Milliyetçiler hep ikinci sınıf görülmüştür
Balçiçek Pamir'le Söz Sende programına konuk olan olan MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tunca Toskay, “ Biz milliyetçiler her zaman ikinci sınıf görülmüşüzdür” dedi.
Prof. Toskay, Balçiçek Pamir’in “Sizce ufukta erken seçim var mı?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Baskın seçim ilkbaharda, Mayıs’ta olabilir. O da olmazsa sonbaharda seçim bekliyoruz. Zaten bir hükümet durmadan ‘seçim yok’ diyorsa bilin ki seçime gitmeyi planlıyordur. Emekli zamları da gösteriyor ki hükümet seçim yatırımlarına başlamış bile.”
Prof. Toskay programda ayrıca Sinan Çetin’in TBMM’deki sergi açılışında yaptığı konuşmayı da yorumladı. Toskay, Çetin’in “Biz başka ülkeyle savaşmıyoruz, o bombaları kendi ülkemizin içine atıyoruz” sözlerini ise tek cümleyle değerlendirdi: “Sinan Çetin sapla samanı birbirine karıştırmış” şeklinde konuştu.
BBP lideri Yalçın Topçu’nun “Bu Kalp Seni Unutur mu?” dizisi için yaptığı “Solcular hep görgülü, eğitimli, vatansever gösterilmiş” yorumu hakkında ne düşündüğünü soran Balçiçek Pamir’e Prof. Tunca Toskay şu cümlelerle cevap verdi: “’Bu Kalp Seni Unutur mu?’ dizisini izlemedim ama şunu iyi biliyorum. Biz milliyetçiler her zaman ikinci sınıf görülmüşüzdür. Örneğin benim üniversitede asistan olduğum dönemlerde solcular İstanbul Üniversitesi’nde el üstünde doçent, profesör falan olurlardı. Oysa biz konumlarımızı hep söke söke alırdık.”
Prof. Toskay programda ayrıca Sinan Çetin’in TBMM’deki sergi açılışında yaptığı konuşmayı da yorumladı. Toskay, Çetin’in “Biz başka ülkeyle savaşmıyoruz, o bombaları kendi ülkemizin içine atıyoruz” sözlerini ise tek cümleyle değerlendirdi: “Sinan Çetin sapla samanı birbirine karıştırmış” şeklinde konuştu.
BBP lideri Yalçın Topçu’nun “Bu Kalp Seni Unutur mu?” dizisi için yaptığı “Solcular hep görgülü, eğitimli, vatansever gösterilmiş” yorumu hakkında ne düşündüğünü soran Balçiçek Pamir’e Prof. Tunca Toskay şu cümlelerle cevap verdi: “’Bu Kalp Seni Unutur mu?’ dizisini izlemedim ama şunu iyi biliyorum. Biz milliyetçiler her zaman ikinci sınıf görülmüşüzdür. Örneğin benim üniversitede asistan olduğum dönemlerde solcular İstanbul Üniversitesi’nde el üstünde doçent, profesör falan olurlardı. Oysa biz konumlarımızı hep söke söke alırdık.”