Devlet içindeki sovyetler birliği çöküyor

Vatan gazetesi yazarı Mine Şenocaklı, Gazeteci ve Akademisyen Ali Bayramoğlu ile yaptığı röportajı köşesine taşıdı.

Devlet içindeki sovyetler birliği çöküyor
  İşte Şenocaklı ' nın yazısı :

Siyaset bilimci Nuray Mert geç ; en hafta VATAN ' da yayınlanan rö ; portajında son gelişmeleri değerlendirirken , kaygılı konuştu : &ldquo ; İktidar , demokrasi adına her icraatında daha da otoriterleşiyor . Basın susturulmaya ç ; alışılıyor . Kurumlar yıpratılıyor . Tü ; rkiye yokuş aşağı gidiyor . Maalesef bunun sonucunu 2010 ' da gö ; receğiz . Tarih bu dö ; nemi ç ; ok karanlık bir dö ; nem olarak yazacak . Buna eminim!&rdquo ;

Nuray Mert ' in bu aç ; ıklamaları , hararetli bir tartışmayı başlattı : &ldquo ; Tü ; rkiye birinci sınıf bir demokrasi mi oluyor? Yoksa baskıcı tek parti rejimine mi gidiyoruz?&rdquo ;

Siyaset uzmanları , kanaat ö ; nderleri , gazeteciler ve vatandaşlar bu kritik tartışmayı Vatan sayfalarında yapacaklar .

Bu konuda gö ; rü ; şü ; nü ; aç ; ıklayan ilk isim gazeteci ve akademisyen Ali Bayramoğlu . . .

İster İkinci Cumhuriyetç ; i deyin , ister liberal ya da liberal demokrat , Tü ; rk basınında 15 yıldır kendine ö ; zgü ; duruşunu hiç ; bozmadı . Kimsenin sorgulamaya cesaret edemediği tabuların ü ; zerine gitti . . . Ü ; stelik şimdiki gibi MGK ' ya , generallere hesap sormanın moda olduğu , hesap sormayanın neredeyse ' cuntacılıkla ' suç ; landığı bir zamanda değil , 28 Şubat ' ın o civcivli gü ; nlerinde . . . Bugü ; n eğer Ergenekon , derin devlet ve karanlık ç ; eteler sorgulanabiliyorsa , bunda onun ve onun gibi birkaç ; gazetecinin ö ; nemli bir katkısı var , ki onlar bir elin parmaklarını geç ; miyor . İşte bu yü ; zden siyaset bilimci Nuray Mert ile başlayan ve bir haftadır gü ; ndemden dü ; şmeyen , &ldquo ; Tü ; rkiye birinci sınıf bir demokrasiye mi , yoksa baskıcı tek parti rejimine mi gidiyor?&rdquo ; tartışmasında Ali Bayramoğlu ' nun vazgeç ; ilmez bir muhatap olduğunu dü ; şü ; ndü ; k . Hem yıllardır savunduğu fikirler hem de sosyolog kimliği sebebiyle . . . Tabii ki o , değişimden yana . Her ne kadar bu sü ; reç ; te iktidarın bazı hatalar yapmış olduğunu kabul etse de , gidişatın hayırlı olduğunu sö ; ylü ; yor . Ona gö ; re Tü ; rkiye , Sovyetler Birliği ' nin Gorbaç ; ov dö ; neminde yaşadığı dö ; nü ; şü ; mü ; yaşıyor . Ve Ergenekon davasından kozmik odaya uzanan bu sancılı sü ; reç ; Tü ; rkiye ' de demokrasinin yerleşmesini sağlayacak!

GORBAÇ ; OV VARİ DEĞİŞİM!

Tü ; rkiye nereye gidiyor?

Bu soruya bir ç ; ırpıda cevap vermek kolay değil . Ama şunu sö ; yleyeyim , olumlu bir yere gidiyor . Ve olumlu gidiyor . Benim bakışım bu , benim gö ; zlü ; ğü ; mden gö ; rdü ; ğü ; m bu . ' Bu gidiş nasıl bir gidiş? Gidişin adını nasıl koymak lazım? ' Bunların da ö ; nemli olduğunu dü ; şü ; nü ; yorum . Bu gidiş herhangi bir gidiş değil . Bu değişim herhangi bir değişim değil . Yıldan yıla , uluslararası konjonktü ; re bağlı bir değişim olmanın ö ; tesinde , Tü ; rkiye ' deki yerleşik keskin bir vesayet dü ; zeninin sarsılmaya başladığı bir değişim sü ; recidir bu . Dolayısıyla ö ; zellikle 1999 ' da Helsinki ' de Tü ; rkiye ' nin AB ' ye adaylığının kabul edilmesiyle başlayan ve 2002 seç ; imlerinin ardından , 2003 uyum paketleriyle devreye giren reform sü ; recinin Tü ; rkiye ' nin bugü ; nü ; nü ; ö ; nemli ö ; lç ; ü ; de belirlediğini dü ; şü ; nü ; yorum .

