalar bir şekilde bitti. Ama elin oğlu tek kollu da olsa boş durmuyor, çalışıyor. Şimdi etnik ve bölücü terör var. Kendi insanını öldürerek o milletin, o halkın hakkını korumak mümkün mü? 15 Ağustos 1984'te 2 yaşındaki çocuk katlediliyor. Hamile kadınlar ve 70-80 yaşındaki insanlar katlediliyor ve alçakça utanmadan diyorsun ki ben bu halkın hakkını
koruyorum. Öldürerek insanların hakkını koruyamazsınız, yaşatarak koruyabilirsiniz. İnsan yaşayacak, haklar ve özgürlükler de yaşayan insanlar içindir. Eğer biz üniversitelerimizde bu mantalitede insanlar yetiştiremezsek bakın ne oldu 40 binden fazla insan hayatını kaybetti. Amerika 2003 yılında Irak'a girdi savaşın içerisinde ve bu gün çekilip gidiyor verdiği kayıp miktarı 4 bin civarındadır. 80 öncesini de işin içine katarsak Türkiye terör nedeniyle 50 binden fazla insanını kaybetti. Onun en az 3 misli de
ya sakat kaldı, ya yerini yurdunu terk etti ya da hayatı dağıldı. Bunda kaybeden Türkiye, kazanan başkaları oldu" dedi.
"TERÖR OLMASAYDI 10 TANE DAHA GAP'A SAHİPTİK"
Bölgede devam eden GAP'ın bölge ve Türkiye için büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Çiçek, "GAP, dünyadaki en büyük 4 projeden bir tanesidir. Bu proje tamamlandığında doğrudan 3 milyon 800 bin kişi iş sahibi olacaktır. Bakın burada diplomalarını aldıktan sonra ne iş bulacağız diye düşünenler var. Halbuki Türkiye'nin işsizlik rakamına baktığımızda bu gün işsiz sayısı 2 milyon 200 bin, yani 3 milyon 800 bin kişinin iş sahibi olacağını düşünürsek 1 milyon 600 bin dışardan açık var. Bu projenin
maliyeti ne kadar derseniz 30-32 milyar dolar civarındadır. 3 milyon 800 bin kişiye iş sağlayacak, Türkiye'nin milli gelirini bir kat daha arttıracak ve bölgeler arası dengesizliği ortadan kaldıracak. Teröre harcadığımız para ne kadar derseniz hesaplanabilir olan zarar 300 milyar dolardır. Demek ki bu bölücü, hep başkalarını ekmeğine yağ süren, başkaları tarafından kumanda edilen, başkaları tarafından kontrol edilen bu bela Türkiye'nin başına gelmeseydi, bizim bir kısım insanlarımız halen şu an bile bu
tuzağa düşmeseydi, Türkiye 10 tane daha GAP'ı bitirir hale gelirdi. Bu gün karşılaşılan sıkıntılar olmazdı. Farklı düşünüyoruz diye vatansever yada vatan haini gibi birbirimizi görmemeliyiz. Kendi varlığımızı bir başkasının yokluğunda kesinlikle aramamalıyız. İnanıyorum ki Üniversitelerimiz mesleki bilgilerin yanında bu sorumluluk ve anlayışta insanları yetiştirebildiği ve bu örnekte kurumlar olduğu sürece üniversiteler bugün olduğundan çok daha saygın bir noktada olacaktır. Biz kendi gücümüze, kendi
insanımıza, kendi kurumlarımıza güveniyoruz ve güvenmeye de devam edeceğiz" şeklinde ifade etti.
Konuşmaların ardından Aksaray Üniversitesi'nin kurulması ve gelişmesine katkı sağlayanlara plaket verildi. Tören sonrası bir süre üniversiteyi gezen Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, daha sonra Aksaray'dan ayrıldı.
(HÇ-FM-EA-Y)
Aksaray Üniversitesi'nde düzenlenen törene katılmak üzere üniversite yerleşkesine gitti. Düzenlenen açılış töreninde konuşan Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Sağlam, üniversitesinin büyük bir gelişim ve değişim sürecinde olduğunu söyledi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ise, üniversitelerin kendi içine kapanmaması, aksine toplumla ortak hareket etmesi gerektiğini belirterek, "Üniversiteler toplum içindir. Toplum olmazsa üniversiteler ne anlam ifade edecek. Sadece 10 bin kişiye değil, olduğu bölgenin tümüne her konuda yardımcı olmalı, bölgesine eğilmelidir. Yunus Emre ne güzel demiş: İlim, ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır. Mesela bizim gençlik Homeros Destanı'nı bilebilir ve
bilmelidir. Bunun hiçbir mahsuru yok. Ama Homeros Destanı'nı bilip Manas Destanı'nı duyduğunda bu da neymiş derse o zaman düşünmemiz lazım" dedi.
