'Danıştay saldırısına katılmadım'

Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Erhan Timuroğlu, Danıştay'a saldırı gerçekleştirileceğinden haberi olmadığını söyleyerek, 'Danıştay saldırısına katılmadım. Katılsaydım arkasında durur söylerdim, döneklik yapmazdım' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada çapraz sorgusu yapılan Timuroğlu, Cumhuriyet savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın'ın sorularını yanıtladı.

Alparslan Arslan ile bir kooperatif sorununu çözmek üzere Osman Yıldırım vesilesiyle Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasından önce tanıştığını anlatan Timuroğlu, "Alparslan Arslan ile hiçbir şekilde muhabbetim, samimiyetim olmadı. Genelde benim yanımda rahat değildi. Osman ile konuşmak istediğini anladığım durumlarda hep yanlarından ayrıldım. Arslan ile en çok Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin nezaretinde konuştum. Arslan ile Silivri muhabbetleri dışında bir saat konuşmuşluğum yoktur" diye konuştu.

Timuroğlu, Alparslan Arslan'ın güvenilir geldiğini, Osman Yıldırım'ın hemşehrisi olduğunu ve saygı duyduğunu ifade ederek, Arslan ile Yıldırım olmadan bir kez bile görüşmediğini söyledi.

Tekin Irşi'nin ağabeyi vasıtasıyla tanıştığı İsmail Sağır'a kanının kaynadığını, Sağır ile Osman Yıldırım'ı kendisinin tanıştırdığını anlatan Timuroğlu, "Osman Yıldırım, Cumhuriyet gazetesini bombalatmak için müthiş arayış içindeydi. Kendi akrabaları dahil pek çok kişiyi aradı. Mesela adam iş arıyor. Osman Yıldırım diyor ki 'Git Cumhuriyet gazetesini bombala'. Alparslan Arslan'ın Cumhuriyet gazetesinin bombalanması ile ilgili olduğunu ikinci olaydan sonra öğrendim. Bir ve ikinci bombalamada başörtüsü konusu konuşulmadı. Osman Yıldırım, Tekin'e nasıl bomba atılacağını anlattı" dedi.

Savcı Pekgüzel'in "Domuza giydirilen başörtüsü nedeniyle bombaları attık" şeklinde beyanları olduğunu anımsatması üzerine Timuroğlu, "Arkadaşlarımı zor duruma düşürmemek için 'Danıştayda Alparslan Arslan'ın yanındaydım' bile derim. Her şeyin doğrusunu burada anlatıyorum" diye konuştu.

"Osman Yıldırım bombaların neden atılacağını söylemedi mi?" sorusuna Timuroğlu, "Yıldırım konuşmamıza fırsat bile tanımadı. Yıldırım, Tekin'i şah damarından yakalamış, almış götürmüş, tehdit etmiştir. Tekin'e 'senin biletini kesip, tabuta koyar Kars'a gönderirim' dedi" yanıtını verdi.

"Cumhuriyet gazetesini sevmiyorum"

Timuroğlu, "Cumhuriyet gazetesi ile sorununuz ne?" sorusu üzerine de "Ben açıkçası Cumhuriyet gazetesini sevmiyorum. Aslında gazete hakkında bilgi birikimine de sahip değilim ama bu bombalayacağım anlamına da gelmez" dedi.

Pekgüzel'in "Cumhuriyet gazetesini okumadığınız halde neden sevmiyorsunuz?" sorusuna Timuroğlu, "Cumhuriyet gazetesinden haberim yok. Fotomaç, Fanatik ve gazetelerin spor sayfalarını okurum. Cumhuriyet gazetesinin yazarlarını sevmiyorum. Birisi var, NTV'ye çıkıyor, top sakal... Mehmet Barlas ile birlikte... Barlas'ı seviyorum ama top sakalı sevmiyorum. Ali Sirmen'i seviyorum. Gözlüklü Cüneyt'i, Mustafa Balbay'ı, İlhan Selçuk'u, Sabih Kanadoğlu'nu hiç sevmiyorum. Veli Küçük'ü burada sevmeye başladım, Ahmet Necdet Sezer'i severim. Bunlar tabii 'bombaladım' anlamına gelmiyor. Okusaydım da sevmezdim" yanıtını verdi.

Bir başka soru üzerine "fırsatçı" diye nitelendirdiği Osman Yıldırım'a bombaları nereden bulduğunu sormadığını anlatan Timuroğlu, "Bomba bulmak benim işim değil, nereden bulursa bulsun" dedi.

"Biraz havam olsun diye"

Timuroğlu, "Arkadaşlarımı korumak için ve 'biraz havam olsun' diye farklı ifadeler kullanmış olabilirim" diye konuştu.

Kendisinin de katıldığı Cumhuriyet gazetesine üçüncü bomba atılması olayında Arslan'ın bombayı bahçeye doğru attığını anlatan Timuroğlu, "Arkamızdan silah sesleri geldi, Arslan da silahını çıkardı. Tabancanın ne olduğunu görmedim" dedi.

Savcı Pekgüzel'in emniyet, savcılık ve hakimlik ifadelerinde farklılıklar bulunduğunu belirterek, "Aklınız başınızda değil miydi?" diye sorduğu Timuroğlu, eski Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Orhan Karadeniz'i eleştirdi. Timuroğlu, "Orhan Karadeniz, vampir. İnsanın kanıyla beslenir. Beslendiği et, insan etidir. Siyasi karar verdi. Bizi kurban etti. Kimsenin hakkını vermiyor. Sabih Kanadoğlu olsun, o olsun adaletle hukukla alakaları yok" diye konuştu.

Bir başka soru üzerine, Cumhuriyet gazetesine bomba attıktan sonra camiye gidip öğle namazı kıldıklarını ifade eden Timuroğlu, Savcı Pekgüzel'in "Vakit namazlarını kılar mısın?" sorusunu "Dindar bir insanım ama dinci değilim. Vakit bulduğum sürece cuma namazına giderim, 5 hatim indirdim. Annem de namaz kılar. Annem, bacılarım türbanlıdır, 7 sülalem namazında, niyazında" yanıtını verdi.

Osman Yıldırım'ın para içinde yüzeceklerini söylediğini ifade eden Timuroğlu, Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır ile Ankara'ya gittiklerini anlattı.

Ankara'da Danıştay'a saldırı gerçekleştirileceğinden haberi olmadığını kaydeden Timuroğlu, "Danıştay'ın D harfini bile bilmem. Danıştay'ın tam olarak ne olduğunu öğrenmek için cezaevinde 6 ay geçirdim. D harfini ezberlemem 6 ayımı aldı" dedi.

Osman Yıldırım'ın, Ankara'daki ikinci gün yanlarına gelerek "Bizimki eylem yaptı, siz İstanbul'a dönün, ben avukatın arabasını kurtaracağım, İstanbul'da buluşuruz" dediğini anlatan Timuroğlu, "Danıştay saldırısına katılmadım. Katılsaydım arkasında durur söylerdim, döneklik yapmazdım" diye konuştu.

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın'ın sorusu üzerine Timuroğlu, İsmail Sağır ve Tekin Irşi gibi kendisinin de zaman zaman esrar ve kokain kullandığını belirterek, türbana karşı olanlara karşı eylem yapmak üzere bir örgüt kurmadıklarını savundu. Cumhuriyet gazetesine üçüncü bombanın atılmasına azmettirenin Osman Yıldırım olduğunu kaydeden Timuroğlu, "Alparslan Arslan'ın babası, cezaevindeyken hesabıma 300 lira yatırdı" dedi.