Ö ; yleyse Tü ; rkiye nereye gidiyor?

Değişim sü ; reci etrafında demokratik olana gidiyor kanaatindeyim . Askeri vesayet dediğimiz yapı , Silahlı Kuvvetler ' in siyasi iktidara tam olarak biat etmemesi , devlet iç ; inde ö ; zerk bir yer tutması gibi rejimi askeri bir niteliğe bü ; rü ; ndü ; ren , siyasetimizi daha ç ; ok asayiş mantığının iç ; ine sokan bir yapıdır . Bunun adım adım değiştiğini gö ; rü ; yoruz . Bu , demokrasiye geç ; işin ç ; ok ö ; nemli bir adımı . Tek başına sivilleşmenin demokratikleşme olmadığını herkes biliyor , askeri vesayetin veya askeri gü ; cü ; n vasi olduğu , askeri gü ; cü ; n ö ; zerk olduğu bir ü ; lke rejimine demokrasi dendiği gö ; rü ; lmemiştir . Dolayısıyla değişimde ilk etap budur ve bu ö ; nemli bir etaptır . Bunun farklı kademelerine tanık olduk . Birinci kademe mevzuat ve yasalar dü ; zeyinden atılan adımlarla ilgiliydi .

Nedir bunlar?

MGK Kanunu ve yö ; netmeliğinin değiştirilmesi , sivil mahkemelerde askeri yargıç ; ların tarihe karışması , arkasından DGM ' lerdeki askeri yargıç ; ların devre dışı kalması , ardından DGM ' lerin kalkması , askeri harcama ve mal denetiminin yolunun aç ; ılması , sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasının engellenmesi . . . YÖ ; K gibi , Enerji Kurulu gibi ö ; zerk idari kuruluşlardaki askeri ü ; yelerin geri ç ; ekilmesi . . . En nihayet son değişiklikle darbe , muhtıra , anayasayı ihlal gibi suç ; larda askerlerin , askeri yapı ve yargının koruma kalkanı dışına ç ; ıkarılması . . . Bunların tü ; mü ; ne baktığınız zaman gerç ; ekten Tü ; rkiye ' de bu konuda bir reformun başlatıldığını gö ; rü ; yoruz . Bunlar tam bir demokrasinin tesisi iç ; in elbette yeterli adımlar değildir ama olmazsa olmaz adımlardır .

Birinci ayak bu , peki ya ikinci ayak ne?

İkinci ayağı fiili bir ayak . 2007 ' de Cumhurbaşkanlığı seç ; imiyle birlikte asker-sivil ilişkilerinin gerilmesine tanıklık ettik . Bu aslında o değişim sü ; recine askerin verdiği ö ; nemli bir tepkiydi . O tepkiden sonra bir muhtıra geldi .

NİSAN 2007 ' DEKİ E-MUHTIRA . . .

Evet . Hemen arkasından seç ; imler geldi , seç ; imlerde muhtıra yiyen siyasi parti ö ; nemli bir oy aldı . Bü ; tü ; n bunlar tabii bir başka sü ; reci , asker-sivil ilişkilerinde fiili bir gü ; ç ; ilişkisi sü ; recini yeniden başlattı . Bu sü ; reç ; bir yandan AK Parti ' ye kapatma davasının aç ; ılmasıyla derinleşti , diğer yandan Ergenokon soruşturmasının başlamasıyla birlikte ç ; ok ayaklı bir hale geldi . Ve tabii Ergenekon sü ; reciyle , Silahlı Kuvvetler ' in gerek emekli , gerek muvazzaf subaylarının , gerek şimdi , gerek geç ; mişte yaptığı siyasi eylemlerin hem siyasi hem hukuki olarak sorgulandığı bir dö ; nemi yaşamaya başladık . Bu ç ; ok ö ; nemli bir sü ; reç ; . . . Bu sü ; reci kimse gö ; zardı etmemeli . Bugü ; nlerde senin yaptığın son sö ; yleşiden ö ; tü ; rü ; bir tartışma var biliyorsun , kimi arkadaşlarımız bu gidişin olumsuz olduğu fikrindeler .

