Baydemir'e ziyaretler
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve MAZLUMDER Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)üyeleri kendisine suikast düzenleneceği iddia edilen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i makamında ziyaret ederek destek verdiler.
Ziyaret sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İnsan Hakları Derneği Kurucu Başkanlarından Mehmet Vural, "Belediye Başkanına yönelik ciddi bir eylemin olduğuna yönelik bir ihbar var. Böyle bir olayın olmasını kınıyoruz. Olmaması için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Umut ediyoruz devlet ve hükümet bu konuda sorumluluğunu düşünür. Seçilmiş belediye başkanlarının yaşam hakkının çok ciddi bir şekilde korunması gerektiğini belirtiyoruz. Diyarbakır Belediye Başkanı seçilmiş belediye başkanıdır. Bütün bölgenin ve bütün Kürtlerin bir onur kaynağıdır. Bunu böyle değerlendirip sahiplenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Seçilmiş belediye başkanlarını kelepçeleyerek gözaltına alan bir zihniyetten bizim kuşkumuz büyüktür. Çok büyük bir kuşku içindeyiz" diye konuştu.
Diyarbakır Barosu Başkanı Av. M.Emin Aktar ise "Büyükşehir Belediye Başkanımız 12 Ocak'ta bir ifadeye çağrıldı. 5 saat boyunca ifade verdi. Bu tebligat ifade verdikten 3 gün sonra kendisine ulaştı. Bu tebligatta deliller va kanıtlar gösterilmeksizin kendisine yönelik bu tür saldırıların olabileceği Emniyet Müdürlüğü'nce bildirildiğini Sayın Başkanımızdan öğrendik. Eğer varsa böyle bir iddia bu iddianın kanıtları bu işin muhataplarına gösterilmeli. İfadeden bir gün sonra adli kontrol kanatı adı altında
yurt dışına çıkış yasağı koyuldu. Böyle bir açıklama yapıldıktan sonra Diyarbakır'da konulmaya zorunlu ve hapsedip diğer tarafta böyle bir saldırı riskinin olduğunu söylüyorsanız bu durmun giderilmesi gerekiyor. Bir saldırı gerçekleşirse sorumluluğu hükümetin olduğu açıktır. Yurtdışı yasağı ile tebligatı son derece manidar buluyoruz'' diye konuştu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise kendisine suikast girişimi nedeniyle emniyet tarafından çekilen tebligata ve yurt dışı yasağına değinerek, "Yaşadığım süreç veya yaşatılmayı düşünülen süreç Kürt legal siyasetine son birkaç aydır uygulanan darbeden bağımsız değildir. Uygulanan darbenin demokrasiye yönelik olduğunu Türkiye kamuoyunun görmesini temenni ediyoruz. Şühesiz ki bu da bir parçasıdır. Planın ve uygulamaların bir parçasıdır'' ifadelerini kullandı.
Baydemir yurtdışı yasağı ile ilgili olarak yaptığı konuşmada, "Mengeneye koysalar. Nime nime doğrasalar ben bu ülkeyi terk etmem. Bu kenti terk etmem. Ölümüm ve yaşamım bu kentte olacak. Bu kararı koyanlar hangi mantıkla koymuşlarsa o mantıkla kaldıracaklar" şeklinde konuştu.
Diyarbakır Barosu Başkanı Av. M.Emin Aktar ise "Büyükşehir Belediye Başkanımız 12 Ocak'ta bir ifadeye çağrıldı. 5 saat boyunca ifade verdi. Bu tebligat ifade verdikten 3 gün sonra kendisine ulaştı. Bu tebligatta deliller va kanıtlar gösterilmeksizin kendisine yönelik bu tür saldırıların olabileceği Emniyet Müdürlüğü'nce bildirildiğini Sayın Başkanımızdan öğrendik. Eğer varsa böyle bir iddia bu iddianın kanıtları bu işin muhataplarına gösterilmeli. İfadeden bir gün sonra adli kontrol kanatı adı altında
yurt dışına çıkış yasağı koyuldu. Böyle bir açıklama yapıldıktan sonra Diyarbakır'da konulmaya zorunlu ve hapsedip diğer tarafta böyle bir saldırı riskinin olduğunu söylüyorsanız bu durmun giderilmesi gerekiyor. Bir saldırı gerçekleşirse sorumluluğu hükümetin olduğu açıktır. Yurtdışı yasağı ile tebligatı son derece manidar buluyoruz'' diye konuştu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise kendisine suikast girişimi nedeniyle emniyet tarafından çekilen tebligata ve yurt dışı yasağına değinerek, "Yaşadığım süreç veya yaşatılmayı düşünülen süreç Kürt legal siyasetine son birkaç aydır uygulanan darbeden bağımsız değildir. Uygulanan darbenin demokrasiye yönelik olduğunu Türkiye kamuoyunun görmesini temenni ediyoruz. Şühesiz ki bu da bir parçasıdır. Planın ve uygulamaların bir parçasıdır'' ifadelerini kullandı.
Baydemir yurtdışı yasağı ile ilgili olarak yaptığı konuşmada, "Mengeneye koysalar. Nime nime doğrasalar ben bu ülkeyi terk etmem. Bu kenti terk etmem. Ölümüm ve yaşamım bu kentte olacak. Bu kararı koyanlar hangi mantıkla koymuşlarsa o mantıkla kaldıracaklar" şeklinde konuştu.