"YOLSUZLUKLARIN ARKASINDA ÖNEMLİ MEVKİLERDEKİ İNSANLAR VAR"
Yaşanan büyük yolsuzlukların arkasında önemli mevki ve makamlardaki insanların olduğunu dile getiren Çiçek, "Yaşadığımız bunca yolsuzluk, bunca hırsızlık, bunca ahlaksızlık ve yüreğimizi sızlatan birçok işin temelinde bu büyük yolsuzlukları yapanlar ilkokul mezunu değildir. Eski bir Adalet Bakanı olarak suçlamak için değil ama tespit için söylüyorum. Büyük yolsuzluk soruşturmalarına baktığımızda bunları yapanları önemli makam ve mevkilere sahip kişiler olması toplum olarak ciddi şekilde düşünmemiz
gereken bir başka husustur" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin dünyanın en kritik bölgesinde yer aldığını ve bunun ceremesini yıllardır çektiğini ifade eden Çiçek, "Dünyayı karıştıracak 16 kritik bölgenin 13'ü Türkiye'nin etrafındadır. Bu coğrafyayı vatan tutmak, bu coğrafyayı ebediyen kıyamete kadar Türkiye Cumhuriyetini yaşatmak hepimizin çok ciddi bir şekilde çalışmamıza ve barış ve kardeşlik içinde yaşamamıza bağlıdır. Geçmişte sağ sol adı altında bu kavgalar sürdürüldü. Bu kavgalarda kaybedilenlerin hepsinin anası babası vardı, her eve bir ateş
düşürüldü. Geriye dönüp baktığımızda sağcı mı kazandı, solcu mu kazandı? Yemin ederim kimse kazanmadı. Kazanan, bizi bu meydana sürenler oldu. Şimdi o kavgalar bir şekilde bitti. Ama elin oğlu tek kollu da olsa boş durmuyor, çalışıyor. Şimdi etnik ve bölücü terör var. Kendi insanını öldürerek o milletin, o halkın hakkını korumak mümkün mü? 15 Ağustos 1984'te 2 yaşındaki çocuk katlediliyor. Hamile kadınlar ve 70-80 yaşındaki insanlar katlediliyor ve alçakça utanmadan diyorsun ki ben bu halkın hakkını
koruyorum. Öldürerek insanların hakkını koruyamazsınız, yaşatarak koruyabilirsiniz. İnsan yaşayacak, haklar ve özgürlükler de yaşayan insanlar içindir. Eğer biz üniversitelerimizde bu mantalitede insanlar yetiştiremezsek bakın ne oldu 40 binden fazla insan hayatını kaybetti. Amerika 2003 yılında Irak'a girdi savaşın içerisinde ve bu gün çekilip gidiyor verdiği kayıp miktarı 4 bin civarındadır. 80 öncesini de işin içine katarsak Türkiye terör nedeniyle 50 binden fazla insanını kaybetti. Onun en az 3 misli de
ya sakat kaldı, ya yerini yurdunu terk etti ya da hayatı dağıldı. Bunda kaybeden Türkiye, kazanan başkaları oldu" dedi.
"TERÖR OLMASAYDI 10 TANE DAHA GAP'A SAHİPTİK"
Bölgede devam eden GAP'ın bölge ve Türkiye için büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Çiçek, "GAP, dünyadaki en büyük 4 projeden bir tanesidir. Bu proje tamamlandığında doğrudan 3 milyon 800 bin kişi iş sahibi olacaktır. Bakın burada diplomalarını aldıktan sonra ne iş bulacağız diye düşünenler var. Halbuki Türkiye'nin işsizlik rakamına baktığımızda bu gün işsiz sayısı 2 milyon 200 bin, yani 3 milyon 800 bin kişinin iş sahibi olacağını düşünürsek 1 milyon 600 bin dışardan açık var. Bu projenin
maliyeti ne kadar derseniz 30-32 milyar dolar civarındadır. 3 milyon 800 bin kişiye iş sağlayacak, Türkiye'nin milli gelirini bir kat daha arttıracak ve bölgeler arası dengesizliği ortadan kaldıracak. Teröre harcadığımız para ne kadar derseniz hesaplanabilir olan zarar 300 milyar dolardır. Demek ki bu bölücü, hep başkalarını ekmeğine yağ süren, başkaları tarafından kumanda edilen, başkaları tarafından kontrol edilen bu bela Türkiye'nin başına gelmeseydi, bizim bir kısım insanlarımız halen şu an bile bu
tuzağa düşmeseydi, Türkiye 10 tane daha GAP'ı bitirir hale gelirdi. Bu gün karşılaşılan sıkıntılar olmazdı. Farklı düşünüyoruz diye vatansever yada vatan haini gibi birbirimizi görmemeliyiz. Kendi varlığımızı bir başkasının yokluğunda kesinlikle aramamalıyız. İnanıyorum ki Üniversitelerimiz mesleki bilgilerin yanında bu sorumluluk ve anlayışta insanları yetiştirebildiği ve bu örnekte kurumlar olduğu sürece üniversiteler bugün olduğundan çok daha saygın bir noktada olacaktır. Biz kendi gücümüze, kendi
insanımıza, kendi kurumlarımıza güveniyoruz ve güvenmeye de devam edeceğiz" şeklinde ifade etti.
Konuşmaların ardından Aksaray Üniversitesi'nin kurulması ve gelişmesine katkı sağlayanlara plaket verildi. Tören sonrası bir süre üniversiteyi gezen Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, daha sonra Aksaray'dan ayrıldı.
(HÇ-FM-EA-Y)