Aslında ben de tam bunu soracaktım . Sizce onların da haklı olduğu taraflar yok mu?

Bu değişimden rahatsız olup ç ; ıkarlarını kaybedenleri bir kenara koyuyorum , onlar başka , ama dü ; şü ; nce insanları yazarlar ç ; izerler aç ; ısından baktığımda , zannediyorum onlar bu sü ; reç ; te ortaya ç ; ıkan yö ; ntemi , zaman zaman ortaya ç ; ıkan aksaklıkları dikkate alıyorlar . Ç ; ü ; nkü ; değişim sü ; reç ; leri inişli-ç ; ıkışlı sü ; reç ; lerdir , bunlara ya dışarıdan ya da iç ; inde yaşayarak bakarsınız . İç ; inde yaşayarak baktığınız zaman sıkç ; a karşınıza kü ; ç ; ü ; k cepheler ç ; ıkar . Mesele , bü ; yü ; k sahneyi gö ; rmektir . İşte o kü ; ç ; ü ; k cephelerde zannediyorum yö ; ntemle ilgili kimi sorunları var .

Nedir onlar?

Bazı ihlaller oluyor . Ergenekon soruşturmaları sü ; rerken , soruşturma kapsamı bü ; yü ; dü ; ğü ; iç ; in kurunun yanında yaşlar da yanıyor . Kişilik haklarıyla ilgili ihlaller var . Basınla ilgili siyasi iktidarın sert tutumu gibi bir dizi mesele var . Bunlar bir ö ; lç ; ü ; de doğru . Ama meseleye sadece buradan bakarsak , bu ona gü ; ç ; ilişkilerinden , gü ; ç ; kavgasından hareketle bakmak olur . Bö ; yle baktığınız zaman gü ; ç ; lerden birinin yanında durarak analiz yaparsınız , ki ben ö ; yle yapıldığını dü ; şü ; nü ; yorum . Benim gö ; zlü ; ğü ; m değişimi gö ; rü ; yor , başka arkadaşların gö ; zlü ; ğü ; gü ; ç ; ilişkilerini gö ; rü ; yor . Gü ; ç ; ilişkilerini ben de reddetmiyorum , değişim sü ; reç ; leri gü ; ç ; ilişkileri olmadan olmuyor ama burada ö ; nemli olan dediğim gibi ana sü ; reci , değişim sü ; recini gö ; zardı etmemek olmalı .

BU DÖ ; NEME DE Ö ; ZAL DÖ ; NEMİ GİBİ BAKMAK LAZIM

Bü ; tü ; n bu adımlar atılırken hâ ; lâ ; şu soru işaretleri var ç ; oğunluğun kafasında , acaba başka bir gü ; ndem mi var?

Bu soruların sorulması zihinsel bir hastalığa işaret eder . Laikliğin iç ; krizi , ağır iç ; bunalımıdır bu . Laikliği ve demokrasiyi ayrıcalıklı bir yaşam tarzı olarak benimsemiş kimselerin , oyuna yeni aktö ; rlerin girmesinden duyduğu rahatsızlıkla ilgili bir sorun var burada . Paranoya hep oldu . Ö ; zal iktidara geldiği zaman da ayrışma vardı . Ö ; nce ' takunyalı ' dendi , arkasından ' karısı ' dendi , ' kızı ' dendi ama Tü ; rkiye ' yi liberalizmle tanıştıran Ö ; zal oldu . Bugü ; n Ö ; zal ' ın politikaları iç ; in yatıp kalkıp dua ediyoruz .

