Asırlık Muharrem sofrası kuruldu
Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Sarıyer Köyü'nde sürdürülen asırlık Muharrem sofrası geleneği birçok kişinin katılımıyla gerçekleşti.
Sarıyer Köyü'nde Muharrem ayı ve aşure etkinlikleri bir asırdır yaşatılıyor. Bu yılda geniş bir katılımla gerçekleştirilen etkinlikte 11 kazanda pişirilen yöresel yemekler vatandaşlara dağıtıldı.
Köylülerin Muharrem ayı etkinliğine katılan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, yemek hazırlığındaki köylü kadınlarla sohbet etti. "İşte Anadolu kadını burada" diyen Şandır, "Bütün köylü kadınlarımız diğer köylerden gelen kadınlarımız bir arayla gelerek misafirleri için yemek hazırlığındalar. Türk Milleti’nin Türk İslam medeniyetinin en güzel örneğini burada görüyoruz. İmece dediğimiz yardımlaşma dediğimiz, birlik ve beraberlik dediğimiz o güzel duyguların hepsi burada. Kültürümüzün bu güzellikleri işte bu birliktelikle nesilden nesile aktarılıyor" dedi.
Köyün aşçıbaşı Ümmü Sarıköse ise 7 yıldır köyde aşçıbaşılık yaptığını belirterek, “Bende bu işi kaynanamdan öğrendim. 11 kazanda yöresel yemeklerimizden topalak yemeği başta olmak üzere fasulye, dövme, aşure, mantı, hamur çorbası ve türlü pişiriyoruz. Allah kısmet ederse bende çocuklarıma öğreteceğim. Bu geleneği yaşatmak bizim boynumuzun borcudur” dedi.
Yemekler hazırlanırken üç temel unsur da kusur etmemek gerektiğinin altını çizen Sarıköse, "Yemek odun ateşinde pişecek, baharatı gereği kadar kullanılacak ve yemeğin içine konulması gereken çeşit iyi bilinecek. Değilse damak tadına uygun yemek çıkmaz. Bu kurallara uyulmazsa yemek sonrası 'eline sağlık' sözünü duyamazsın. O zaman kırılırsın” diye konuştu.
Köy muhtarı Hacı Bekir Demiraslan ise bu yılda köylülerin asırlık geleneklerini sürdürdüklerini belirterek, “Köylülerimiz imece usulü ile bir araya gelerek Muharrem sofrası kurdu. Amacımız birlik ve beraberliği sağlamaktır. Kültürümüzü gelecek nesillerimize ulaştırmak zorundayız. Bu tür etkinliklerimizi sürdüreceğiz” dedi.
Köylülerin Muharrem ayı etkinliğine katılan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, yemek hazırlığındaki köylü kadınlarla sohbet etti. "İşte Anadolu kadını burada" diyen Şandır, "Bütün köylü kadınlarımız diğer köylerden gelen kadınlarımız bir arayla gelerek misafirleri için yemek hazırlığındalar. Türk Milleti’nin Türk İslam medeniyetinin en güzel örneğini burada görüyoruz. İmece dediğimiz yardımlaşma dediğimiz, birlik ve beraberlik dediğimiz o güzel duyguların hepsi burada. Kültürümüzün bu güzellikleri işte bu birliktelikle nesilden nesile aktarılıyor" dedi.
Köyün aşçıbaşı Ümmü Sarıköse ise 7 yıldır köyde aşçıbaşılık yaptığını belirterek, “Bende bu işi kaynanamdan öğrendim. 11 kazanda yöresel yemeklerimizden topalak yemeği başta olmak üzere fasulye, dövme, aşure, mantı, hamur çorbası ve türlü pişiriyoruz. Allah kısmet ederse bende çocuklarıma öğreteceğim. Bu geleneği yaşatmak bizim boynumuzun borcudur” dedi.
Yemekler hazırlanırken üç temel unsur da kusur etmemek gerektiğinin altını çizen Sarıköse, "Yemek odun ateşinde pişecek, baharatı gereği kadar kullanılacak ve yemeğin içine konulması gereken çeşit iyi bilinecek. Değilse damak tadına uygun yemek çıkmaz. Bu kurallara uyulmazsa yemek sonrası 'eline sağlık' sözünü duyamazsın. O zaman kırılırsın” diye konuştu.
Köy muhtarı Hacı Bekir Demiraslan ise bu yılda köylülerin asırlık geleneklerini sürdürdüklerini belirterek, “Köylülerimiz imece usulü ile bir araya gelerek Muharrem sofrası kurdu. Amacımız birlik ve beraberliği sağlamaktır. Kültürümüzü gelecek nesillerimize ulaştırmak zorundayız. Bu tür etkinliklerimizi sürdüreceğiz” dedi.