Şimdi AK Parti ö ; rneğin . . . Darbe tehlikeleri atlattı , cesaretle davrandı ve AB ' ye tam ü ; yelik mü ; zakereleri başladı . 2009 ' dan itibaren de somut siyasi adımlar ü ; zerinden ana meselelere el atma dö ; nemi başladı . İşte Kü ; rt meselesi , Kü ; rt aç ; ılımı . . . AK Parti 7 yıldır iktidarda , bu dö ; nemde Tü ; rkiye , tarihinde olmadığı kadar Batı ' ya yakın oldu . Ü ; lke , temel hak ve ö ; zgü ; rlü ; kler alanının bu kadar genişlediğini gö ; rdü ; mü ; ? Elbette bunlar tek başına AK Parti ' nin meziyetleri değil . AK Parti , dü ; nya , AB , siz , biz , basın , hep beraber bö ; yle bir değişim ve dö ; nü ; şü ; m sü ; recinin oyuncularıyız . Ortada bü ; yü ; k bir değişim tablosu var . Şaka değil , Sovyetler Birliği gibi bir imparatorluktu bu ü ; lke . ' Reforme edilemez ' denilen bir yerdi ve şimdi değişiyor . Tü ; rkiye ' de kontrgerilla olarak bilinen Seferberlik Tetkik Kurulu ' nun bir gü ; n hakimler ve savcılar tarafından aranabileceğini aklınızdan geç ; irebilir miydiniz? Bunun anlamının ne olduğunu biliyor muyuz sembolik olarak?

Sizce sembolik anlamı ne?

Bunun sembolik anlamı , o imparatorluğun kalbinin parç ; alanmasıdır . Karanlık bir imparatorluğun , bir askeri vesayet imparatorluğunun , bü ; yü ; k bir Sovyet İmparatorluğu ' nun hukuk ü ; zerinden ve meşru yollarla sorgulanmaya başlanmasıdır toplum adına . Bu , ç ; ok ö ; nemli bir sü ; reç ; tir . Bugü ; ne kadar dokunulmazların , tabuların , gü ; venlik politikalarında devlet sırlarının , yasakların , atılan ve hesabı sorulamaz tokatların olduğu bir yerde meşruiyet devreye giriyor .

Peki sizce kozmik oda kara kutu mu?

2006 yılında askerin aç ; ıklaması var , diyor ki , ' Biz , 1952 yılında Soğuk Savaş dö ; neminde , eğer ü ; lkemiz işgal edilirse , işgale karşı direnç ; yapısı olarak bu teşkilatı kurduk . &ldquo ; Şimdi bu nedir? Bu Gladio ' dur . İtalya ' da , İspanya ' da , Fransa ' da , İrlanda ' da temizlenen yapıdır . ' Bir işgal olur mu? ' diye Tü ; rkiye ' nin her yerinden ç ; iftç ; i , bakkal , şofö ; r , binlerce insanı Ö ; zel Harp elemanı olarak hazırlayan , silahları gö ; men bir yapıdır ve devlet sırrıdır , koruma altındadır . Ecevit bö ; yle bir yapının peşinden koştu ve İzmir ' de kurşunlandı . Bu yapının Kahramanmaraş katliamında rolü ; olup olmadığını hâ ; lâ ; soruyoruz . ' Kim , nasıl , niye? ' kullanılıyor bilmiyoruz . Bu yapı Hrant Dink cinayetine katkıda bulundu mu , ö ; ğrenmek istiyoruz . Sivilleşme sü ; reci budur . Bunları gö ; rmeden Tü ; rkiye ' yi nasıl anlayacaksınız? Nasıl değişimin olmadığını sö ; yleyebileceksiniz? Ha , şunu sö ; ylü ; yorsunuz o zaman , ' Efendim bu parti zaten karanlıktır . Bu hakimler , savcılar da zaten belli bir grubun adamıdır . Bunların amacı sistemin garantö ; rü ; olan askerin gü ; cü ; nü ; kırmak ve tahakkü ; m kurmaktır . ' Bu klasik statü ; kocu ağzıdır .

Sovyet İmparatorluğu gibi bir yapı vardı dediniz . Biraz aç ; ar mısınız?

Emperyal ve otoriter bir devlet dü ; zeniydi Sovyetler . Askeri ve merkezci niteliği o kadar derindi ki , değiştirilmez olduğu sö ; ylenirdi . Tü ; rk siyasal sistemi , devlet yapısı bakımından da Sovyetler ' e benzerdi . Sovyetler ' de imkansız gerç ; ek oldu , Gorbaç ; ov ' un glasnost ( aç ; ıklık ) ve perestroyka ( yeniden yapılanma ) politikaları o imparatorluğu değiştirdi . Tü ; rkiye ' de olup bitenleri de herhangi bir şeye benzetmek gerekiyorsa , bu , ne bir devrimdir , ne bir kopuştur . Gorbaç ; ovvari , glasnostvari bir değişim , Sovyet İmparatorluğu ' nun ç ; ö ; kü ; şü ; gibi bir şeydir . Zira bir dü ; zen iç ; eriden , hukuk yoluyla ve sü ; reklilik iç ; inde yıkılıyor . Devletin iç ; indeki Sovyetler ç ; ö ; kü ; yor .

TÜ ; RKİYE ' DE YENİ BİR ORTA SINIF DOĞDU

Değişimden kastınız sadece asker meselesi mi?

Elbette değil , bu değişimin sadece bir ayağı . Diğer taraftan 2002 ' den beri bu toplum aç ; ık şekilde kendiliğinden bir sekü ; lerleşme dalgası yaşadı .

Bu nereden baktığınıza bağlı . Bir kesim de tam tersini dü ; şü ; nü ; yor .

1990 ' lı yılların sonuna doğru dinin siyasallaşmasından ve bunun risklerinden bahsederken , ilginç ; tir İslami bagajı olan bir siyasi parti ü ; zerinden bu riskin ortadan kalktığını gö ; rdü ; k . Tü ; rkiye ' de ö ; zellikle bu konuda kutupların yavaş yavaş birbirine yaklaşmaya başladığına , laik kesimin biraz daha demokratlaştığına , İslami kesimin ise biraz daha sekü ; lerleştiğine , bu iki kesimin birbiriyle temas ettiğine , bir anlamda yeni bir orta sınıfın doğduğuna tanık olduk . Bu , temel hak ve ö ; zgü ; rlü ; k alanının genişlemesinden kaynaklandı . Yani toplumsal bir kutuplaşma gö ; rü ; ntü ; sü ; nü ; n tersine toplumsal bir barış , toplumsal bir yakınlaşma ortaya ç ; ıktı . Dolayısıyla değişim sü ; recinde bir husus da budur .

ASKERİ BLOK KIRILIYOR

İyi de gö ; rü ; nen o değil . . .

Elbette zaman zaman yü ; zeydeki siyasi gö ; rü ; ntü ; farklı olabiliyor . Ergenekon davasında kutuplaşmalar oluyor ö ; rneğin . Ama temel olarak baktığımız zaman bugü ; n bir ' rejim ' tartışması yapmıyoruz . ' İslam mı , laiklik mi? ' tartışması yapmıyoruz . ' Sivillik mi askerlik mi? ' tartışması yapmıyoruz . Daha ç ; ok sivil , laik ve demokratik ortak değerler etrafında hareket ediyoruz . Bu da aslında değişimin altında yatan en ö ; nemli unsurlardan biri . Bunu sağlayan , genel olarak yü ; rü ; tü ; len reform politikaları ile temel hak ve ö ; zgü ; rlü ; kler alanının genişlemesidir . Kü ; rt aç ; ılımı mesela . . . Bu eskiden hiç ; dü ; şü ; nü ; lemeyecekken , hele AK Parti gibi bir siyasi partinin bu aç ; ılımı devreye sokması akla dahi gelemeyecekken , temel hak ve ö ; zgü ; rlü ; kler alanı genişledikç ; e , insanlar taleplerini yü ; kselttikç ; e , asayişin yerini siyasete bıraktığını gö ; rü ; yoruz . Ben bu ü ; ç ; ayak ü ; zerinden , yani temel hak ve ö ; zgü ; rlü ; klerin genişlemesi , orta sınıf ü ; zerinden bir sekü ; lerleşme ve en ö ; nemlisi de askeri vesayetin kırılması ü ; zerinden bir okuma yapıyorum .

Ana sorunu asker olarak tanımlıyorsunuz , değişim de askeri yapıyı hedefliyor diyorsunuz , ama askerden de bu gidişe pek direnç ; gö ; rmü ; yoruz . Bunu nasıl aç ; ıklıyorsunuz?

Koşullar bu şekilde oluştuğu zaman direnmek ç ; ok kolay değildir . Tü ; rk Silahlı Kuvvetleri yasalcıdır . Darbe yaptığı zaman bile yasa ü ; retir , darbe hukuku ü ; retir ve meşruiyetç ; idir , yani toplumun desteğini arar , ö ; nce zeminini hazırlar . Nitekim 2007 ' den beri ordunun yaşadığı en bü ; yü ; k sorun , siyasi hamlelerine destek gelmemesi ve meşruiyetini adım adım kaybediyor olmasıdır . Ordu meşruiyet krizi yaşıyor . Bu durumda direnmesi sö ; z konusu olmuyor . Direndiği zamanları da gö ; rü ; yoruz ; İlker Başbuğ ' un ç ; ıkışlarından ya da ' Bu belge , bu olay doğru değildir ' demelerinden sonra ö ; yle gelişmeler oluyor ki , asker yalan sö ; yleyen duruma dü ; şerek biraz daha yıpranıyor . Dolayısıyla Tü ; rk Silahlı Kuvvetleri bir aç ; ıdan baktığımız zaman savunmadadır ve geri ç ; ekilmektedir . Ancak bunu zaman zaman agresif olarak yapmaktadır . İkinci mesele de şu bence , asker bir blok mudur? Muhtemelen hayır . Bu yaşananlardan sokaktaki insan , avukat , şofö ; r , Ayşe teyze etkilendiğine gö ; re subay da etkileniyordur .

Yani blok kırılıyor?

Evet . Muhtemelen blok kırılıyor . Hilmi Ö ; zkö ; k ' te bu ö ; rneği gö ; rmedik mi , meşruiyetç ; i , daha demokrasiyle iç ; iç ; e giren adımlar atmadı mı? Dolayısıyla ü ; ç ; gelişme var burada da ; hem ordu iç ; ersinde sorular , kırılmalar , değişmeler var , hem bir zorunluluk var , zorunda kaldığınız zaman değişirsiniz , hem de Tü ; rk Silahlı Kuvvetleri ' nin siyasi yerini terk ederken buna direnme eğilimi var . Terk ederken zorunlu kaldığı iç ; in terk ettiğini ama aynı zamanda kendi iç ; inde de bu konuda net değişimlerin , kırılmaların , ç ; atışmaların , farklılaşmaların yaşandığını ve iç ; erdeki değişimin muhtemelen ileride daha da hızlanacağını dü ; şü ; nü ; yorum .

Tü ; rkiye ' de yaşanan gelişmelerle ilgili kimi kesimlerde bu değişim sü ; recinin ç ; ok sertleştiği kanaati var . . .

Doğru sertleşiyor değişim sü ; reci . Ne oluyor mesela? Genelkurmay ' ın karargahının iç ; inde arama yapılıyor . Şimdi arama yapılırken , ' Arayanlar kim? ' sorusunu sorduğunuz zaman aramanın kendisini hafifsemeye başlarsınız . Dolayısıyla gü ; ç ; ilişkilerinden hareketle denkleme bakmak budur . Ya da ' Bu polisler kimin adamı , bu hakimler kimin adamı , bunların niyeti ne? ' soruları meşru sorulardır , sorabilirsiniz , kanıtlarınız varsa ikna edersiniz bü ; tü ; n Tü ; rkiye ' yi iş değişir , ama bu şü ; pheyi sü ; rekli siyasi bir koz haline getirirseniz , o zaman aramanın da aslında sivilleşme niyetleriyle değil tahakkü ; m niyetleriyle yapıldığını dü ; şü ; nü ; rsü ; nü ; z .

Sizin kafanız burada gerç ; ekten net mi? Yapılanlar tü ; mü ; yle demokrasi adına ve sivilleşme niyetiyle mi yapılıyor?

Kesinlikle kafam net . Ben bir şeyin ne niyetle yapıldığını bilemem . Ama bu politikaların sivilleşme politikaları olduğunu biliyorum . Bunu da 2002 yılından beri gö ; rü ; yorum . Ben MGK ' yla ilgili kanun yayınlandığı zaman , bugü ; n ' Sivilleşme yoktur , otoriterliğe doğru gidiyoruz ' diyen arkadaşların nasıl burun kıvırdığını da hatırlıyorum . Dolayısıyla bu naif bir ' Biliyor muyuz , emin miyiz , niyetleri nedir? ' tartışması değildir . Milli Gü ; venlik Kurulu ' nun gizli yö ; netmeliği kalkmış mı , kalkmış! Sivilleşmiş mi yapı , sivilleşmiş! Asker bugü ; n siyasi karar sü ; reç ; lerinden geriye dü ; şmü ; ş mü ; , dü ; şmü ; ş! Kıbrıs konusunda kararı siviller alabiliyor mu , alıyor! Ermenistan ' la protokolü ; hü ; kü ; met tek başına ve ö ; nde imzalayabiliyor mu , imzalıyor . Şimdi ö ; nce bunlara bakacaksınız .